Aynı evde yaşamaya başlamıştı, apartman çıkış dehşeti yaşattı!
25.04.2018 - 18:03 | Son Güncellenme:
DHA
İzmir'in Karabağlar ilçesinde, boşandıktan sonra tekrar barıştığı Eda Okutgen'i (41) bıçaklayarak öldüren ve hakkında verilen ömür boyu hapis cezası kararı Yargıtay tarafından bozulan Uğur Bunyak'ın (43) yeniden yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığıyla ilgili hazırlanacak raporun beklenmesine karar verip, duruşmayı erteledi.
Olay, 30 Kasım 2014 tarihinde Fahrettin Altay Mahallesi'ndeki bir apartmanda meydana geldi. İlaç firmasında çalışan 2 çocuk annesi Eda Okutgen, organizasyon işiyle uğraşan Uğur Bunyak'tan, 2013'te şiddetli geçimsizlik yüzünden boşandı. Yakınlarının araya girmesiyle barışan Okutgen ve Bunyak, tekrar aynı evde yaşamaya başladı. Eda Okutgen, Uğur Bunyak ile kavga edince evden ayrıldı. Bunyak, apartman çıkışında yakaladığı Okutgen'i defalarca bıçakladı. Eda Okutgen hastanede yaşamını yitirirken, polis merkezine giderek teslim olan Uğur Bunyak tutuklandı. Bıçaklama anı, apartmanın güvenlik kameralarınca da görüntülendi.
Uğur Bunyak hakkında, Eda Okutgen'i 'kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Bunyak, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Sanığın avukatı kararı temyiz etti. Uğur Bunyak hakkındaki karar, Adli Tıp Kurumu'ndan akıl sağlığıyla ilgili rapor alınmadığı için bozuldu.
İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlanan davanın bugünkü duruşmasına Eda Okutgen'in babası Abdullah Orhan Okutgen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ile tarafların avukatı katılırken, sanık Uğur Bunyak tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Mahkeme başkanı, önceki duruşmada Bunyak'ın akıl sağlığı ile ilgili detaylı raporun İstanbul Adli Tıp Kurumu 4'üncü İhtisas Dairesi'nden istenmesi için yazılan müzekkereye verilen cevabı okudu. İstanbul Adli Tıp Kurumu 4'üncü İhtisas Dairesi'nden verilen cevapta, sanığın akıl sağlığının belirlenmesi için tekrar gözlem altında tutulmasına gerek olmadığının, daha önce tedavi gördüğü hastanelerin verdiği raporların bir araya getirilerek bu raporlar doğrultusunda akıl sağlının yerinde olup olmadığının belirleneceğinin bildirildiği ifade edildi.
Mahkeme heyeti, sanığın tedavi gördüğü hastanelerde verilen raporların toplanarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 4'üncü İhtisas Dairesi'ne gönderilmesine ve sanık hakkındaki raporun hazırlanmasının beklenmesine karar verip, duruşmayı erteledi.
