Varna öncesi gerginlik

Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki buzları eritmek ve diyaloğu yeniden canlandırmak amacıyla 26 Mart’ta dönem başkanı Bulgaristan’ın Varna kentinde gerçekleşmesi planlanan zirve öncesinde gerginlik sürüyor. Nitekim Türkiye, Avrupa Birliği Konseyi’nin kabul ettiği sonuç bildirgesinde yer alan Türkiye ile ilgili ifadelere sert tepki gösterirken, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, AB ile Türkiye’nin ilişkilerindeki anlaşmazlıkların sürdüğünü ifade etti.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AB Konseyi tarafından kabul edilen sonuç bildirgesinde Türkiye hakkındaki ifadeleri kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, tepki gösterdi.

Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “26 Mart’ta Varna’da yapılacak Türkiye-AB zirvesinin hemen öncesinde AB Konseyi’nce kabul edilen sonuç bildirgesinde yer alan Türkiye hakkındaki ifadeleri, kabul etmemiz mümkün değildir. Biz, 26 Mart Türkiye-AB Zirvesini ilişkilerimizi ileriye götürecek bir önemli bir fırsat olarak görüyoruz. AB tarafından da aynı olumlu ve yapıcı yaklaşımı bekliyoruz” dedi.

Ankara’nın beklentisi

Çelik, AB’yi samimi olmaya davet ederek, “Kıbrıs sorununun çözümü için yapılan Crans Montana görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandığında bunun sorumlusunun Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan olduğunu bize söyleyenlerin, şimdi böyle bir açıklama yapmış olmaları çok talihsiz gelişme olmuştur. Biz, Varna’ya samimi, iyi niyetli ve yapıcı bir anlayışla gideceğiz. AB tarafını da aynı anlayış içinde görmeyi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da, AB’nin Kıbrıs konusundaki tarafsızlığını tamamen yitirdiğini belirterek, “Bu tutum devam ettiği sürece AB’nin, Kıbrıs meselesinde üçüncü bir taraf olarak kabul edilmesi mümkün değildir” dedi. Aksoy, “AB Zirvesi’nde yine Rum - Yunan tezlerine hizmet eden, ülkemiz aleyhine kabul edilemez ifadeler içeren bir yazımla karşı karşıya kaldık. AB, bu iki ülkeye yalnızca üye oldukları için, haklı olup olmadıklarına bakmaksızın destek veriyor” ifadelerini kullandı.

Aksoy, Türkiye’nin Varna’daki zirveden somut beklentilerine ilişkin olarak da “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisinin sağlanması ve Suriyelilere yönelik mali yardımın hızlandırılmasını” beklediklerini söyledi. Sözcü Aksoy, Türkiye’nin en önemli talebinin ise müzakere sürecindeki siyasi ve suni tıkanıklıkların giderilmesi olduğunu anlattı.

AB liderleri sonuç bildirgesinde, AB Konseyi’nin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’nde süren faaliyetlerini kınadığı, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Yunanistan’la olan tam dayanışmasının altını çizilmişti.

‘Kolay geçmeyecek’

Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB liderler zirvesinin ardından Brüksel’de düzenlenen basın toplantısında, pazartesi günü Varna’da yapılacak Türkiye-AB Zirvesi öncesinde Türkiye’yle ilişkilerin dün sona eren zirvede gündeme geldiğini hatırlattı. Tusk, “Türkiye-AB ilişkilerini ilgilendiren hususlar, Varna’da da gündeme gelecek. Kolay bir toplantı olmayacağının farkındayım. Türkiye’deki gelişmeler ve ülkenin Suriye’deki faaliyetlerini de görüşeceğiz. Ne olursa olsun, biz komşuyuz ve ortak çıkarlarımız çerçevesinde birbirimizle açık bir şekilde konuşmak ve iş birliği yapmak için bir yol bulmalıyız” ifadelerini kullandı. AB Komisyonu Başkanı Juncker ise Türkiye ile AB arasında görüş farklılığı olan konuların gündeme geleceğini, ancak temel amacın iş birliğini güçlendirmek olduğunu söyledi.

AB dönem başkanı Bulgaristan’ın Başbakanı Boyko Borisov da AB liderleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yapılacak görüşmenin “iki taraf arasında diyalogun sürmesi için son fırsatlardan biri olacağı” uyarısında bulundu.