‘Türkiye’nin AB açısından önemi hiç değişmedi’

Nisan ayında yayınlanması beklenen Türkiye raporu öncesinde ülkemize resmi ziyarette bulunan, farklı kentlerde, farklı kesimlerle bir araya gelen Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Milliyet’in sorularını yanıtladı. Ankara’nın, geçmişte yaşananlar nedeniyle hayal kırıklığına uğramış olabileceğini kaydeden Sanchez Amor, Avrupa Birliği açısından Türkiye’nin öneminin aynen devam ettiğini hatırlatarak, “Türkiye’yi bir başka şemsiye altında görmek istemiyoruz” dedi.

Türkiye’nin, başından beri Avrupa Birliği’ne aday ülke olduğunu, birliğe katılmasının dışında bir şey düşünmediklerini kaydeden Sanchez Amor, “Türkiye’nin AB için varlığını bir başka formatta düşünmemek gerekir” diye konuştu. Amor, Türkiye-AB ilişkilerinin, çok iyi bir durumda olduğunu söylemenin zor olacağını kaydederken, “Ancak ikili ilişkiler çerçevesinde elimizden gelenin en iyisini yaparak, tüm alanlarda iş birliğimizi sürdürmeli, pekiştirmeliyiz” dedi.
AP Türkiye raportörü, her düzeyde siyasi diyaloğun canlandırılması gerektiğine de vurgu yaparak, “Hükümet elbette ki müzakere ve katılım sürecinde daimi muhatabımız olacak. Ancak başka yeni paydaşlarla da görüşebilmeliyiz. Türkiye-AB ilişkilerinin karmaşık yapısı bunu gerektiriyor. AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu üyeleri, AB kurumları ve AB içindeki farklı siyasi partiler ile Türkiye’deki siyasi partiler arasında daha sık temas olması, diyaloğu genişletebilir. Yerel yönetimler, üniversiteler ve diğer kurumlar arasındaki işbirliğinin gelişmesi de, buna yardımcı olacaktır” diye konuştu. Türkiye ile ilgili Avrupa kamuoyunda önyargı ve bilgi eksikliği bulunduğunu anımsatan Amor, farklı yüzler ve sesler aracılığıyla ülkenin fotoğrafını doğru bir şekilde ortaya koymak amacıyla çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çekti.

‘İlgimiz sürüyor’

Sanchez Amor, Türkiye’nin AB açısından önemine ilişkin sorumuz üzerine de, “Ankara’nın, geçmişte yaşananlar nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını kabul etmek gerek. Çok aktif bir konumda olmayabiliriz ancak Türkiye’ye verdiğimiz önem ve yakınlığımız devam ediyor. Biz Türkiye’yi, bir başka şemsiye altında görmek istemiyoruz. Bunu, Ankara’nın Rusya ile yakınlaşmış olmasından dolayı söylemiyorum. Sonuçta ne zaman karar verirseniz, bizimle de komşu olabilirsiniz. İstiyoruz ki Türkiye, tam üyelik perspektifiyle Avrupa içinde olmaya devam etsin...” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin insan hakları ve hukukun işleyişi açısından çözülmesi gereken bazı problemlerinin olduğunu kaydeden Amor, atması gereken adımlar bulunduğuna, ülkede yeni bir ortak aklın tesis edilmesinin önem taşıdığına dikkati çekti. Kopenhag kriterlerine de dikkat çeken Nacho Sanchez Amor, “Türkiye ilerleme sağladı mı, sağlamadı mı, öncelikle bunu hissetmemiz gerekiyor. Bizim için öncelik taşıyan, raporlardan çok, bu konu...” diye konuştu.

‘Başka format yok’

Türkiye’ye tam üyelik konusunda net perspektif verilmediğini bildiklerini söyleyen Amor, “Bu amaçla ben ve AB Büyükelçisi, Türkiye’yi üyeliğe aday ülke olarak kabul ediyoruz. İlişkiler konusunda kesinlikle başka bir formatı düşünmüyoruz. Bir başka formül üzerinde çalışmıyoruz. İlişkileri bu bağlamda yenilememiz gerekiyor. Çünkü böylelikle Türkiye’de reformların hayata geçirilmesi daha kolay olacaktır. Ben İspanya’dan geliyorum. Biz de benzer dönemlerden geçtik 1980’li yıllarda... Bir aday ülke olmak, Türkiye’yi, tıpkı bizim de yaptığımız gibi AB’yi eleştirebilen, AB’nin bir parçası olmayı talep eden ülke haline getirir” dedi.

İlişkilerin yeniden rayına oturtulması için öncelikle “konuşabilmenin” önemli olduğunu kaydeden Amor, “Öncelikle konuşabilmeliyiz. Açıkça ve sık konuşmalıyız. Benim de yapmaya çalıştığım şey bu. Samimiyetle, muhatabımızın endişelerini, hangi konumda olduğunu, nerelerde esneklik gösterip, limitlerinin ne olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla kaybedecek zamanımız olmamalı artık. Daha önce karşılıklı güvensizliğin üstesinden gelebilmek için daha fazla iletişim kurmalıyız” ifadelerini kullandı.

‘Empati kurmak kolaylaşıyor’


Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü Nancho Sanchez Amor, İspanyol. Amor’a, Türkiye ile İspanya’nın ortak Akdeniz kültürünün yanı sıra başka benzer yanları olduğunu da hatırlattığımızda, bunun çalışmaları için temel teşkil etmeyeceğini ancak ülkesinin deneyimlerini aktarmak açısından yarar sağlayacağına inandığını söyledi. “Elbette empati kurmak kolaylaşıyor” diyen Sanchez Amor, İspanya’nın da ayrılıkçı hareketler ve terörizm ile mücadele ettiğini hatırlattı.