Hong Kong’da kampüs kuşatması!

Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde haziran ayında şüphelilerin Çin’e iadesi yasa tasarısına karşı başlayan demokrasi yanlısı protestolar sürerken, son dönemde üniversiteler içinde başlayan ayaklanmalar sonrası polisten sert müdahale geldi. Önceki gün Politeknik Üniversitesi’nin işgaliyle tırmanan tansiyon, polisin göstericilerin attığı okla yaralanması ve emniyet güçlerine molotof kokteyli saldırılarıyla doruk noktaya ulaştı.

Polis, içinde yüzlerce göstericinin bulunduğu Politeknik Üniversitesi’ni kuşatırken, göstericilerden “silahlarını bırakarak teslim olmalarını” istedi. Ancak polisin çağrısı üzerine, kampüsten ayrılmaya çalışan bazı öğrencilere müdahale edildi ve çok sayıda öğrenci kampüste sıkıştı. Gece kampüsten ayrılmaya çalışan göstericilere göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi ile müdahale edildi. Hong Kong polisi, daha sonra işgal altındaki üniversiteden çıkan göstericileri, biber gazı ve copla müdahale ederek gözaltına aldı. Üniversite dışındaki göstericiler ise gözaltıları engellemek için bölgedeki Nathan Yolu’nu trafiğe kapattı ve kendilerine biber gazıyla müdahale eden polislere kaldırım taşlarını fırlattı. Protestocu öğrenciler, ayrıca üniversite içinde bazı binalarda yangın çıkarttı, çöpleri ateşe verdi.

Güvenlik güçleri, öğrenci ve protestocuların işgal ettiği 10’dan fazla üniversite kampüsünün çoğunda kontrolü ele alırken, işgal, sadece Politeknik Üniversitesi’nde devam ediyor. Geötiğimiz hafta başında başlayan üniversite işgalleri nedeniyle birçok üniversite, 2019’un son iki ayında ders yapılmayacağını duyurmuş, yüzlerce yabancı öğrenci Hong Kong’dan ayrılmıştı. Hong Kong’da hazirandan bu yana yaklaşık 4 bin protestocu gözaltına alındı.

‘Güvenli geçiş’

Öte yandan Avrupa Birliği ve İngiltere, Hong Kong’da yaşananlarla ilgili endişeli olduklarını açıkladı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, üniversitelerin kampüslerindeki göstericiler için güvenli geçiş sağlanması ve yaralılara tıbbi müdahale edilmesi gerektiğini belirtti. AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic ise, taraflara tansiyonun düşürülmesi çabasında bulunmaları gerektiğini ifade etti ve güvenlik yetkililerine ölçülü olmaları çağrısında bulundu. Kocijancic, gelişmeleri yakından takip ettiklerini kaydetti.

Bununla birlikte Çin Dışişleri Bakanlığı, Hong Kong Özel İdari Bölgesi Baş Yöneticisi Carrie Lam yönetiminin ve polis güçlerinin yasaları uygulamasını kararlılıkla desteklediklerini bildirdi. Bakanlık Sözcüsü Gıng Şuang, başta ABD’li olmak üzere bazı siyasilerin Hong Kong’a yönelik açıklamalarına karşı çıkarak, “Hong Kong meselesi, Çin’in iç işleridir. Biz herhangi bir devlet, örgüt ve kişinin Hong Kong’un iç işlerine müdahale etmesine karşı çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

Maske yasağı anayasaya karşı

Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde Yüksek Mahkeme, yönetimin uygulamaya koyduğu “maske yasağının” kentin anayasası sayılan Temel Yasa’ya aykırı olduğuna karar verdi. Yüksek Mahkeme yargıçları Anderson Chow Ka-ming ve Godfrey Lam Wan-hon, biri eski 25 milletvekilinin mahkemeye taşıdığı maske yasağını içeren düzenlemenin Baş Yönetici’ye herhangi bir tehlike durumunda istediği yasakları koyma gücü verdiğini, bunun Temel Yasa’yla bağdaşmadığına hükmetti.

Mahkeme ayrıca polislere kamusal alanda maskeleri çıkarttırma yetkisi veren düzenlemenin, güvenlik güçlerine bu yetkinin kullanılmasında sınır koymadığı ve orantısız olduğu kararına vardı. Yasağı ihlal ettiği gerekçesiyle dün iki kişinin mahkeme karşısına çıkması bekleniyordu. Baş Yönetici Carrie Lam, söz konusu düzenlemeyi sömürge döneminden kalma Acil Durum Yasası’na dayanarak 5 Ekim’de yürürlüğe sokmuştu. Ancak düzenleme mecliste görüşülmemişti.