Dünya ‘Silahlar yüklü ve hedefe kilitli!’

‘Silahlar yüklü ve hedefe kilitli!’

12.08.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

ABD ve Kuzey Kore arasında yaşanan gerilim artarak devam ederken, Trump’tan Kuzey Kore’ye yönelik bir uyarı daha geldi. Trump ABD’nin askeri çözümlerinin hazır olduğunu açıkladı. Rusya dahil pek çok ülke de konuya ilişkin konumunu almaya başladı

‘Silahlar yüklü ve  hedefe kilitli’

ABD ve Kuzey Kore arasındaki nükleer gerilim, iki ülkenin liderlerinin yaptıkları açıklamalarla yükselmeye devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore tarafından büyük tepkiyle karşılanan açıklamalarının ardından geri adım atmadı ve “akılsızca davranması durumunda” Kuzey Kore’ye karşı askeri seçeneklerin hazır olduğunu bildirdi.
Trump, kişisel Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Kuzey Kore akılsızca davranırsa askeri çözümler tamamen hazır, silahlarımız yüklü ve hedeflerine kilitli. Umarım Kim Jong-un başka bir yol izlemeyi seçer!” ifadelerini kullandı. Başkan Trump, ulusal güvenlik toplantısının ardından yaptığı konuşmasında ise, “Kuzey Kore aklını başına alsın, yoksa bu dünyada çok az ülkenin maruz kaldığı bir sıkıntı ile karşı karşıya kalacaklar” dedi. ABD Başkanı, “Bu ülkenin vatandaşları rahat olsun. Eğer Kuzey Kore, bizim değer verdiklerimize, temsil ettiklerimize, müttefiklerimize ya da bize saldırmayı aklından bile geçirirse endişe duymalı. Çok korksunlar çünkü imkansız olduğunu düşündükleri şeyler başlarına gelecek” diye konuştu.
‘Az bile söyledim!’
Trump ayrıca “ateş ve öfke” açıklamasının arkasında olduğunu söyleyerek, “Kimileri o açıklamamın çok sert olduğunu düşünüyor. Belki de yeterince sert değildi” dedi.
Pyongyang’ın balistik füzelerine entegre edebilecekleri nükleer savaş başlıkları üretmeyi başardığına ilişkin iddiaların ortaya atılması üzerine Trump, Kuzey Kore’nin ABD’yi tehdit etmesi durumunda “daha önce görülmemiş bir gazapla karşı karşıya kalacaklarını” söylemişti. Trump’ın bu açıklamaları üzerine Kuzey Kore devlet televizyonu, Kim Jong-un yönetiminin ABD’ye bağlı Guam Adası’nı vuracağına dair bir haber geçmiş, bunun üzerine de ABD Savunma Bakanı James Mattis, Kore yönetimine “rejimini ve halkını yıkıma götürecek bir eylemi tasavvur etmeyi bırakması” çağrısı yapmıştı. Mattis son olarak savaşın “yıkım” olacağını belirterek “ABD’nin diplomatik yollardan çözüm arayacağını” söyledi ve Trump’ın çıkışını yumuşattı.
Saflar belli oldu
Tüm bu gelişmeler esnasında üçüncü ülkeler de tutumlarını belirlemeye başladı. Çin’in nasıl bir tavır alacağı büyük merak konusu. Çin Komünist Partisi yayın organı Global Times’ta, ABD ile Kuzey Kore arasındaki “nükleer düelloda” nasıl pozisyon alınması gerektiği anlatıldı. Gazete, ilk harekete geçen tarafın Kuzey Kore olması halinde tarafsız kalınması çağrısı yaptı. Buna karşın ABD’nin vuran taraf olması ve Kuzey Kore’deki rejimi değiştirmeye çalışması durumunda Çin’in gerekli önlemleri alması ve buna karşı hareket etmesi gerektiği vurgulandı.
Öte yandan Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull, Kuzey Kore’nin saldırı başlatması durumunda ABD’nin yanında yer alacaklarını bildirdi. Avustralya ile ABD arasında imzalanan “Avustralya, Yeni Zelanda, Birleşik Devletler (ANZUS) Güvenlik Anlaşması” hükümlerinin açık olduğunu belirten Turnbull, “Amerika tabii ki Avustralya dahil müttefiklerinin yanında duruyor ve biz de Birleşik Devletler’in yanında duruyoruz. Bu yüzden çok net olarak, ABD’ye saldırı olursa ANZUS devreye girer. Avustralya saldırıya uğrarsa ABD yardıma geleceği gibi, bizim de görevimiz, Amerika’nın yardımına gitmek” diye konuştu. Avustralya, Yeni Zelanda ve ABD arasında 1951 yılında imzalanan ANZUS Güvenlik Anlaşması, söz konusu ülkelerin Büyük Okyanus bölgesinde herhangi bir saldırıya uğramaları halinde birbirlerine yardım etmelerini öngörüyor.
ABD ve Kuzey Kore arasındaki gerilimin azaltılması için çabalar da devam ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Umarım sağduyu galip gelir” açıklamasında bulundu. Gerilimin silahlı çatışmaya dönüşme ihtimaline dair sorulara yanıt veren Lavrov, “Risk çok yüksek, özellikle şu andaki konuşmalara bakılırsa. Kişisel düşüncem, daha güçlü ve daha akıllı olan ülkenin tehlikeyi engellemek adına ilk adımı atması gerekir” şeklinde konuştu.

Kuzey Kore ne istiyor?

Associated Press haber ajansının yaptığı analizde, Kuzey Kore’nin son dönemdeki politikasının ardından yatan dört ana neden şu şekilde sıralanıyor:
ABD’yi ebedi bir tehdit olarak gören Kuzey Kore ciddiye alınmak için askeri olarak güçlü olmalı. Bunun yolu da uzun menzilli nükleer füzelerden geçiyor. Ancak bu gücün kanıtlanması için füze denemeleri şart. Başarılı denemeler ülkenin kapasitesi konusundaki şüpheleri dağıtıyor.
Kuzey Kore, Hindistan ve Pakistan gibi bir nükleer güç olarak kabul görmek istiyor. Kuzey Kore’nin nükleer kapasitesini kullanmasa da bir statü göstergesi olarak bu güçten vazgeçmeye niyeti yok. Ancak ABD’nin Kuzey Kore’yi bir nükleer güç olarak tanıması yakın bir ihtimal değil.
Kuzey Kore’nin füze denemeleri ABD içinde diplomasi yanlılarını artırdı. Bu sayede ABD’yle müzakere etme ihtimali doğan Kuzey Kore, ülkeye verilen tavizlerle memnun olabilir. Ancak Guam’a yönelik deneme büyük bir risk içeriyor.
Kuzey Kore’nin asıl isteği güvenlik. Rejimin geleceğini sağlama almak. Bunun da yolu, halen teknik olarak savaşta olduğu ABD ile gerçek bir barış anlaşması imzalamak. Yeni bir savaş başlatmak bunu imkansız kılabilir. Ancak şu anki davranışların da Kuzey Kore’nin bu isteğine hizmet ettiğini söylemek zor.