Dünya Avrupa savunması Türkiyesiz olamaz

Avrupa savunması Türkiyesiz olamaz

19.11.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Avrupa savunması Türkiyesiz olamaz

Avrupa savunması Türkiyesiz olamaz


NATO Genel Sekreteri Robertson’dan Milliyet’e özel demeç


       Türkiye, çarşamba günü Brüksel’den gelecek önemli bir konuğu ağırlamaya hazırlanıyor: NATO Genel Sekreteri Lord George Robertson. Ankara’nın dışında kalmaktan endişe ettiği Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği’ne son noktanın koyulacağı toplantılar öncesine rastlayan bu ziyaret, alınacak önemli kararlara zemin hazırlayacak. Robertson, Türkiye ziyareti öncesinde Milliyet’e verdiği özel demeçte AGSK’den Türk - Yunan yakınlaşmasına kadar bir çok konuda NATO’nun görüşlerini aktardı.

       Jeostratejik öneminiz büyük
       Gerek Avrupa Birliği’yle ilişkilerde gerekse NATO içinde Ankara’nın başını en fazla ağrıtan konuların başında AGSK geliyor. Robertson’ın bu konuda Türkiye’ye gönderdiği mesaj ise son derece rahatlatıcı: “Türkiye, Avrupa savunmasının çok önemli bir parçası. Türkiye’nin jeostratejik önemi çok büyük. Avrupa - Asya arasında köprü, Kafkasya, Ortadoğu gibi bölgelerin kesişim noktasında. Bu bölgede önemli bir etkisi var."
       Robertson’un son dönemdeki çabalarından birini ise kişisel olarak büyük destek verdiği AGSK konusunda büyük rahatsızlıkları bulunan Türkiye’yi ikna etmek oluşturuyor. Robertson “muazzam" olarak nitelediği bu proje konusunda Türkiye’nin yaptıklarını takdirle karşılıyor. AB üyesi olmayıp da NATO üyesi olan altı ülke için Ankara’nın başarılı bir baskı politikası uyguladığına dikkat çekerek “Bu sayede değişik mekanizmalar oluşturuldu. 15+15 ve 15+6 formatı gündeme geldi. Halen birtakım sorunlar var ancak bunlar yapısal ya da kurumsal değil iyi niyetle aşılabilecek sorunlar" diyor.
       Robertson’un sorunların çözümü için gösterdiği tarih ise oldukça yakın: 7 Aralık’ta başlayacak AB Nice Zirvesi öncesi. AGSK’nın NATO’suz olmayacağını belirten Genel Sekreter, “İttifak’ın bu oluşumda çok önemli rolü olacak. Dolayısıyla bu da Türkiye’ye çok önemli bir konum sağlayacak" ifadelerini kullaniyor.

       Tatbikat krizinde telefona yapıştık
       Sözü, Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlaşmanın askeri alana yansıması olarak algılanan ve bir bahar havasında başlayan ancak gerginlik içinde geçen Mutlak Zafer 2000 tatbikatına getirdiğimizde Robertson, her şeye rağmen bu tatbikatın gölgede bırakılmaması gerektiği mesajını veriyor: “Yunan askerlerinin yıllar sonra Türk topraklarına ilk çıkışıydı. Bu tatbikatta binlerce asker, onlarca gemi görev aldı. Yüzlerce sorti yapıldı sadece iki sortide sorun yaşandı. Bence dersler alınması gereken, askeri açıdan son derece başarılı ve değerli bir tatbikattı. SACEUR’ün yorumu da bu yönde."
       Robertson gerginliğin artmasıyla birlikte “sıkı" bir telefon diplomasisinin gündeme geldiğine dikkat çekiyor ve “Telefon başında çok zaman geçirdik. Ancak bu tür tatbikatlarda önemli olan birtakım dersler çıkarılması" diyor.

       Gücümüzü artıracağız
       NATO’nun görev alanına giren yüksek risklerin hala devam ettiğini söyleyen Robertson bunların çözümü için enerji ve çaba gerektiğini kaydediyor. Bu konuda İttifak’a güveni ise tam: “Bunların hepsi İttifak’ta var. NATO, gelecekte savunma yeteneklerini artırma durumunda. Güncelleştirilmiş yetenekler üzerine kurulmalı. Bu çerçevede savunma alanında Türkiye çok önemli bir müttefik."

       Karargâh önerisi değerlendiriliyor
       Türkiye’nin NATO’nun emrine iki karargah verebileceğini açıklamasını da memnuniyetle karşıladıklarını belirten Robertson, “diplomasiyi elden bırakmamaya" özen gösteriyor: “Bu konuda bir çok İttifak ülkesinden teklif geldi. Değerlendirmeler sürüyor. Kararı askeri uzmanların değerlendirmeleri belirleyecek. Ancak karara çok yakın olduğumuzu söyleyemem. Nihai olarak verilecek karar siyasi değil askeri nitelikte olacak."

       PORTRE / George Robertson

Babacan lord

       NATO’nun tarihindeki ilk “sıcak" teması olan Kosova operasyonu sonrasında göreve gelen Lord George Robertson, İttifak’ın ‘gri’ ortamına biraz olsun renk katan isimlerden biri. Esprili yaklaşımı, hazır cevaplığı, babacan tavırları Robertson’un göze çarpan ilk özellikleri arasında. Adını özellikle 1997’de atandığı İngiltere Savunma Bakanı’yken duyuran Robertson, Türkiye’ye son derece sıcak bakan bir isim. Atlantik - Avrupa hattının da yılmaz savunucularından olan ve “çiçeği burnunda" Lordlar arasında yer alan Robertson, 54 yaşında. Dışişleri Bakanı İsmail Cem gibi fotoğrafa, ABD Başkanı Bill Clinton gibi golfe düşkünlüğüyle tanınan Robertson’ın göreve geldiğinden bu yana dilinden düşürmediği cümle ise “İttifaka yönelik mali katkılarınızı artırın".

Cem’e övgü

       Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan yakınlaşmanın etkilerini gösterdiği uluslararası kurumlardan biri de NATO. İki ülke arasındaki sorunlarda taraf olmama politikasını başından bu yana sürdürmeyi beceren İttifak içinde bu yakınlaşmadan memnun olanların başında da Robertson geliyor: “Bu etkileri çok yakından hissediyor ve yaklaşım sürecini memnuniyetle karşılıyorum. Özellikle iki ülke dışişleri bakanlarını, İsmail Cem ve Yorgo Papandreu’yu, kutluyorum. Sarfedilen yoğun çabaların Avrupa’nın en sorunlu yerlerinden biri olan bu bölgedeki barış ve istikrarı olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum." Robertson, güven artırıcı önlemler konusunda yeniden başlatılan görüşmeler konusunda ise ser veriyor sır vermiyor.