Ece İrtem: Arap geleneklerini öğrenmeye başladım

Hayalinde batı müziği ve şarkı söylemek olan Ece İrtem, oyunculuğa yöneldi. Temposu yüksek olduğu için, komedi türünden baştan çekindiğini söyleyen oyuncu, rolü sayesinde kendisine güveninin geldiğini söyledi. Fairmont Quasar İstanbul Hotel’de buluştuğumuz 14 Haziran 1991 doğumlu İlter’le, projesini ve dizi sektörünü konuştuk.

- İki senedir Afet karakterine hayat veriyorsunuz...
Bambaşka bir insan gördüm. Hayatımda, hiçbir zaman olmayan birini oynuyorum. Hırslı ve elde etmek istediklerini almak için, entrikalar yapabilen bir kız.

- Çekimler Adana’da gerçekleşiyor. Sette nasıl bir ortam var?
Set, şehir dışında olduğu için aile gibi olduk. Herkes çok iyi anlaşıyor. Ego yok ve bir kere bile seslerin yükseldiğini görmedim. Çalıştığımız usta isimlerden ne zaman yardım istesek, destek oluyorlar.

- Adana’ya alışabildiniz mi?
Adana halkı bizi çok benimsedi. Yolda yürürken bile canlandırdığımız karakter isimleriyle hitap ediyorlar. İlk dönem İstanbul-Adana arası gidip gelmekte zorlanmıştım, ama alıştım. Göl kenarında yürüyüşe çıkıyorum, Karataş tarafında keşfettiğim mekanlara balık yemeye gidiyorum. Dart oynayıp, ata biniyorum.

- Komedi dizileri çok fazla ilgi görmüyor. Ama ‘Yeni Gelin’ reytinglerde üst sırada, bu başarıyı bekliyor muydunuz?
Senaristimiz ve yönetmeniz Ersoy Güler, sete gelmeden önce zaten kafasında sahneleri çektiği için bizi hiç yormuyor. O kadar hızlı çekiyoruz ki, kimsenin enerjisi düşmeden günü tamamlamış oluyoruz. Bu da ekrana yansıyor.

- Komedi ya da dram, hangi türe daha yakınsınız?
Komedi aklımda hiç yoktu. Çünkü temposu çok fazla. Anında cevap vermeniz ve doğaçlama bir şeyler üretmeniz gerekiyor. Şu an oynadığım için kendime güvenim geldi. Aslında bana göreymiş.

- Dizide Arap kökenli birini oynuyorsunuz. Bu ülkelere gittiniz mi?
Bu sene gezebileceğim bir tatil planlıyorum. Bir de Amerika’da dil eğitimi almak gibi düşüncem var.

- Birçok dizi Orta Doğu’ya satılıyor. Nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Karakterimi daha iyi oynamak için, Arapça kelimeler araştırmaya, onların geleneklerini ve göreneklerini öğrenmeye başladım. Arap hayranlarımdan çok fazla mesaj alıyorum. Beni kendilerinden biri olarak görüyor ve benimsiyorlar.

‘Kendimi seviyorum’

- Şan eğitimi alırken, oyunculuğa yönelmenizin sebebi neydi?
Beş sene okudum, üçüncülükle bitirdim. Aslında, amacım sadece batı müziği ve şarkı söylemekti. Okula başladıktan sonra operaya ve klasik müziğe aşık oldum. Ama Türkiye’de bu sanat dalı maalesef çok gelişemedi. Onun için oyunculukla ilgilendim. Okuldayken de oyunculuk dersleri alıyorduk. Üçüncü sınıfta bir hocam oyunculuğa yönlendirdi ve şimdi çok keyif alarak mesleğimi yapıyorum.

- Kendinizi güzel buluyor musunuz?
Kendimi seviyorum. İnsan kendini sevmeden, bir hayvanı bile sevemiyor. İnsanoğlu ilk önce kendisiyle olan kavgasını çözerse, bütün sıkıntılar ortadan kalkar.

- Hayatınızda biri var mı?
Şu an kimse yok. Aşk, üzerine konuşulacak bir şey değil. Bir anda olur, yaşarsın. İnşallah olur. Ben de bekliyorum.