Cadde Dizi oyuncuları ne kadar ücret alıyorlar?

Dizi oyuncuları ne kadar ücret alıyorlar?

30.03.2015 - 15:57 | Son Güncellenme:

Dizi oyuncuları her sezon ile birlikte ücretlerini ikiye katlarlar. Peki severek izlediğimiz dizilerdeki oyuncular ne kadar ücret alıyorlar? Nasıl dizi oyuncusu olunur? merak edenler için detaylar haberimizde...

Dizi oyuncuları ne kadar ücret alıyorlar

Dizi sektörü, 1 milyar YTL’lik bir ekonomiyle birlikte ekranda birkaç saniye görünüp biraz para kazanmak isteyenler için de önemli bir iş kapısı. Öğrencisinden avukatına oyuncu ajanslarına kayıtlı toplam binlerce kişi var. Peki dizilerde kim ne kadar ücret alıyor? Oyuncu olmak isteyenler hangi yollara başvurası gerekiyor? Ayrıntılar için haberimizi incilemeniz yeterli olacaktır...

Haberin Devamı

Görevi Aldığı ücret (TL)

Yönetmen 5-20 bin TL- Senarist 5-15 bin TL
Müzisyen 2-8 bin TL- Yön. Yard. 500-5 bin TL
Başrol oyuncusu 10-30 bin TL
Orta kademe oyuncular 5-10 bin TL
Noname (ünlü olmayan) oyuncular* 1-5 bin TL
Bölüm oyuncusu 500-1.000 TL arası
Diyaloglu yardımcı oyuncu 50-150 TL
Figürasyon 20-25 TL

Nasıl dizi oyuncusu olunur?

Sahne sanatları ve oyunculuk mesleğini düşünenlerin sorduğu bir soru bu. Nasıl oyuncu olabilirim ya da iyi oyuncu nasıl olunuyor? Öncellikle oyunculuğun bir süreç olduğunu unutmamak gerekiyor.

Sadece bir şeyi iyi yaparak oyuncu olunmaz. Öğrenmek, gelişim, değişim ve ortaya koyma, koyarken aynı zamanda işbirliği yapmak ve etkilemek gerekir. Eğlenceli olduğu kadar çalışmanında şart olduğu bir meslek bu. Oyuncu olmak için gerekenler listesinin en başında yetenek, eğitim ve çok çalışmak geliyor. Oyuncu tekil bir kelime olsada aslında oyunculuk aynı zamanda bir ekip işidir. Sahnede yönetmeni duymak, dekoru, oyuncu arkadaşlarını, rolü, rol yaptığını kısacası o büyük ekip işinin hangi parçası olduğunu ve amaclananı hatırlamaktır.

Oyuncu olmak isteyen bireylerin yetenekli olması gerekir. Bunun zaten uzun uzun açılımını yapmaya gerek yok diye düşünüyorum. Oyuncu rolünün gerektirdiği duygu ve davranışı üretirken o duygunun altındaki diğer duygu ve olayları algılaması gerekir ve seyirciye, onu izleyen herkese gerçek gibi hissetirmelidir. Örneğin öfkesini göstereceği zaman öfkenin altındaki haksızlığa uğramışlık, alay edilme, küçük düşme, aldatılma vb. gibi durumları oyuncunun üstünde ve yüzünde okumak gerekir. Oyuncu o rolün içine girer ve seyredeni de o ruh haline sokup buna inandırır. Eğitimlerde genelde oyuncu adayından belli duyguları göstermesi istenir.

Koservatuar, üniversitede tiyatro bölümlerine girmek, iyi bir tiyatro eğitimi almak veya özel ders almak gereklidir fakat oyunculuk için yeterli değildir. Oyuncu olmayı isteyen elinden geldiğince sahne de olmalıdır. Bir dizide küçük bir rol ya da amatör tiyatro ile sahnede olmak gibi en küçük fırsatı bile değerlendirmelidir. Oyuncu ileride gelebilecek rolleri öngöremediği için kendine kadar özellik kazandırabiliyorsa bunu yapmalıdır. Spor olarak futbol oynamak, basketbol yapmak, boks yapmak ya da dans dersi almak, gitar çalmak, şans dersi almak gibi. Bir gün bir rol için düşünülmediği halde sırf diğer kişilere göre rolün gerektirdiği bir özelliği olduğu için rolü alabilir. Bir yerde oynamak, rol almak için seçeneklerden biride oyuncu ajanslarına kayıt olup kendinizi farkettirmeye de çalışmaktır.

