Gündem Efsane Hoca’dan eğitime bakış

Efsane Hoca’dan eğitime bakış

14.03.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Uğur Koleji’nin Kurucusu Kemal Koçak, 70’li yıllarda “Üniversiteye en çok öğrenci gönderen öğretmen” seçilmişti. Sınavlardaki başarısıyla tanınan Koçak, bugün eğitimin sınavlara endekslenmesine karşı; “Dershane sadece akademik anlamda iyi yetişen öğrencinin bilgilerini sıraya koymaya çalışır” diyor.

Efsane Hoca’dan eğitime bakış

Kemal Koçak, kelimenin tam anlamıyla efsane öğretmenlerden biri. Çapa Yüksek Öğretmen Okulu Hazırlık Fen Lisesi’nden mezun olan, üniversitede tıp fakültesine girebilecekken İstanbul Üniversitesi Fizik bölümünü tercih eden; gündüz bu bölümde, gece de Yüksek Öğretmen Okulu’nda okuyup her iki bölümü bitiren Koçak, mesleğine gönülden bağlı. 70’li yıllarda Murat Dershanesi’nde görev yaparken “Üniversiteye en çok öğrenci gönderen öğretmen” seçildi, kurduğu Uğur Dershaneleri’nde de bu başarısını sürdürdü.

Haberin Devamı

“Benim misyonum sağlam temellerle yetişmiş, iyi eğitim alan, kendi ayakları üzerinde durabilen, başarılı ve iyi bireyler yetiştirmek” diyen Koçak, dershanelerini ortaklarına devrederek, 1990’da kurduğu Uğur Koleji ile eğitime katkılarını sürdürüyor. Kemal Koçak’la lise ve üniversite sınav sistemlerinin değişmesi üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisinden eğitimin nasıl olması gerektiğine yönelik çok önemli mesajlar aldık.

Sistem iyi hazırlanmalı

- Eğitimin gündemi, lise ve üniversiteye giriş sınavlarındaki değişiklikler. Bu değişiklikleri nasıl yorumluyorsunuz?

Yapılan değişikliklerin anlaşılması için her şeyin berrak, bilimsel ve akademik olarak düzenlenmesi gerekli. Her defasında sorular daha zor olacak, daha kolay olacak gibi basit detaylarla uğraşılıyor. Bu çocuklara önce iyi bir eğitim verilmeli. İyi eğitim almayan çocuğa zaten akademik bilgiyi sağlıklı bir şekilde veremeyiz. Bunun için de istikrar şart. Öğrenciler her sistem değiştiğinde bir yandan ders çalışırken diğer yandan sisteme adapte olmaya çalışıyor. Soru tipleri açıklanıyor, deniyor ki matematik bu konuları içerecek, kimya bunları vesaire. Sorun o değil ki. Çocuklarımız zeki, adapte olacaktır. Yeter ki ayakları sağlam basan, en ince detayına kadar doğru düşünülmüş, değiştirilmeye gerek görülmeyecek bir sistem olsun.

Haberin Devamı

Ülkemin kalkınmasını ve ileri gitmesini çok istiyorum. Bir milletin kalkınması o toplumun sahip olduğu eğitime bağlıdır. İnsanları iyi eğitemezseniz, yarı eğitim alırlar. Yani yarı yetişir. Yarı yetişen insanlar çok tehlikelidir bir toplum için. Ben milli eğitimin çok daha iyi olabileceğini düşünüyorum.

- Bir dönem efsane dershane öğretmenlerinden biriydiniz. Eğitimin en büyük amacının sınavlara hazırlık olmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Bu anlayışı doğru bulduğumu söyleyemem. Dershane ancak sağlam bir donanıma sahip olan, akademik olarak iyi yetiştirilen öğrencilerin bilgilerini sıraya koymaya, öğrencileri biraz daha pratikleştirmeye çalışır. Okulda bilgi alamayan, akademik olarak iyi yetişemeyen bir çocuğa dershane katkı sunamaz. Şu an sınavlara yetişebilmek için çocuklar sadece ezber yapıyor. Ezber, sağlıklı bir eğitim uygulaması değil. Yıllarca öğretmenlik yaptım, sınıfa her girdiğimde onların hiçbir şey bilmediğini farz ederek önce konunun özünü anlattım. Ondan sonra uygulamaya geçtik. Bu sayede de Türkiye 1.’si öğrencilerim oldu.

Haberin Devamı

- Dershanelerden dönüşen okullar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bir okul donanımlı olmalı. Sınıflar, laboratuvarlar teknoloji çağına ayak uyduracak niteliklere sahip olmalı. Kodlama ve bilişim konuları gündemde. Bir okul, bu özelliklerin bulunduğu sınıflara sahip olmalı. Öğrencilerin sosyal yönden gelişebilmeleri için spor salonları, kültürel alanları, bahçesi olmalı. Sadece sınava iyi hazırlamak yetmiyor, öğrencinin yeteneklerini keşfetmek ve geliştirmeleri için motive etmek gerek. Dershanelerden okula dönüşen kurumların bu özelliklere sahip olmadıklarını görebiliriz. Bir okulun olmaması gereken yerde sözde eğitim veriliyor. Onlar ticari menfaatlerini düşünüyor. Bu kurumların ülkemiz eğitimine bir katkı sağlaması mümkün değil.

Haberin Devamı

Efsane Hoca’dan eğitime bakış
Teknoloji öne çıkıyor

- Eğitim, akademik başarının yanı sıra hayattaki başarıyı nasıl etkiler?

Eğer çocuğun ihtiyaç duyduğu eğitim ve öğretimi en iyi şekilde veriyorsanız, o çocuk hayatta yalnız da kalsa ayaklarının üzerinde durabilir, sorunlarını çözer. Ben maddi ve manevi kimseden destek almadım, öğretmenlerim beni yetiştirdi. Dünyanın birçok ülkesine gittim. Eğitim ve öğretim sistemlerini öğrenmek üzere Japonya, Amerika, Rusya ve Avrupa’da sınıflara girdim. 325 öğretmenimi yurt dışına gönderdim. Bunu da ülkemizdeki ezberci sisteme karşı bilgiyi kavrayarak ve onu pratiğe dökerek özümsemeye dayalı sistemi geliştirmek için yaptım.

- Uğur Koleji’nin eğitim felsefesini anlatabilir misiniz?

Öğretmenlerimiz dahil, 250 çalışanımızla okulumuzda velilerimizden aldığımız her kuruşu çocuklarımıza misliyle bilgi olarak geri veriyoruz. Sadece akademik olarak eğitmekle kalmıyor, sosyal farkındalık projeleriyle zenginleştirilen, kendini ifade etme becerisini ön planda tutan öğrenciler yetiştiriyoruz.

Haberin Devamı

Yapılandırmacı öğrenme modeli, bire bir eğitim, kişiye özel eğitim modelleri ve “Akademik Danışmanlık Sistemi” uyguluyoruz. Mezunlarımız, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı’na göre İngilizcede “Usta Kullanıcı Seviyesi”ne, Almanca ve İspanyolcada ise “Bağımsız Kullanıcı” seviyesine ulaşıyor. Üniversite ve lise giriş sınavları için uyguladığımız özel hazırlık programlarımız var. Kodlama, robotik, 3 boyutlu tasarım dersleriyle teknoloji çağına kolay uyum sağlayabilecek bireyler hazırlıyoruz.