Gündem Dua, Allah karşısında acizliğimizin itirafıdır

Dua, Allah karşısında acizliğimizin itirafıdır

14.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Müslüman kardeşimiz için onun haberi olmaksızın dua ettiğimizde melekler ‘amin’ diyerek bu duaya katılır. Peygamberimiz, ‘Allah’a hiç günah işlememiş dillerle dua edin’ buyurur

Dua, Allah karşısında  acizliğimizin itirafıdır

Dua, insanın Allah’tan dünya ve ahirette nimetler ve iyilikler ihsan etmesini; üzerindeki sıkıntı, dert ve belayı gidermesini, günah, hata ve kusurlarını bağışlamasını dilemesi, yalvarıp yakarmasıdır. Mümin kişi Rabbi ile irtibatını dua sayesinde sağlar. Dua Allah’a olan inancını ve güvenini pekiştirir, sıkıntılı ve darlık zamanlarında bir ümit ve sığınak olur, insanı yalnızlık hissinden kurtarır. Zorlukları yenme ve işlerde başarılı olmanın yolu duadan geçer. Pek çok insanın başarısının arkasında ağzı dualı insanların / anne-babanın hayır duası vardır. Birçok sıkıntı ve başarısızlığın arkasında zulüm ve mazlumun bedduası vardır.
Kuran-ı Kerim’de dua ile ilgili bir çok ayet bulunmaktadır. Konuyla ilgili ayetlerin bir kısmında peygamberlerin ve salih insanların dualarından bahsedilirken, diğer bir kısmında da insanların Allah’a dua etmeleri emredilmiş, duanın usûlü, adab ve tesiri üzerinde durulmuştur.
Peygamberin hayat tarzı
“Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, size icabet (ve duanızı kabul) edeyim.” (Mü’min Suresi 60. ayet). “De ki: Dua ve ilticanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?” (Furkân Suresi 77. ayet).
Allah Resulü duayı “ibadetin özü” olarak nitelendirir. İbadetler, aslında duanın çeşitli hâlleridir. Zekat, servetle dua, oruç, bedenle dua, iyiliği emir kötülükten nehiy lisanla dua, ilim ise zihinle duadır. Dua Peygamberimiz’in hayat tarzı haline gelmişti. Onun hayatına baktığımızda her fırsatta rabbine dua ettiğini görmekteyiz. Sabah uyandığında, akşam yatağına girdiğinde, yağmur yağdığında, kuraklık olduğunda, güneş veya ay tutulduğunda, yolculuğa çıktığında dua ediyor, dua esnasında hamd ve şükür ifâdeleri mübarek dudaklarından dökülüyordu. Ölülere dua ediyor, dirilere dua ediyor, gündüzün aydınlığını, gecenin karanlığını dualarıyla süslüyordu. Teheccüde kalktığında rabbine yalvarıyor, abdest alırken dua ediyor, ezan bitince dua ediyordu. Yeni bir elbise giydiğinde dua ediyor, bir meclisten ayrılacağı zaman rabbine niyazda bulunuyor, hasta ziyaretinde dua ediyordu.
Dua sadece sıkıntı, yoksulluk, felâket zamanlarına mahsus değildir. Tam aksine, makbul dua mutlu zamanlarda yapılan duadır. Duada, korku ile ümit birlikte bulunmalıdır. Duada bağırıp çağırarak haddi aşmamak gerekir.
Melekler de katılır
Dua, sadece kendimiz için olmamalıdır. Müslüman kardeşimiz için onun haberi olmaksızın dua ettiğimizde melekler “Amin” diyerek bu duaya katılır. Peygamberimiz, “Allah’a hiç günah işlememiş dillerle dua edin” buyurduklarında yanındakiler Ey Allah’ın Resulü, hiç günah işlememiş dil olur mu? diye sordular. Bunun üzerine şu cevabı verdi Kainatın Efendisi: “Birbiriniz için yaptığınız dualar günahsız dillerle yapılan dualardır”.
İnsanlar duâsı kabûl olacağı zannını taşıdıkları kimselerden duâ isterler. Halbuki duanın kabulünü temin eden asıl sebep, samîmiyettir. Bu demektir ki, bir günahkârın dahî, mümin kardeşi için samimi olarak yürekten yapacağı bir duâ, Allâh katındaki yeri kendisinden üstün zannedilen bir başkasının gönülsüz duâsından daha hayırlıdır.
Duada dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de dua esnasında Esma-i Hüsna’dan istifade etmektir. Arzulanan hayırlı sonuçlara ulaşmak için “fiilî dua” da asla ihmal edilmemelidir. Tarlasında güzel ekin isteyen bir kimseye düşen ilk iş, tarlayı temizlemek ve uygun tohumu oraya güzelce ekmek, peşinden de gerekli sulamayı yapmaktır. Bundan sonrası elini açıp hayırlısını istemek zamanıdır. Bunları yapmayan bir kimse kimden dua isterse istesin netice alamaz.