Oyuncu olmak sahip olunması gereken bazı özellikler :

Yetenek
Eğitim
Çok Çalışmak
Gözlem Gücü
Duygusal Zeka
Türkçe Bilgisi
Sesini İyi Kullanma
Beden Dilini Geliştirme
Yabancı Dil Bilmek
Belli bilgi ve beceriler edinmek ( spor, muzik, dans )

Tiyatro Kale blogundan güzel bir alıntı yazı ile yazımızı devam ettirelim :

Tiyatronun yaşam gücü seyirci önünde oynayan oyuncudur. Genel tarifi oynayan insan. Gerçek tiyatro oyuncunun varlığıyla başlar onunla biter. Oyuncu tiyatronun varoluş gerekçelerinden ve olmazsa olmazlarından biridir.

Oyuncu bir yaratıcıdır çünkü yalnızca yaşamı taklit etmekle kalmaz seçer , yüceltir , genişletir. Bunları yaparken anlatıma yönelmiş hareketler ve ses yorumunu kullanır. Ayrıca iyi bir yorumcudur. Seyircinin ki tiyatronun olmazsa olmaz ikinci parçasıdır. ... oyuna katılmasını ve birlikte olmasını sağlar. Seyirciyle bir duygudaşlık bağı kurar.

Oyuncunun dış ve iç olmak üzere iki türlü aracı vardır; Dış araçları sesi hareketleri ve tavırlarıdır. Bunların en önemlisi sestir iyi bir oyuncu güzel , denetimli , esnek , değişik her karaktere ve duruma uygun ayrı bir ses geliştirmek zorundadır.Sesi tınlayan , işitilir durumda ve anlatımlı olmak durumundadır. Hareket ve tavırları ise rahat , sahneye uygun ve esnek olmalıdır , bunlar oyuncunun dış araçlarıdır . İç araçları ise yaratıcı düş gücü , ritim duygusu, ilgisini yoğunlaştırabilmesi , anlam ve söz düzeni içinde doğru yorumlamasıdır. Çağlar boyu oyunculuk teknikleri üzerinde durulmuştur. Örneğin benzetmeli oyunculuk anlayışı Stanislawski ‘nin özdeşleşme ilkesine ve buna karşı çıkan Brecht’in oyuncunun yorumcu ve eylemin gözlemcisi olmasına dayanan ilkeleri en önemlileridir.Benzetmeci oyunculuğun en önemli yaratıcısı ve oyuncunun sanatı kitabının da yazarı olan “Coguelin” dir . Ona göre oyuncu canlandırdığı kişiyi ve duyguları yaşamaz. Sanat özleşme değil benzetmedir. Beni ağlatmak istiyorsan önce kendin ağla ilkesi oyunculuk anlayışına sığmaz.

18.yy. kuramcılarından “ Dıderok “ ‘a göre oyunculuktaki aykırılık oyuncunun seyirciyi duygulandırırken kendisinin duygulanmaması soğuk ve uzak kalabilmesidir. Bu yöntemde oyuncu dış tekniğe önem verir , iç teknik pek az etkindir. Bir başka anlayışa göreyse ses her şeydir.Bale balet ve balerin gibi sadece hareket ve tavırlara önem veren tiyatro anlayışında vardır. Aşk , kavga , öfke gibi sahneler için daha önceden belirlenmiş bire bir kalıpların dışına çıkılmasını istemeyen yöntemlerde görülmüştür. Ancak bütün bunların günümüze kadar gelmiş en önemli iki kuramcısı “Stanislawski “ diğeri ise “Berthold Brecht”dir.

STANİSLAWSKİ ‘E GÖRE ;

• Oyuncu rolüyle özleşmelidir.
• Oyuncu için kendi yoktur rolü vardır.
• Seyirci rolün akışına kaptırılmalı ve her türlü eleştiriye kapatılmalıdır.Düşünmeden yargılamadan sadece baş rol oyuncularıyla bütünleşmelidir.
• Asla seyircide yabancılaştırma hissi uyandırıl-mamalıdır.
• Seyirciye gibi yaptığını hissettirmemeli, o olduğunu kabullendirmelidir. Seyirci oyuncunun gerçek kişiliğini değil oynadığı karakteri görmelidir.

BRECHT’E GÖRE ;

• Oyuncu eylemin gözlemcisi ve yorumcusu olmalıdır.
• Oyuncu için kendi vardır ve rolünü göstermektedir.
• Seyirci rolün akışına kaptırılmamalıdır. Düşünen , yargılayan ,aktif duruma getirilmelidir.
• Yabancılaştırma tekniğine baş vurulmalıdır.
• Seyirciye gibi yaptığını göstermelidir.
• Seyirci oyuncunun önce gerçek kişiliğini sonra oynadığı karakteri gösterdiğini görmelidir.

OYUNCUNUN FİZİĞİ

Bir oyuncunun rolünü yaparken vücudunu kullanmasına vücut dili denir. Oyuncunun vücut dilini bile bilmesi için vücudunu çok iyi tanıması gerekir. Bir oyuncunun en çok kullandığı vücut hareketleri jest ve mimiklerdir.

