Terapistlerin tonla para kazandığı şu dönemde en büyük sorunlarımızdan biri malum; iletişimsizlik.

Evli olduğumuz kişi ile konuşamadıklarımızı, patronumuza söyleyemediklerimizi, çocuğumuza anlatamadıklarımızı bize ifade edebilmeyi gösteren ve rahatlamamıza yardımcı olan caaaanımız ciğerimiz terapistlerimiz, iyi ki varlar.

Kadınların “rahatlama” kısmında erkeklere nazaran daha başarılı olduğu kesin.

İlişkilerimizden tutunda, kayınvalidemizin dırdırına, çocuğumuzun öğretmeninin verdiği tonlarca ödeve, iş arkadaşımızın ego savaşlarına, gelecek planlarımızla ilgili endişelerimizden, cinsel yaşantımıza kadar her detayı konuşuyoruz, paylaşıyoruz birbirimiz ile.

Haberin Devamı

Fikir alışverişinde bulunuyoruz, öneriler veriyoruz, plan yapıyoruz, takipçisi oluyoruz…

Paylaştıkça rahatlıyor, belki çözüm buluyor, benzer durumda hisseden başka kadınların da olduğunu görüyor, birbirimize ufak terapiler yapıyoruz…

Oh ne güzel yapıyoruz:)

Kadın arkadaşlarımızla konuştuğumuz kadar eşlerimiz ve sevgililerimiz ile de konuşuyoruz. Bu bize “dırdırcı” etiketini yapıştırsa bile, bundan vazgeçmiyor, geçemiyoruz.

Zira susan kadın vazgeçmiş kadındır

Peki ya erkekler? Onlar neler yapıyor?

Erkeklerin en sevdiğimiz huylarından biri; umursadıkları, sevdikleri, tabiri caizse “namusları” olarak gördükleri kadınlar ile ilgili çok fazla detay paylaşmamaları.

Ancak bunun yanında konuşmaları gereken birçok şeyi de konuşmuyorlar. Özellikle de kırgınlıkları, pişmanlıkları, kararsızlıkları, endişeleri, sorunları ile ilgili.

Her insan yaşadığı hayatla ilgili endişe duyar, kimi gelecek kaygısı duyar, kimi sevdiğini kaybetmekten korkar, kimi yaptığı hatayı nasıl düzelteceğini bilemediği için perişanlık hisseder, ama bir şekilde düşer. Düşebilir. Bunlar çok insanı duygular.

Bu gibi durumları gurur yapmak, yenilgi gibi hissetmek, başarısızlık gibi görmek, görmezden gelmek ve içine kapanmak yerine çare aramak gerekiyor. Konuşulmayan her “durum” çözülememeye mahkum.

İletişim kurabilmenin yolu konuşmaktan, anlatmaktan ve anlamaktan geçiyor. Herkes ile her şeyi değil elbette ama yakın ve eski bir dostla, eşle, sevgiliyle, yakın bir kadın arkadaş ile belki… konuşmak rahatlamaktır, deşarj olmaktır, özgürleşmektir, çare bulmaktır belki.

Haberin Devamı

Erkeklerin konuşmayı kadınlar kadar sevmediğini biliyoruz, öğrendik artık. Ancak konu siyaset, din, futbol veya eski çapkınlıklar olunca bülbüle dönen erkeklere selam olsun… canınız sağ olsun :)

Papatya Somer