Ediz Sırapınar

Ediz Sırapınar

ediz.sirapinar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Igor Tudor sonrası formayı kaptıran Galatasaray’ın baş aktörleri Başakşehir maçının ardından kazan kaldırıp “Ya Tudor, ya da biz” restini çekmişti...

TT Arena’da dün sahaya çıkan ilk 11 yönetimin bu resti gördüğünün belgesiydi...

Çünkü bu kadro ne hocanın savunduğu futbol anlayışını, ne ilkelerini, ne de sistemini temsil ediyordu... Emir büyük yerdendi... Fenerbahçe önünde alınacak muhtemel bir yenilgi hem Başkan Dursun Özbek’in koltuğunu sallayacağından, hem de Galatasaray’daki taşları yerinden oynatacağından belli ki Florya’ya bir takım direktifler gelmişti...

Haberin Devamı

Ve karşımıza birkaç ay önce kovulan Riekerink’in kadrosu çıktı... Ancak öyle bir maç izledik ki, Galatasaray hangi kadro ile sahaya çıkarsa çıksın, Fenerbahçe’nin ne oynamaya, ne de kazanmaya niyeti vardı sanki... Sarı-lacivertli ekip sadece savunma yapmaya gelmişti... Ne yalan söyleyelim bunu da iyi becerdi...

İki bek Şener ile Hasan Ali orta alanı ya bir ya da iki defa geçti... Alper, Mehmet Topal ve Souza, Aatıf’ın da desteğini alarak orta göbeği çok iyi kapattı... Şener’in hatalı geri pası olmasa rakiplerine ilk 45 dakika tek bir pozisyon şansı tanımayacaklardı...

Kısacası önde ayrı bir takım, arkada ayrı. İşin acı tarafı, Fenerbahçe’yi bu kısır, güdük oyuna iten Galatasaray falan değildi. Resmen planlı sefaletti...

Ve devrenin ortalarına doğru Lens, Advocaat’ın yanına gelerek bu duruma isyan ediyordu...

“Böyle oynayacaksak işimiz iş. Rezil oluyoruz” der gibiydi...

İkinci yarı da değişen bir şey yoktu... Fenerbahçe üç-beş kişi ile ayakta durmaya çalışıyordu... Arkada altı oyuncu yerini hiç kaybetmeden duruyordu... Orta sahanın ilerisi sanki mayın tarlasıydı... Advocaat oyundan memnun olacak taktiği hiç bozmadı... Her zamanki gibi Aatıf’ı çıkarıp Volkan Şen’i aldı, ardından Van Persie yerini Sow’a bıraktı... Tam bir klasik!

Galatasaray böyle bir Fenerbahçe karşısında üstün gözüken taraf olsa da sanki biraz cesareti eksikti... Öldürücü yumruğu bir türlü indiremedi... Adeta beraberlik için oynayan ezeli rakibinin üzerine hep çekingen gitti, savunmasını bir türlü ileriye itemedi. Bu da Fenerbahçe’nin fazla bunalmasını, hata yapmasını önledi. Yakaladıkları pozisyonlarda ise Volkan Demirel duvarı vardı...

Haberin Devamı

Muslera’nın ilk kez 86. dakikada yere yattığı, Fenerbahçe’nin lütfenle karşı kaleye gitmeye çalıştığı maçta 90+1’de Souza’nın kafasının filelerle buluşması bu derbinin hakkını ne kadar yansıttı bilemeyiz ama futbolun fıtratında böyle şeyler var işte... Yemeyenin malını yerler böyle...