Jest ; Oyuncunun belden yukarısını el ve kollarını kullanmasına jest denir.
Mimik ; Oyuncunun yüzünü ve yüzündeki organlarını kullanmasıdır.
Mizansen nedir : Oyuncunun rolü gereği ayaklarını kullanarak sahnede yer değiştirmesidir.

TİYATRODA DENGE ;

Oyuncunun vücudunda enseden başlayarak ayak tabanlarına indiği varsayılan bir denge çizgisi oluşur. Böylece bir oyuncu bu varsayımdan hareket ederek duruşunu , yürüyüşünü ,oturuşunu kalkışını bu denge çizgisini kaydırmadan yapar.

AĞIRLIK DENETİMİ ;

Oyuncunun sahne üzerindeki duruşu , hareketi ve dengesini sağlaması tamamen ağırlık denetimine bağlıdır. Her insanın her kütlenin olduğu gibi bir ağırlığı vardır. Bu ağırlık vücut yapısına göre bazı bölgelerde daha fazla bazı bölgelerde daha azdır.
Bunu örneklemek için kafası çok büyük bir oyuncuyu ele alalım;bu oyuncu eğer ağırlık denetimini kontrol altına alamazsa başı düşecekmiş gibi öne , arkaya ,sağa yada sola eğik vaziyette durur. Bu bir dengesizlik unsuru sayılır.

AĞIRLIK MERKEZİ ;

Her kütlenin olduğu gibi oyuncunun vücudunun da bir ağırlık merkezi vardır. Bu merkez oyuncunun kalçasıdır. Bu yüzden oyuncu sahnede hareket ederken kalçasının vücudunun ağırlık merkezi olduğunu unutmamalıdır.

DENGE TABANI ;

Denge tabanı oyuncunun her iki ayağının da arasındaki mesafe ne olursa olsun bastığı alandır.Oyuncu sahnede yapacağı hareketin durumuna göre denge tabanını genişletir veya daraltır.

HAREKETLERİN DENETLENMESİ ;

Oyuncular hareket dengesini ve ağırlık merkezlerini sahnede ideal biçimde kullanabilmek için ağırlık tabanlarını denge çizgileriyle bütünleştirerek kullanmalıdır. Böylece sahnede yaptıkları hareketlerin anlamlı olup olmadığına daha rahat karar verir oyunda seyirciyle olan dialoğunda ( hareket diyaloğu ) seyircinin kendisini çok daha rahat izlemesine olanak tanıyabilirler.

OYUNCUNUN SAHNEDE GÖVDE DURUŞLARI

1. TAM CEPHE DURUŞ.

2. ÇEYREK DURUŞ.

3. YAN DURUŞ.

4. ÜÇ ÇEYREK DURUŞ.

5. TAM ARKA DURUŞ.

Bu duruşlar oyuncunun sahnede seyirciye göre duruşlarıdır.

TAM CEPHE DURUŞ ;Oyuncunun yüzünün seyirciye tam dönük olduğu andır.

ÇEYREK DURUŞ ; Oyuncunun yüzünün 3 / 2 sinin seyirciye dönük olduğu andır.

YAN DURUŞ ; ( YARI CEPHE YA DA PROFİL) ; Oyuncunun yüzünün yarısının seyirciye dönük olduğu andır.

ÜÇ ÇEYREK DURUŞ ; Oyuncunun yüzünün 3 / 1 inin seyirciye dönük olduğu andır.

TAM ARKA DURUŞ ; Oyuncunun yüzünün seyirciye hiç görünmediği sadece sırtının ve poposunun göründüğü andır. Bu duruş biçimi oyuncunun rolündeki durumuna ve güçlülüğüne göre doğru kullanılmalıdır.

OYUNCUNUN OTURURKEN, KALKARKEN,DÜŞERKEN YARARLANACAĞI TEKNİKLER VE BİLMESİ GEREKEN METODLAR

Oyuncu oturma eylemini gerçekleştirmek için öncelikle vücudunu çok iyi tanıması gerekir . Hareket denge çizgisinin hayali bir çizgide olsa varlığını kafasında kabullenmesi gerekir. Oyuncu bu denge çizgisini tam olarak kavradıktan sonra sahnede oturacağı cisme doğru yönelirken mümkün mertebe seyirciye arkasını dönmeden hareket etmeli oturacağı cisme yaklaştığında sağ bacağının baldır kısmını cisme dayayıp ya da dengesini iyi kontrol ederek oturmalıdır.

Kalkarken geride bulunan ayağını ittirip vücudunu hafif öne alarak kalkmalıdır.

Oyuncunun sahnede düşme pozisyonları için iki yöntem deneyebilir. Birinci yöntem iki ayak olduğu yerde birbirine çaprazlanarak sağ el ve omuz yardımıyla yatay düşmelidir. İkinci yöntem ise sağ ayak sol el ve sol omuz kullanılarak geriye doğru dairesel düşüştür. Bunun için oyuncu denge çizgisi ve denge tabanını mutlaka çok iyi ayarlamayı bilmelidir.