Geri Dön
Derya Uluğ ve yeni şarkısı 'Ah Zaman'

Derya Uluğ ve yeni şarkısı 'Ah Zaman'

Bilinenin aksine yaz mevsimi sıcaklık artışıyla, tatille veya deniz sezonunun açılmasıyla başlamaz. Yazın başlaması için temel kural pop şarkıcılarının yepyeni şarkılarıyla YouTube'da, Spotify'da, konser sahnelerinde yerlerini almalarıyla başlar. Bu yaz da yepyeni şarkılarıyla popçular yerlerini aldı "Yaz başlasın!" dedi. Aslında hepsi hakkında yazı yazmak mümkün fakat bana en değişik gelen şarkının sahibi hakkında yazmak istedim. Derya Uluğ ve 'Ah Zaman'...

Yağız Güzel
Yağız Güzel

Derya Uluğ, kendisini 3 sene önce "her yerde okyanus sen boğuldun derede" iğnelemesiyle bangır bangır her yerde bir anda çalmaya başladığında tanıdık. Güçlü ses, akılda kalıcı şarkı baya baya ilk şarkıda başarı ve dikkat çekmesi için fazlaca yeterli oldu. Öyle ki bir popçu polemiğine bile ihtiyaç duymadı.

Haberin Devamı

Bu kaliteli duruşu ve güçlü , sağlam , adeta güç gösterisi gibi şarkı söylemelerinin nedeni ise küçük bir araştırmayla anlaşılıyor. Üç sene Ebru Gündeş'e vokalistlik yapmış ve şarkıcılık adına alabileceği hre şeyi sanki mıknatıs gibi almış ondan.

Vokalistlik yetmemiş olacak ki başrole geçmiş, ardı ardına Okyanus, Canavar, Nabız 180, Ne Münasebet, Sürgün Aşkımız gibi birbirinden farklı ama bir o kadar da kendinden bir şeyler hissettirmeyi başaran şarkılara hayat vermiş bu kısa zaman içinde.

Şimdi ise "Ah Zaman" adında bir tekli ya da havalı adıyla bir single ile karşısında dinleyicisinin.

Sosyal Medya hesaplarından paylaşılan havalı ve farklı resimler kaliteli bir iş olacağının önceden haberini veriyordu adeta. Şarkı çıktı, ilk dinlememde açıkçası emin olamadım. Müzik hayli farklı, dikkat çekici ve güzeldi fakat sözler hemen oturmuyordu sanki şarkıya. Daha basit, alışık olduğumuz pop şarkılarına yakışacak gibi geliyordu sözleri. Ama hakkını da yememek gerekiyor, eğer bu şarkı yazın bangır bangır her yerde çalınsın ve herkes eşlik etsin diye yapıldıysa tam isabet! Çünkü sözler ikinci dinlemede ezberleniyor ve kulak alışıyor bu ritme.

Haberin Devamı

Ama bir yandan da 90'lar şarkılarının piyasaya yeniden çıktığı şu son zamanlarda insan iki zamanı kıyaslamaktan kendini alamıyor. Çünkü maalesef ne kadar eğlenceli ve farklı da olsa eski şarkıların tadı yok sanki, o kadar heyecanlandırmıyor şarkılar. Adeta tüketilen gıdalar gibi sürekli yeni şarkılar sürülüyor sadece piyasaya. Peki bundan on, yirmi yıl sonra bu şarkılar dinlenebilecek mi, cover albümleri yapılacak mı bu şarkıların? Umarım bu soruyu kendilerine sorarak eser üretiyordur şarkı yapanlar.

Son olarak klipteki çok hoş bir detaydan bahsetmek istiyorum. Bir sahnede bir sürü takvim yaprağı sarkıcının üstünden atılırken bir yaprak özenle bir kutunun içinde diğerlerinden ayrıca gösteriliyor. O yaprağın üstünde ise 29 Ekim 1923 yazıyor. Yani Cumhuriyetin , Atatürk'ün bize hediye ettiği emanetin günü. Sanatın içinde bu kavramı bu kadar naif bir şekilde yerleştirmek kimin fikri ise ona da ayrıca tebrikler.

Benzer İçerikler