Hong Kong'da göstericiler havalimanından ayrılmıyor

Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde suçluların Çin'e iadesi tasarısına karşı yürütülen protestolar, Hong Kong Uluslararası Havalimanı'nda beşinci gününe girerken yolcuların check-in işlemlerinin geçici durdurulduğu açıklandı.

"South China Morning Post" gazetesinin haberine göre, dün, protestocuların geliş ve gidiş peronlarını işgal etmesi nedeniyle tüm uçuşların iptal edilmesinin ardından havalimanındaki protesto gösterileri tekrar başladı.

Havalimanında iki gidiş, bir geliş peronunu dolduran göstericilerin sayıları en az bin olarak ifade edildi.

Göstericilerin check-in alanlarında yoğunlaşmasını takiben, Hong Kong Uluslararası Havalimanı yetkilileri, protestolara işaret ederek, "yolcu işlemlerinde kamusal toplantıdan dolayı ciddi oranda sorun yaşandığını" ve yerel saatle 16.30'dan itibaren tüm check-in işlemlerinin geçici durdurulduğunu bildirdi.

Ayrıca halka "havalimanına gelmemeleri" tavsiyesinde bulunuldu.

'Şiddet durduktan sonra kargaşa azalabilir'

Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam Cheng Yuet-ngor, protestolara ilişkin yaptığı açıklamada, şiddetin durmasından sonra kargaşanın azalabileceğini belirterek, Hong Kong'un düzenli, güvenli ve kanunlara uyan bir şehir olmasını temin etmenin sorumluluğunu taşıdığını söyledi.

Kanunlar ve hukukun üstünlüğü olmadan 7 milyon insanın yaşadığı Hong Kong'da barışçıl bir yaşam sürdürmenin aşırı derecede zor olduğuna dikkati çeken Lam, şiddet durunca diyaloğun başlayabileceğini kaydetti.

Çin'den protestolara 'terör' benzetmesi

Çin Devlet Konseyi Hong Kong ve Makao İşleri Ofisi Sözcüsü Yang Guang, dün, uçuşların iptaliyle sonuçlanan protestolara ilişkin yaptığı açıklamada, "son birkaç günde Hong Kong radikal göstericilerin defaatle, son derece tehlikeli araçlarla polis memurlarına saldırdığını ve bunun ciddi şiddet suçu oluşturduğunu" söylemişti.

Yang, "Terörizmin filizleri ortaya çıkmaya başladı." ifadesini kullanarak Pekin yönetiminin "radikal göstericiler" tanımını daha ileri taşımıştı.

BM'den diyalog ve sağduyu çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'ndeki olaylar ve artan şiddet hakkında yazılı bir açıklama yaptı.

Bachelet, artan şiddetten endişe duyduğunu belirterek şiddetin her türlüsünü ve özel mülke yönelik saldırıları kınadı.

Hong Kong'daki yetkilileri ve halkı, sorunları barışçıl şekilde çözmeyi amaçlayan açık ve kapsayıcı bir diyaloğa girmeye davet eden Bachelet, "İnsanların kendilerini ilgilendiren sorunlar ile hayatlarıyla ilgili kararlarda yer almasını sağlayacak mecralar oluşturmak, uzun vadeli siyasi istikrara ve kamu güvenliğine ulaşmanın tek ve kesin yoludur." değerlendirmesinde bulundu.

Bachelet, Hong Kong'da polislerin protestolara müdahalesinde, "uluslararası normlara aykırı silahlar" kullandığına dair mutemet kanıtlar bulunduğunu vurgulayarak, emniyet güçlerinin bazen kapalı alanlarda kalabalığın üzerine göz yaşartıcı bomba atarak ölüm ya da ciddi yaralanma riski oluşturduğunun altını çizdi.

Michelle Bachelet, "BM İnsan Hakları Ofisi, Hong Kong Özel İdari Bölgesi yetkililerini bu olayları ivedilikle soruşturmaya ve güvenlik personelinin angajman kurallarına riayet etmesini sağlamaya çağırıyor." ifadesini kullandı.

Çin ordusundan Hong Kong sınırına yığınak

Diğer yandan Çin ordusundan çok sayıda zırhlı araç ve üstü kapalı kamyonların, dün Hong Kong'un sınırında bulunan Şıncın kentine gelişine ilişkin görüntüler, Çin'in sosyal paylaşım medyası Veybo'ya düşmüştü.

Çin Komünist Partisi'nin resmi yayın organlarından Global Times gazetesinin Baş Editörü Hu Şicin, Twitter'dan askeri araçların Şıncın'a gönderilmesinin, protestolara bir "uyarı" olduğunu öne sürmüştü.

Şıncın'da, geçen hafta 12 bin polisle "isyanla mücadele" senaryolarına yönelik düzenlenen tatbikatların ardından, söz konusu takviye dikkati çekti.

Çin'e iade tasarısı

Hong Kong'da hüküm giyen veya haklarında suçlama iddiaları bulunan kişilerin Çin'e, Makao Özel İdari Bölgesi'ne ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, 3 Nisan'da parlamentoya sunulmuştu.

Tasarı, politik suçları kapsam dışında tutuyor ancak 7,4 milyon nüfuslu Hong Kong'da halkın büyük bölümü, insanların Çin'in yargı sistemi altında keyfi gözaltılara, adil olmayan yargı süreçlerine ve hatta işkenceye maruz kalacağı kaygısını taşıyor.

Muhalifler, yasanın çıkması halinde bunun Çin'in Hong Kong'daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlanacağından endişe ediyor.

Tasarı askıya alınmıştı

Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, 15 Haziran'da düzenlediği basın toplantısında, tasarının toplumda çok büyük fikir ayrılıklarına yol açtığını, bu nedenle askıya alındığını açıklamıştı.

Protestolara neden olan yasal düzenleme süreciyle ilgili özür dileyen Lam, tasarının bu yasama döneminde gündeme gelmeyeceğini belirtmişti.

Gösterilerine devam eden protestocuların önderleri ise yasa tasarısı resmi olarak iptal edilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini açıklamıştı.