Cadde Duvara Karşı yasaklanmalı

Duvara Karşı yasaklanmalı

31.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Alışverişte yeni trend; Zeytinburnu Olivium, Gökhan ile Nurdan evlendiler, Centroda taze mönü, Cem Babadan Hayvan Terli, Zeliha Cambazda, Mövenpickte Lübnan yemekleri, Türklüğü rezil edenlerin filmi...

Duvara Karşı yasaklanmalı

Efendim, çarşamba günü sevgili Ali Sayarla birlikte Dolmabahçedeki Süzer Plazada yer alan Shop&Miles Movie Theatrea gittik. Sinemadan önce, aynı yerde olan, can dostum İzzet Çapaya ait Centroda yemek yedik. İşletme, İzzetin eski yengesi, sosyetenin saygın isimlerinden sevgili Sermin Çapaya ait. Filme gireceğiz diye vakit kaybetmeden şef Özkana siparişleri verdik. Mutfak şefi olan sevgili Bilal Ateş masaya dikiliverdi. "Abla mönüyü yeniledik. Uzakdoğu mutfağından pek çok seçenek koyduk. Geçen geldiğinde rüzgar gibi girip çıktın, test etmedin, bir bak istersen" dedi. Bilalin de kardeşi Gazinin de başarılarını bildiğim için test etmeye gerek duymadım. Ama mönüye baktım. Ali kendine acı-ekşi çorba, yeşil biberli dana eti ve içinde domates, salatalık, soğan, tulum peyniri olan Grek salata söyledi. Ben ise seçimi Bilale bıraktım. İçinde soya filizi, marul, kara lahana, domates ve tavuk kıymasından yapılmış minik köfteler olan değişik bir salata gönderdi. Tek kelimeyle harikaydı. Fiyatları da dengelemişler. Yani sinema öncesi ya da sonrası keyifli yemeğin adresi, bence Centro. Alkol hariç, kişi başı 25 milyon liraya çıkabilirsiniz. Bir de servis, sunum ve ambians çok keyifli. Tok olanlar da içki içebilir, orijinal tatlılardan yeşil çaylı, kaymaklı, sıcak espressolu, kayısılı, muflin portakallı dondurma çeşitlerinden tadabilir. Centronun telefon numarası (0212) 243 96 40. Gelelim filme; yani Duvara Karşıya. Filmin yankıları çok oldu diye izlemem gerektiğini düşünmüştüm. Bir de Uluslararası Berlin Film Festivalinde ödül alınca bayağı meraklandım. Ayrıca çocukluğunu bildiğim genç kuşağın yetenekli isimlerinden Meltem Cumbul ve Güven Kıraçın da bu filmde rol alması beni heyecanlandırmıştı. Gitmez olaydım. Karşıma çıkan, küfürlerle dolu, ahlaki değerleri hiçe sayan ve Türklüğü yerden yere vuran bir filmdi. Zaten hiç ilgi yokmuş, koca salonda topu topu üç kişiydik. Film, Almanyadaki Türk kültürünü yansıtıyormuş. Aman batsın öyle kültür. Benim ve izleyen pek çok arkadaşımın filmden çıkardığı sonuç şu; Gurbetçiler, çocuklarını yetiştirmekten aciz. Çoğunluğun kızları o....u, erkekleri de i..e ya da p....... oluyor. Büyük bölümünde uyuşturucu alışkanlığı var. Filme göre biz Türkler ne yazık ki şahsiyetli bir millet değiliz. Değerlerimizi asla koruyamıyoruz. Bizi biz yapan özellikler, yaşadığımız toplumlara göre erozyona uğruyor. Kızınca yediğimiz yemeği tenceresiyle beraber tuvalete boşaltabiliyoruz. Kocamızın önünde istediğimiz erkekle cilveleşip bir saat önce tanıdığımız yabancının koynuna şıp diye girebiliyoruz. Ne biçim iş bu ya?.. Filmi izlerken sabrım taştı. Delirdim. İğrendim. Filmde tam 17 pornografik sahne saydım. Filmin kahramanlarından Cahit herşeyi meydanda dolanıyor. Kadın kahraman Sibel de öyle. Anal, oral ve her türlü seks alenen sergileniyor. Bu filme Altın Ayı ödülü verilmesine şaşmamak lazım. Türklüğü, geleneklerimizi, göreneklerimizi rezil ettiği, bizleri aşağıladığı için verilmiştir. Yönetmen Fatih Akına ne kadar kızgın olduğumu kelimelerle