Adana Sabancı Merkez Camii

Cami, konumu itibariyle Adana’da bulunan ana arterlerin, demir yolunun ve Adana’yı çevre il ve ilçelere bağlayan yolların kesim noktasında ve yüksek minareleriyle uzaktan görünüyor olması nedeniyle, şehrin adeta sembolü haline gelmiştir. Cami, 28 bin 500 kişiye sağlayabildiği ibadet imkanı ile Balkanlar’ın ve Ortadoğu’nun en büyük camisi olma özelliğine sahiptir.
1998 yılında hizmet vermeye başlayan Sabancı Merkez Camii’nin proje mimarı Necip Dinçtir. Seyhan Irmağı kenarında görkemli bir yapıya sahip olan 6 minareli Sabancı Camii’nin 32 metre çapındaki kubbesi sekiz fil ayağı üzerine oturmaktadır. Kubbenin namaz kılınan kottan itibaren yüksekliği 54 metre’dir. Ana gövdeye bitişik dört minare 99 metre, son cemaat mahallindeki iki minare ise 75 metre yüksekliktedir. Cami, 4 ders odası, 10 itikaf odası, imam ve müezzin odaları, sohbet odaları ve şadırvan ile her türlü imkana sahiptir.
Camide bulunan hat eserlerinin tamamı, Hattat Hüseyin Kutlu’ya aittir. Cami çinileri, klasik İznik çinisi tekniği ile yaptırılmıştır. Kıble cephesinde bulunan dört adet pano, büyüklük bakımından dünyada en büyük cami panolarıdır.
Cami de bulunan tüm nakış eserleri ve çinilerin desenleri, Mimar Nakkaş M. Semih İrteş’e aittir. Mihrap, minber, kürsü, taç kapı ve diğer kapılar mermer olup, klasik Osmanlı camilerinde bulunan eserlere benzer tarzda çizilmiş ve Nihat Kartal Usta tarafından yapılmıştır. Ahşap kapılar kündekari tarzında olup, Ahmet Yılçay Usta tarafından, bütün vitraylar Abdülkadir Aydın usta tarafından, mukarnas işleri ise Ali Turan usta tarafından yapılmıştır. Cami minareleri, beyaz çimento ile fil dişi renginde kırma malzeme karıştırılarak elde edilen betondan betonarme olarak yapılmıştır.
Caminin iç ve dış aydınlatma projeleri ile iç seslendirme projeleri, Philips firması tarafından çizilmiştir. Bu projelerde Philips’in malzemeleri kullanılarak, proje gerçekleştirilmiştir. Ayrıca camide asansörlü minareye konan ve Aselsan tarafından sağlanan merkezi telsiz yayını ile 60 km. çaplı bir daire içinde kalan 275 adet camiye merkezi yayın sistemi ile vaaz yayını yapılmaktadır.
Caminin Sebil Çeşmesi’nden özel dini günlerde bal şerbeti sunulmaktadır.

