14.01.2020 - 14:33 | Son Güncellenme:
AA
Libya'nın doğusundaki gayri meşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in, başkent Trablus'a saldırmak için kentin güneydoğusundaki Terhune'ye takviye güç yığınağı yaptığı bildirildi.
Birleşmiş Milletler nezdindeki meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre, Hafter milislerinin, Trablus'un güneydoğusunda, merkez karargah olarak kullandıkları Terhune kentine, Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) ait zırhlı araçlar ve topların ulaştığı gözlemlendi.
Kaynaklar, Hafter'in ateşkesi kabul etmesinden sonra da, kendisine verilen desteğin kesilmediğini, bunun da Hafter'in ateşkesi, "yeniden pozisyon almak için kabul ettiğini ortaya koyduğunu" söyledi.
Türkiye ve Rusya'nın ortak girişimiyle hazırlanan ateşkes anlaşması, UMH tarafından Moskova'da imzalanmıştı. Hafter tarafı ise metindeki maddeleri düşünmek ve istişare etmek için 1 gün süre istemişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı, bu sabah saatlerinde, Hafter’in anlaşmayı imzalamadan Moskova'dan ayrıldığını duyurmuştu.
Hafter'in Libya'ya ulaştığına ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmazken, askeri, siyasi ve mali olarak kendisine destek veren Mısır veya Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) gittiği iddia edildi.
Türkiye ile Rusya'nın Libya'daki taraflara çatışmalara son vermek, insani yardımları halka ulaştırmak için sunduğu ateşkes önerisi, aynı zamanda ülkedeki sorunların yalnızca Libyalılar arasındaki diyalog yoluyla çözülmesini içeriyordu.
RUSYA SAVUNMA BAKANLIĞI: 2 GÜNE İHTİYAÇ VAR
Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı, Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’in, Fayiz es-Serrac yönetimindeki Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile ateşkes anlaşmasına olumlu baktığını fakat yerel istişareler için 2 güne ihtiyacı olduğunu açıkladı.
Rusya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, dün Moskova’da yürütülen Libya görüşmelerinin sonucunda ateşkes üzerinde prensipte anlaşma sağlandığı belirtildi.
Moskova’daki görüşmelerin Berlin Konferansı'na zemin hazırladığı yorumuna yer verilen açıklamada, “Hafter Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile ateşkes anlaşmasının son haline olumlu bakıyor. Yerel istişareler için 2 güne ihtiyacı var.” ifadesi kullanıldı.
"ÖNCE BEKLEDİ, SONRA MOSKOVA'YI TERK ETTİ, KAÇTI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı açıklamada, "Biz söylediğimiz sözün arkasında durduk. Ama ne yazık ki darbeci Hafter, aynen darbeciliğinde olduğu gibi, masada bir yalan darbesi yaparak Moskova'yı terk etti. Trablus Hükümeti son derece yapıcı ve uzlaşmacı bir tavır sergiledi. Darbeci Hafter, ateşkesi imzalamaya yanaşmadı. Önce bekledi sonra Moskova'yı terk etti, kaçtı." demişti.
"'Libya'da ne işimiz var' diyenler, siyasetin cahilidir." diyen Erdoğan, "Bunlar aynı zamanda tarih cahilidir. Türkiye müdahale etmeseydi, bugün darbeci Hafter tüm ülkeyi ele geçirmiş, Libya halkının tamamı zulmün pençesine düşmüş olacaktı." şeklinde konuşmuştu.
"HAFTER İLE ÜLKENİN MEŞRU YÖNETİMİ ARASINDA YAPILACAK TERCİHLERİ DİKKATLE TAKİP EDECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önümüzdeki günlerde darbeci Hafter ile ülkenin meşru yönetimi arasında yapılacak tercihleri dikkatle takip edeceğiz. Ülkenin meşru yönetimine ve Libya'daki kardeşlerimize saldırılarını sürdürmesi halinde, darbeci Hafter'e hak ettiği dersi vermekten de asla geri durmayacağız." ifadelerini kullanmıştı.
"DARBECİ HAFTER ATEŞKESİ İMZALAMAYA YANAŞMADI"
Erdoğan, "Biz söylediğimiz sözün arkasında durduk. Ama ne yazık ki darbeci Hafter, aynen darbeciliğinde olduğu gibi, masada bir yalan darbesi yaparak Moskova'yı terk etti. Trablus Hükümeti son derece yapıcı ve uzlaşmacı bir tavır sergiledi. Darbeci Hafter, ateşkesi imzalamaya yanaşmadı. Önce bekledi sonra Moskova'yı terk etti, kaçtı." demişti.
Türk ve Rus heyetler ile Libya’daki taraflar arasında dün Moskova'da görüşmeler gerçekleştirilmişti. Türk heyeti, Serrac ve Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile anlaşma metnini oluşturmuştu.
Rus heyeti ise Hafter ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nin Başkanı Akile Salih’i ikna etmeye çalışmıştı. Ancak Hafter, uzun uğraşlar neticesinde oluşturulan anlaşma metnini imzalamamış ve sabaha kadar süre istemişti.