anlatamam. Tabii bizimkiler de bir tuhaf. Filmin gazete ilanlarına baktım; 18 yaşından küçükler izleyemez diye bir şart bile yok. Çoluğuyla, çocuğuyla filme gelen ailelerin küfrederek salonu terkettiğine eminim. Eminim, yakınlarımdan biliyorum. Filmin galasına giden Turizm ve Kültür Bakanı Erkan Mumcunun bu kadar duyarsız olmasına ise hiç aklım ermedi. Bence bu film derhal vizyondan çekilmeli. Çıkışta kankam ve kuaförüm sevgili Veysel Şenelin sağ kolu Yeşim ile nişanlısı Erkanı gördüm. İki yıldır gençler bir türlü evlenemiyorlar. Veysel ona göre kıyağını yap lütfen... Ünlü sanatçı Cem Karacanın ölümünden dört gün önce kaydettiği son parçasının video klibi ve belgesel görüntülerinin yer aldığı Hayvan Terli albümü piyasada. Single CDnin özelliği hem görüntülü hem sesli olması. Dağhan Baydurun prodüktörlüğünde ve Cenk Sarkuşun düzenlemesiyle hazırlanan albümde Ercan Saatçinin, Samsun Demirin ve tüm DMC ekibinin özel çabaları var. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde, Beyoğlu Cambazda özel bir program yapan Zeliha Sunal çok sevdiğim bir arkadaşım. O geceki yoğun ilgi yüzünden Zeliha her çarşamba saat 22.30da artık Cambazda. 13 dilde şarkı söyleyebilen Zeliha Sunal böylece sevenleriyle ve keyifli müzik dinlemek isteyenlerle buluşacak. Geniş bir repertuvarı olan arkadaşımı en kısa sürede dinlemeye gideceğim. Cambazın telefon numarası (0212) 244 75 92. Ramazanda bir akşam iftar yapmaya gittiğim Mövenpick Otele uzun süredir yolum düşmüyordu. Mövenpick Otelin Azzur Restaurantında Lübnan Yemekleri Haftasının başladığını duyunca gidip yemeklerin tadına bakmak istedim. Mövenpick Hotel Beyrutun şeflerinden Dagheb Bou Dargham ve Mohammade El Maocuh 28 Marta kadar sürecek olan hafta için gelmişler. Yani yarın son gün, bilesiniz. Geleneksel Lübnan mezelerinden humus, falafel, tabouleh var mönüde. Tatlılardan da baklava ve baska mammourra gözüme çarptı. Siz açık büfeden ne isterseniz tadabilirsiniz. Telefon numarası (0212) 319 29 29. Lübnan yemekleri Sevgili meslekdaşım Vehbi Dinçcan hafta içinde beni Bahçeşehire davet etti. Avcılar tarafında bir işim vardı, dönüşte uğradım. Beni, basın danışmanlığını yaptığı Bahçeşehir Belediyesinin genç başkanı Kemal Aydın ile tanıştırdı. Birlikte etrafı gezdik. Çok büyük işlere imza atmış Kemal Aydın. Tam 17 bin metrekarelik bir alana Türiyenin ilk modern pazarını kurmuş. Türkiyede hala tartışılan aile hekimliğini başlatmış. Sevilen sanatçılarla halkı bütünleştiren festivaller, konserler düzenlemiş. Seçim yarın. Ben Aydını başarılı buldum ama karar sizin tabii. Laf seçimden açıldı, hemen belirteyim, her ne kadar birbirimize kırgınsak da İzmirde oyum Ahmet Priştinaya. İstanbulda ise Kadir Topbaşa. Evet, bugünlük de bu kadar. Yarın ve her pazar, PAZAR POSTASIndayım. Gazetecinizden istemeyi unutmayın. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz kum tanesi kadar olsun. Sevgiyle kalın. Bahçeşehirin genç başkanı Bir akşam yine Süzer Plazanın içinde, S-Mall katında yer alan Red Rooma gittim. Buranın patronu sevgili Gökhan Yüzbaşıoğlunun doğum günüydü. 