Hangi dualar kabul edilir?

Oruçlu kimsenin, âdil yöneticinin ve mazlumun duası. Yolcunun duası ve anne-babanın çocuklarına yaptığı dua. Müminlerin yüz yüze ve gıyaplarında birbirleri için yaptıkları dua. İsm-i A’zâm ile yapılan dua: Hadislerde Allah’ın ism-i A’zâmı olarak zikredilen isimlerin başında şunlar gelmektedir: Allah, Rahman, Rahîm, Rab, Mennân, Ehad, Samed, Hayy, Kayyûm, Mâlikü’l-mülk, Bedî’u’s-semâvâti ve’l-ard, Zû’lcelâli ve’l-ikram. Hac ve umre ibadeti sırasında yapılan dualar. Allah yolunda cihat eden gazilerin duası.
Duaların kabul edildiği belirli zamanlar: Üç aylar ve özellikle Ramazan ayı. İftar vakti. Cuma günü ve geceleri. Arife günü ve bayram geceleri. Kadir gecesi. Gece vakti ve seher vakitleri. Namazda, secde hâlinde ve farz namazların ardından. Ezan okunduğu ve kamet getirildiği zaman. Ezan ile kamet arasında.
Yağmur yağarken ve Kâbe’yi görünce...
Kabul olmayan dualar hangileridir? Gaflet halinde ve şuursuzca yapılan dualar. Allah’a isyan halinde (mesela içki içerken, kumar oynarken, gıybet ederken) yapılan dualar. Haramla beslenen kişinin yaptığı dualar. Riya ve gösterişin karıştığı dualar. Günah bir işi yapmak ve bir farzı terk etmek için yapılan dualar.

Esma-i Hüsna’dan
el-Muksit: Tabiatı dengeli ve ahenkli bir şekilde yaratıp yöneten, hakkaniyetle hükmeden, kullarına kendi zatından adalet duygusu lütfeden.

?
İftar duası
“Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttuk, senin verdiğin rızıkla orucumuzu açtık, bizden kabul buyur; çünkü sen her şeyi işiten ve bilensin.”
?

?
Bir âyet
“Rabbini, içinden, yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam an, gâfillerden olma.” (el-A’râf, 7/205)
?

Fıtır sadakasının (fitre) miktarı ne kadardır?

Fıtır sadakası yükümlülüğü, yüce Allah’ın kişiye (ve velâyeti altındakilere) canını bağışlamış olmasına karşılık bir şükran davranışı olmak üzere konmuş bir hükümdür. Gerekli mal varlığına sahip bulunan bir müslüman, velâyeti altında bulunan ve mal varlığı fıtır sadakası ödemeye elverişli olmayan küçüklerin ve akıl hastalarının sadakasını ödemekle yükümlüdür. Fitrenin miktarı bir kişinin bir günlük normal yiyeceğini sağlayacak miktardır. Bunun tespitinde fitre verecek kimsenin kendi günlük gıda tüketim ortalamasının ölçü alınması daha uygundur.

Sadi Şirazi’den
“Muhabbetle dolan kalp, affedici olur. Eğer sen, yalnız kuru bir suretten ibaret olursan, öldüğün zaman cismin gibi isminle de ölürsün. Fakat cömert ve iyilik sahibi olursan, ömrün, cesedinden sonra da fedakârlığın ve gönüllere girdiğin ölçüde devam eder.

Bir dua
Hz. Peygamber şöyle buyurdu: Yûnus’un, balığın karnındaki duası; “lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn” (Allah’ım! Senden başka ilâh yoktur, Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, gerçekten ben zalimlerden oldum.) Bu dua ile yalvaran hiçbir müslüman yoktur ki Allah onun isteğini bu dua sebebiyle kabul etmiş olmasın (Tirmizî, De’avât, 85)

Sorularınız için: kyasaroglu@gmail.com