Efsanenin gözyaşları

FIRAT KARADENİZ

60 yıl sonra ilk

2018 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off turunda İtalya, İsveç ile eşleşince herkes ‘Gök Mavililer’in rahatça turnuvaya katılacağını düşündü. Ben de... Yanıldık. İtalya, 1-0 ve 0-0’lık sonuçlarla elendi. İtalyanlar 1958’de düzenlenen Dünya Kupası’ndan 60 yıl sonra ilk kez bu büyük turnuvayı televizyondan izleyecek. Tamam, biz televizyondan turnuva izlemeye alışığız! Ama İtalya alışık değil. Bu kaçırdıkları üçüncü Dünya Kupası. Herkes bir yana, maçın tamamlanmasının ardından, tüm dünya tek bir adamla birlikte gözyaşı döktü: Gianluigi Buffon! 28 Ocak’ta 40 yaşına basacak efsane kaleci. Biz de onu son kez Dünya Kupası’nda izleyecektik.

Üçüncü hayal kırıklığı

Belki İtalya’yı destekleyecek, o altın kupanın, 2006’da olduğu gibi altın rengi formasıyla Buffon’un ellerinde yükselmesini hayal edecektik. Olmadı! Kendisi de büyük hayal kırıklığına uğradı. Milli takımı bıraktığını açıkladı. Bu, son yıllarda yaşadığı üçüncü büyük hayal kırıklığı. 2015’te kulübü Juventus ile Barcelona’ya, 2017’de ise Real Madrid’e Şampiyonlar Ligi finalinde kaybetmişti. O zaman da tüm ‘romantik’ futbolseverler onun için üzülmüştü. Buffon, büyük ihtimalle sezon sonunda, arkasında kırılması güç rekorlarla, kulüp kariyerine de son verecek. Bize düşen, eğer bu yıl da Şampiyonlar Ligi’ni kazanamazsa, onu altın rengi formasıyla hatırlamak olacak.

Taraftarla ortak travma

Mayıs ayının sonlarında bir başka İtalyan efsanesi Francesco Totti futbolu bırakmış, onu son kez izlemek için Roma Stadı’na gelen herkes onunla birlikte ağlamıştı. Futbolseverlerin İtalyan futbolcularına duyduğu hayranlığın nedenlerini sorgulamak bir başka yazının konusu olabilir ancak. Çünkü saymakla bitmezler... Baba-oğul Maldini’lerden Baresi’ye, Giuseppe Bergomi’ye incelemek lazım. Ancak akla gelen ilk özellikleri sadakatleri. Hepsi tek bir formayla özdeşleşti. Belki Buffon 2001’de, Parma’dan Juventus’a geldi ama onun Parma formasıyla bir fotoğrafını zihnimizde canlandırmamız zor. Tabii ki bir de Juventus taraftarıyla ortak travmaları var. Buffon, Nedved ve Del Pierro ile birlikte 2006’daki Calciopoli skandalından sonra küme düşürülen takımını terk etmeyen üç yıldızdan biriydi. Bu yüzden Juventus taraftarı kadar tüm futbolseverler de hayranlık duyar bu adama.

Rekorlara doymayan adam

Söz konusu Buffon olunca istatistiklerine bakmaya pek gerek yok aslında. ‘Dünyanın en iyi kalecisi’nden bahsediyoruz. En iyi lafını objektif bulmayanlar ‘en pahalı kaleci’nin de Buffon olduğunu unutmasın. 2001’de Juventus’a 52 milyon euro’ya mal olmuştu bu adam. En pahalı futbolcular listesinde de hâlâ üst sıralarda. Juventus bu paranın karşılığını aldı tabii ki. Onunla birlikte 8 İtalya Şampiyonluğu yaşadılar. Juventus formasını en çok giyen futbolcu da o. Bu senenin sonuna kadar Maldini’nin rekorunu kırıp Serie A’da en fazla forma giyen futbolcu olması da olası. Serie A’da en uzun süre gol yememe rekoru, üst üste en fazla maçta gol yememe rekoru, bir sezonda en fazla maçta gol yememe rekoru, kariyeri boyunca en fazla maçta gol yememe rekoru hep bu adama ait! Bir rekor ise direkten döndü. Efsane kaleci milli takım formasını ise tam 175 kez giydi. Milli takım formasını en çok terleten Avrupalı oyuncu! Eğer Dünya Kupası’na gidebilseydi Mısırlı Ahmed Hassan’ın 184 maçlık Dünya Rekoru’nu da kırabilirdi.

Islıklar arasında bir alkış

Maçın başlama düdüğünden önce seremoni sırasında San Siro’yu tamamen dolduran İtalyan taraftarlar, İsveç ulusal marşını ıslık yağmuruna tuttu. Uğultudan İsveçli oyuncular birbirini duymakta bile zorlanırken, marşın bitmesiyle birlikte Buffon rakip takımı coşkulu bir şekilde alkışladı.

Sevinç yerine temizlik

İsveç Milli Takımı Teknik Direktörü Janne Andersson’un maçtan sonra futbolcuların kirlettiği soyunma odasını temizlemeye çalışırken çekilen fotoğrafı, en çok konuşulan konulardan biri oldu. Andersson’un sosyal medya üzerinden paylaşılan fotoğrafı için “Dünya Kupası’na gitme sevinci yaşamak yerine alçak gönüllülük göstererek soyunma odasını temizliyor” yorumu yapıldı.

‘Ben neden giriyorum?’

İtalya ve İsveç arasında oynanan maçta, yedekler arasındaki Daniele De Rossi ile teknik ekip arasında bir polemik yaşandı. İtalya teknik direktörü Ventura, ikinci yarıda De Rossi’yi ısınmaya göndermek istedi. 34 yaşındaki tecrübeli oyuncu ise bu karara itiraz etti. De Rossi, Insigne ve El Shaarawy’i işaret ederek, “Ben neden oyuna girmek için hazırlanıyorum? Beraberliğe değil, kazanmaya ihtiyacımız var” diyerek tepki gösterdi.

1998’den itibaren 5 kez Dünya Kupası’nda boy gösteren Buffon, 2006’da şampiyonluk sevinci yaşadı. Milli takım kariyerini noktalayan Buffon, ilk maçına 1997’de çıkmıştı.