10 yıldır birlikte olduğu kız arkadaşı sevgili Nurdan Gür sürpriz bir parti hazırlamıştı. Konukları merak ettiniz değil mi? İşte: Çağla Şıkel, Sinan Hotiç, Bahaettin Demir, Karafaki, Çaydanlık, Bekriya gibi popüler mekanların yakışıklı patronu Göksel Sunter, dizi oyuncusu ve şair olan sevgilisi Eylül, manken-oyuncu Atilla Saral, can dostum İzzet Çapa, manken Aylin Arasıl ve sevgilisi Murat Cevahir, modacı Hakan Yıldırım, Gökhanın babası eski Niğde Milletvekili Rıfat Yüzbaşıoğlu, annesi ve kızkardeşi Neslihan, başarılı magazin portalı www.gecce. comun patronu Kenan Erçetingöz ve güzel karısı Gül, sevgili Bekronun (Bekir Saçar) güzel eşi Aslı... Herkes birbirini iyi tanıdığı için gece güzeldi. Başlangıç olarak festo soslu makarna, karışık salata ve fırında mantarlı peynirli tavuk geldi. Tatlı olarak da pasta ve çikolatalı sufle vardı. Gökhanla yeni projelerini konuştuk. İlk olarak bana baba olacağının müjdesini verdi. Siz bu satırları okurken Gökhan gönlünün kraliçesi Nurdan ile New Yorktaki Türk Konsolosluğunda evlenmiş olacak. Onlara, gönülden mutluluklar diliyorum. Biraz da Red Roomun işletmecisi sevgili Neslihan Yargıcı ve Çağla Şıkel ile konuştum. Neslihan, Almula Merterin yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği Hamam adlı oyundaki rolünü Fatih Üreke bırakmasının nedeninin yorgunluk olduğunu söyledi. Bir de yaz projeleriyle uğraşacakmış. Çağla hiç neşeli değildi, aklının hala Mehmet Aslanda olduğunu farkettim. Red Roomdan çıktığımda saat 03.30du. Red Roomda özel bir gece, sonunda evlendiler Efendim, biliyorsunuz, ilk imza günümü Zeytinburnu-Olivium Alışveriş Merkezinde yapmıştım. O gün pek kalabalıktı, doğru dürüst dolaşamamıştım. Geçen gün sevgili Ergun Berksoy Ağabeyin, yeğenlerim sayılabilecek iki afacanını alıp gittim. Ferdinand ve Lizi ile Oliviumun altını üstüne getirdim. Olivium gerçekten büyük ve outlet mağazalarıyla keyifli bir alışveriş merkezi. Toplam 116 mağaza var. Ünlü markaların şubelerinde aradıklarınızı ucuz fiyata bulabilirsiniz. Sadece alışveriş için değil, sinema ve eğlence için de gitmek mümkün. 6 tane sinema salonu, 15 hatlı bowling salonu, Gima Süpermarket var. Bir de 200 koltuk kapasiteli sahne tiyatrosu açıldı. Salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi günleri saat 21.00de oyunlar olacak. Her cumartesi, pazar da çocuklar için oyunlar oynanacak. Salı günleri de merkez genelinde indirim söz konusu. Bunları kimden mi öğrendim? Tabii ki Oliviumun basın ve halkla ilişkilerini yapan sevgili Meral Özkandan. Ve buranın yakışıklı Genel Müdürü Orhan Murat İzciden. Ama benim en çok ilgimi çeken, fastfood ve çeşitli restoranların bulunduğu bölüm oldu. Üst katta. Ferdinand, Lizi, ben ve kitabımın menajeri Sayım Çınar güzel bir tur atıp karnımızı doyurduk. Neler var neler. 1996 yılında kurulmuş olan Pidecinin Olivium dışında Şehremini, Zeytinburnu, Kocamustafapaşada şubeleri var. Obur pide ve pizzapide çeşitlerinden tattım, harikaydı. Fiyatlar oldukça uygun. Mesela, Karadeniz obur pide, patates tava ve pepsi 5 milyon 750 bin lira. Pidecinin dışında İbrahim Yargıcı ve Metin Poyrazın sahibi oldukları ekmek arası sucuk döner yapan İkbal, Ünal Dölek tarafından yönetilen Köfte Piyaz, Kentucky Fried Chicken, Kemal Sofuoğlunun sahibi olduğu Aysoyu da unutmamak gerek. Daha sonra bize POSTA Gazetesinin acar muhabiri Ahmet Cumalı da katıldı. Finali Edo Dondurmada yaptık. Üstünüze afiyet, dondurma manyağıyımdır. Burada çeşitler ve lezzet on numara. Türk kahvesi isteyene sade dondurma veriliyor. Bence alışverişte yeni trend, Olivium. Farklı bir alışveriş ve lezzet merkezi Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr