Duygusal bir aşk hikayesi

‘Sen Benimsin’e nasıl dahil oldunuz?

Bu işe onay vermeden önce 3 - 4 farklı projeyle de görüşme halin- deydim. Senaryosunu okuduktan sonra bu projeden çok etkilendim. Hiç düşünmeden ‘Tamam, istediğim iş bu’ dedim ve anlaştık.

Canlandırdığınız ‘Nağme’ nasıl bir kadın?

Eğitimli, kültürlü ve varlıklı bir ailenin tek kızı olan genç piyanisti canlandırıyorum. Bu güzel kriterlere rağmen bu yaşına kadar kendi kararlarını annesinin ısrarcı yönlendirmeleri yüzünden verememiş, fakat içinde hep bunun sıkıntısını yaşamış biri. ‘Ejder’e aşık olmasıyla hayatını değiştirecek bir yola, maceraya başlamakta tereddüt etmeyecek.

Çekimler nasıl gidiyor?

Yoğun olduğu kadar keyifli de geçiyor. Günün nerdeyse 15 - 16 saati çalışıyoruz ama tüm oyuncu ekibi o kadar iyi ilişkilere sahip ki, yorulduğumuzu bile anlamıyoruz. Yaklaşık iki aydır devam eden çekimlerde aile gibi olduk ve bu beraberlik bize başarı getirecek diye düşünüyorum.

Gökhan Keser’le uyum yakaladınız mı?

Çok iyi anlaşıyoruz. Sette artılarımızı eksilerimizi rahatça konuşabiliyoruz. Bu uyumun da bize başarı getireceğini düşünüyorum.

Reyting kaygınız var mı?

Oyuncu olarak oynadığım karakteri, en iyi şekilde canlandırmak birinci önceliğim. Reyting kaygım yok. Böyle bir düşüncem olsaydı bu projede zaten yer almazdım. Sezonun en ilgi çekici işine imza atacağız.

‘Sen Benimsin’ bir yaz dizisi mi?

Yaz dizisi olarak başlamadık fakat projemizin orijinal, dikkat çekici olması sanırım kanalın projeyi yazın başlatmasına sebep oldu. Kışın da devam edeceğiz. Yazın giren yeni işleri dikkate alacak olursak, diğerlerinden en temel farkı, dram ağırlıklı tek iş olması. Gerçek hayattan çok örneklerin olduğu ve izleyicilerin kendini karakterlere yakın bulacağı bir iş. Çok farklı karakterlerin çok farklı hayatları izleyiciyle buluştu. Sadece ‘Nağme’ ve ‘Ejder’ aşkı değil, aşk acısıyla harap olan birçok kalp bulacaksınız.

Gökhan Keser: ‘Ejder’ ve ‘Nağme’nin aşkına inandım