Kent savunmasıyla iklim mücadelesi

Geçen ay küresel iklim değişikliği hakkında çok ses getiren bir genelge yayımlayan Papa Francesco, bu konuda somut adımlar atılmasını sağlamak amacıyla Vatikan’ı çevre uzmanları ve yerel yöneticilere açtı. Ay başında, çevre uzmanları, uluslararası örgütler ve aktivistlerin katıldığı bir konferansa ev sahipliği yapan Vatikan, bu kez de dünyanın her yerinden 70 kadar kentin belediye başkanlarını bir araya getirdi.
21-22 Temmuz’da Papalık Bilim Akademisi’nde yapılan konferansa ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Kolombiya, Brezilya, Hindistan, Senegal gibi onlarca ülkeden belediye başkanları katılarak, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için aldıkları önlemleri anlattı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise davetliler listesinde yer aldığı toplantıya katılmadı.
Konferansta, Papa Francesco’nun 18 Haziran tarihli genelgesinde de küresel iklim değişikliğiyle bağlantılı olarak değerlendirdiği, ekonomik ve cinsel sömürü, insan kaçakçılığı gibi temalar da ele alındı. Konferansın sonunda Papa ve belediye başkanları, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş için maddi teşvikler sunulması ve zengin ülkelerin fakirlere yardım etmesi çağrısı yapılan bir deklarasyona imza attı. Deklarasyonda, “insanların neden olduğu iklim değişikliği bilimsel bir gerçektir ve bunun etkili bir şekilde kontrol altına alınması insanlık için ahlaki bir gerekliliktir” deniliyor.
Toplantıya katılan belediye başkanlarının açıklamalarına göre bu konularda attıkları ve atmayı planladıkları adımlardan bazıları şöyle:
- New York (ABD) Belediye Başkanı Bill de Blasio: New York şehri olarak sera gazı salımını azaltmak için cesur adımlar atıyoruz. Yeni hedefimiz 2030’a kadar yüzde 40 azaltmak, 2050’de de yüzde 80’e ulaşmak.
- Bristol (İngiltere) Belediye Başkanı George Ferguson: Bristol’da sokakları trafiğe kapadık, insanlara açtık. Ben de arabamı sattım, her yere yürüyerek ya da bisikletle gidiyorum.
- Roma (İtalya) Belediye Başkanı Ignazio Marino: 190 bin sokak lambasını (çevre dostu) LED ampullerle donatmak için 47 milyon euro yatırım yaptık ve şimdi bu sayede yılda 15 milyon euro tasarruf ediyoruz.
- Oslo (Norveç) Belediye Başkanı Stian Berger Røsland: Dünyadaki karbondiyoksitin yüzde 70’ini şehirler üretiyor, bu yüzden kentler oyunun kurallarını değiştirme imkanına sahip. Bizim kentimizdeki elektrikli araç oranı dünyanın en yükseği.
- Seattle (ABD) Belediye Başkanı Ed Murray: Seattle sürdürülebilirlik ve karbon azaltımı konusunda lider bir kent, ancak kazanımlarımız eşit olarak dağılmıyor; düşük gelirli aileler, azınlıklar iklim değişikliğinden daha fazla etkileniyor. Seattle bunu değiştirmek için Eşitlik ve Çevre Girişimi’ni başlattı. Amacımız çevre politikalarıyla güçlü sosyal adalet sağlamak.
- Vancouver (Kanada) Belediye Başkanı Gregor Robertson: Kentimizde elektrik, ısıtma-soğutma ve ulaşımda yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanma hedefi koyduk.
- Rio de Janeiro (Brezilya) Belediye Başkanı Eduardo Paes: 2050’ye kadar dünya nüfusunun üçte ikiden fazlasının şehirlerde yaşaması bekleniyor, bu yüzden doğal kaynakların tüketimini kısıtlamak ve iklim değişikliğinin etkisini azaltmak için kentsel sürdürülebilirliği sağlamak şart. C40 kentleri (sera gazı salımını azaltma taahhüdünden bulunan mega-şehirler topluluğu) 2020’ye kadar yıllık toplam sera gazı salımını 1 milyar ton azaltma kapasitesine sahip.
- Rosario (Arjantin) Belediye Başkanı Monica Fein: Atıkların idaresi, alternatif enerji, sürdürülebilir hareketlilik ve eşit hakların sağlanması için her vatandaşın söz hakkı olması gerekiyor ki istikrarlı bir çevreye sahip olabilsinler.
- Sao Paulo (Brezilya) Belediye Başkanı Fernando Haddad: Çağdaş şehirler kamusal alanların özelleştirilmesi, bireyselcilik ve tüketim yüzünden boğuluyor. Bu süreç çevresel ve sosyo-ekonomik dengeyi bozarak insanların hayatta kalabilmesini riske atıyor. Belediye başkanlarının görevi bu konuya öncelik vermektir.
- Boulder (ABD) Belediye Başkanı Matthew Appelbaum: Boulder şehri, laboratuvarlar, Colorado Üniversitesi, yerel işletmeler, kar amacı gütmeyen kurumlar ve vatandaşlarımızla ortaklık içinde çevre yönetimi ve sürdürülebilirlik konusunu uzun süredir öncelik haline getirdi.
- Bari (İtalya) Belediye Başkanı Antonio Decaro: Ekoloji ve ekonomi sözcükleri aynı etimolojik kökten geliyor. Biri olmadan diğeri de olamaz.

En büyük endişe iklim değişikliği
ABD merkezli PEW araştırma şirketinin geçen hafta yayınladığı bir ankete göre, dünya genelinde en büyük endişe iklim değişikliği. Anketin yapıldığı 40 ülkeden 19’unda halkın en büyük kaygısının iklim değişikliği olduğu ortaya çıktı. Türkiye’de de iklim değişikliği yüzde 35 ile en büyük kaygı kaynağı olarak belirlendi. Ankete göre Türk halkını en çok kaygılandıran diğer unsurlar ise yüzde 33 ile küresel ekonomik istikrarsızlık ve yine yüzde 33 ile IŞİD terör örgütü.

BM İklim Temsilcisi: “Nükleer enerji yönelimi kaygı verici”
Vatikan ay başında da “Önce İnsan ve Gezegen” başlıklı bir konferans düzenleyerek iklim değişikliği alanında çalışan uluslararası kuruluşların temsilcilerini, aktivistleri, toplumsal ve dini liderleri bir araya getirmişti. Bu konferansa katılan Birleşmiş Milletler İklim Özel Temsilcisi Mary Robinson, fosil yakıtlara bağımlı enerji politikalarından vazgeçilmesi çağrısı yaptı. Robinson, Türkiye’deki nükleer enerji tartışmaları ve nükleer enerjinin “temiz” olarak lanse edilmesiyle ilgili sorumuzu cevaplarken de “Daha temiz, güvenli ve yenilenebilir enerji kaynakları varken ülkelerin nükleer enerjiye yönelmesi beni kaygılandırıyor” dedi.
Eski İrlanda Başkanı da olan Mary Robinson ayrıca, küresel iklim değişikliğinin özellikle dezavantajlı durumda olan grupları olumsuz etkilediğini vurguladı. Robinson, “Örneğin, zaten ayrımcılığa uğrayan kadınlar daha fazla engel ve hastalıklarla karşılaşıyor, istihdam şartları daha da güçleşiyor” dedi.

Eko-Papa, Jeb Bush’u ve Cumhuriyetçileri kızdırdı
Dünya çapındaki 1.2 milyar Katoliğin ruhani lideri ve Vatikan Şehir Devleti Başkanı olan Papa Francesco, geçen ay yayımladığı genelgesini “ortak evimiz” dediği Dünya’nın korunmasına, birbiriyle bağlantılı çevresel ve ekonomik sorunlara adadı.”Laudato Si’” (Övgüler olsun sana) isimli genelge, dünya genelindeki Katolik din adamlarına hitaben yazılsa da yalnızca Katoliklerin değil, tüm dünyanın ilgisiyle karşılaştı. Fosil yakıt kullanımına son verilmesi ve tüketim kültürünün yerine paylaşım çağrısı yapan genelge, genel olarak çevrecilerin takdirini kazanırken, İtalyan basını Papa Francesco’yu “eko-Papa”, “yeşil-Papa” olarak anmaya başladı. Ancak Papa’nın çevre konusundaki iddialı çıkışı herkesi memnun etmedi.Özellikle ABD’deki muhafazakar kesimler, fosil yakıtlara yatırım yapanlar ve iklim değişikliğinde insanların rolünü reddeden kurumlar Papa’yı eleştirdi. ABD’de Cumhuriyetçi Parti’den başkanlığa aday olan Jeb Bush da “Ekonomi politikamı piskoposlardan, kardinallerden ya da Papa’dan öğrenecek değilim” diye tepki gösterdi.