Dünya Kupası değil League of Legends çılgınlığı

Yer Güney Kore’nin başkenti Seul. 2002’de FİFA’nın düzenlediği Dünya Kupası için yapılan stadyumda binlerce kişilik kuyruk var. Dünyanın dört bir yanından gelen 15-25 yaş arası 40 bin gencin Seul Dünya Kupası Stadyumu’na gelmesinin nedeni futbol maçı izlemek ya da Cristiano Ronaldo ile Lionel Messi gibi ünlü futbolcuları görmek değil. Online oyun League of Legends’ın (LoL) dünya turnuvası finalini izlemek. Finale kalan Çinli ‘Star Horn Royal Club’ ile Güney Koreli ‘Samsung White’ takımlarını desteklemeye gelenlerin yarattığı atmosferin büyük bir spor etkinliğinden hiçbir farkı yok.

70 milyon kullanıcı
Beşer kişilik takımların, sanal bir dünyada mücadele ettiği oyun, aylık 70 milyon kullanıcıya ve 7.5 milyon anlık oyuncuya sahip. Dünyanın birçok yerinde bir spor dalı olarak tanınma yolunda ilerleyen League of Legends’ın profesyonel liglerinde mücadele eden takımlarda, milyon dolarlar kazanan gençler var. Büyük şirketlerin sponsor olduğu bu takımlar, yıldız oyuncuları transfer etmek için yüksek bonservis bedelleri ödüyor.

Mücadeleci ruhu var
Final öncesi tribünlerde karşımıza Meksikalı Carlos çıkıyor. Güney Kore’de değişim öğrencisi olan ve günde 4 saat LoL oynayan Carlos, “Mücadeleci oyun olduğu için LoL’u seviyorum” diyor. Bilet fiyatları 25-55 dolar olan maçı ABD’den izlemeye gelen Chris, LoL oynamak için ‘binlerce saat’ harcadıklarını söylüyor. Yarı final maçlarını da yerinde izlediğini söyleyen Avustralyalı 23 yaşındaki John günde 10 saat LoL oynuyor.

Kadınlar alışverişte
LoL’u oynayanların çoğu erkek. Bu yüzden izleyenler arasında pek kadın yok. Tayvan’dan gelen Sisy “Bu oyunu oynayan arkadaşlarımın çoğu ‘Kadınlar bu oyunu oynayamaz’ diyor; bunun sebebi kadınların oyunlar için vakit harcamak yerine alışverişi tercih etmesi” açıklamasında bulunuyor.

Imagine Dragons konseri

Stadyuma kurulmuş üç devasa ekranda geri sayımın son saniyeleri gösterilmeye başladığında atılan çığlıkların haddi hesabı yok. Davullar çalınıyor, orkestra yerini alıyor. Son yılların en beğenilen Amerikan müzik gruplarından Imagine Dragons, LoL için yaptığı ‘Warriors’ adlı şarkıyı söylemek için sahneye çıkıyor.

Türkiye’de de burs imkânı doğabilir

Seul’de Riot Games’in Türkiye’deki ülke müdürü Hasan Çolakoğlu ve e-spordan sorumlu olan kıdemli müdürü Bora Koçyiğit ile bir araya geldik. Dünya turnuvası finali için Güney Kore’ye ekip olarak gelen Riot Games Türkiye, dünyada beş profesyonel lig olduğunu, Türkiye ve Brezilya’nın ise büyüyen ülkeler arasında yer aldığını açıkladı. Türkiye’de 8 profesyonel takım, 2 bin lisanslı ve 3 milyonun üzerinde kayıtlı oyuncu var.
Türkiye’de Gelişmekte Olan Sporlar Federasyonu kapsamında yer alan e-spor lisansı almak isteyen oyuncular, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na başvurmak zorunda. Avrupa’da, Almanya’dan sonra oyuncu büyüklüğü açısından Türkiye ikinci sırada yer alıyor. Türkiye’de 300 milyon dolarlık olan video oyunu sektörü her yıl iki kat büyümekte.
Bedava oynanan LoL’de sadece karakterlerin görünüşlerini değiştirmek istediğiniz noktada para ödüyorsunuz. Türkiye’de kişi başına yıllık harcama 2.9 dolar iken Brezilya’da 5 dolar. Türkiye’de bu pazarın beş yıl içinde 5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. ABD’deki gibi Türkiye’de de e-spor bursu verilmesi için üniversitelerle görüşmeler yürütülüyor.

Online oyun gerçek dünyaya taşınıyor

Dört maçlık seri üzerinden yapılan dünya turnuvası finalini Samsung White ekibi 3-1 kazandı. Kazanan ekibin kucakladığı görkemli şampiyonluk kupası, ışık oyunları, sahne gösterileri, büyük ve profesyonel bir ekibin canlı yayına hazırladığı maçın dünya çapında en az 35 milyon kişi tarafından izlenmesi LoL finalini benzersiz kılan özellikleri. Diğer spor müsabakalarının aksine, maç boyunca stadyumda öfkeli sesler yok. Her iki takımın başarılı hamleleri alkışla karşılık buluyor. Kimse turnuvayı asık yüzle terk etmiyor.
LoL finalinin stadyumda düzenlenmesinin en etkileyici yanı, online bir etkinliği offline dünyaya da yansıtmayı başarması. Bilgisayar başında saatler harcadıkları için asosyal olduğu söylenen gençler, bu turnuvalar sayesinde sosyalleşiyor. LoL’un sahibi Riot Games şirketinin e-spor algısını dünyanın dört bir yanında yaygınlaştırmak ve federasyonların LoL’u spor olarak tanıması için mücadele etmesi çok önemli.

Yeni bir kariyer yolu
Riot Games, e-sporu yaygınlaştırmak adına ABD’de Robert Morris Üniversitesi’yle LoL takımının kurulması ve öğrencilere burs verilmesi konusunda anlaştı. Şirket, böylece takımlar halinde yarışan gençlerin ‘fair play’ kurallarına uygun şekilde mücadele etmesini amaç ediniyor.
Evde oynamaktansa profesyonel takımlarda mücadele eden gençler, stratejik ve taktiksel olarak maça hazırlanıyor. Turnuvaları izleyen gençler ise bu heyecanı beraber yaşıyor. Profesyonel ekiplerdekilerin ileride nasıl bir kariyer yolu izleyeceği soru işaretleri arasında. Bunu da e-sporun geleceği belirleyecek.