Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan ABD’ye “Fethullah Gülen’in iadesi için” bastırıyor.

Gülen’in ABD’ye “nasıl” gittiği anlaşılırsa...

“Sebep-sonuç” ilişkisi kurarak sonuç almaya yaklaşmak mümkün olabilir mi?

...................

Fethullah Gülen’in “Amerika’ya gidişi ve orada ikametini sürdürebilmesi” için “tevatür” çok.

Ancak...

Şu ikisi öne çıkmakta.

...................

1- “Abdullah Öcalan’ın Fethullah Gülen’le takas edildiği” iddiası.

Bülent Ecevit başbakandır.

ABD hiç umulmayan bir jest yapar.

Ankara’ya “Abdullah Öcalan’ın Afrika’daki bir Yunanistan diplomatik misyonunda gizlendiğini” bildirir.

Haberin Devamı

Bir de teklif iletir.

“İstiyorsanız bir günde sizin güvenlik timinize teslim ettiririz.”

Sonrası malum...

Bir Türk işadamının özel jetiyle Türkiye’den Afrika’ya giden özel time Öcalan paketlenip teslim edilmişti.

İddialara göre ABD, buna karşılık Fethullah Gülen’i istemiş.

..................

Bu olasılık şimdi anlatacağım diğer iddiaya göre daha zayıf.

Şöyle ki...

.................

2- Başbakan Bülent Ecevit’tir.

Dünyaya yayılan Türk okulları nedeniyle Fethullah Gülen’e olan sempatisi malum.

Ama...

Dönemin 28 Şubat ruhu Türkiye üzerinde dolaşmakta.

“Fethullah Gülen’in gözaltına alınacağı hatta tutuklanacağı” yolunda söylentiler var.

İşte o günlerde Bülent Ecevit bu konuyla ilgili olarak Beyaz Saray’ı arıyor.

Telefonla Başkan’a ulaşamayınca bu kez dönemin Dışişleri Bakanı -ki ABD’nin ilk kadın Dışişleri Bakanı’dır- Madeleine Albright’la konuşmak imkânını buluyor.

Ona -mealen- şu “kişisel” ricalarda bulunuyor:

Türkiye’de çok değerli bir yüksek din adamı var. (“Cleric” kelimesini kullanıyor.)

Tutuklanması ihtimali çok yüksek.

Ona Amerika’ya giriş için vize, ikametgâh tahsisi ve “green card (sürekli oturma izni)” vermenize büyük önem atfediyorum.

Madeleine Albright “Ne yapabilirim, bakayım” cevabını veriyor. Ve az sonra telefonla dönüyor.

“Vize ve ikametgâh istekleriniz yerine getirilecek. Ama green card sözünü veremem” diyor.

..................

Elbette bu iki iddiaya en sağlıklı cevabı verecek olan dönemin ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’tır.

Haberin Devamı

.................

O süreçte Fethullah Gülen’i Kanal D’de yayınlanmakta olan “DURUM” programımda konuk etmem söz konusuydu.

Ancak...

Kendisine “Arapça bilmediğimi, o nedenle hem Arapçaya hem Kuran’a ve yorumlarına hakim olan Atatürkçü Cemal Kutay’ı da programda yer aldırmak istediğimi” bildirmiştim.

Cemal Kutay’ın “ATATÜRK’ÜN BERABERİNDE GÖTÜRDÜĞÜ HASRET - TÜRKÇE İBADET” kitabı benim için bir başyapıttır.

Düzeyli bir program olacağını düşünüyordum. Ancak...

Birkaç gün sonra Gülen’in bir yakınından telefon mesajı aldım.

“Fethullah Gülen Hocaefendi bundan böyle TV programlarına çıkmama kararı almış bulunuyor. Sadece sizin programınıza değil, hiçbir programa çıkmayacak.”

Ve bunu izleyen günlerde medyaya “Fethullah Gülen’in ABD’ye gittiği” haberleri yansıdı.

Gerekçesi “sağlık sorunları” diye açıklandı.