Ege 17 bin kişinin ekmeğiyle oynuyorlar

17 bin kişinin ekmeğiyle oynuyorlar

20.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

17 bin kişinin ekmeğiyle oynuyorlar

Geçen hafta ESBAŞ'ta bir toplantı vardı. Konu, serbest bölgelerin avantajını istismar eden bir masa, bir kasa şirketler yüzünden bu bölgelere sağlanan ayrıcalıkların kaldırılması ve kurunun yanında yaş yanar misali Maliye'nin bütün şirketlere adeta tek tip bir denetim raporu çıkarmasaydı. Yaklaşık 300 dinleyici Prof. Şükrü Kızılot'un verdiği konferansta bu konudaki sıkıntılarını dile getirdiler.* * *Enerji ve Tabii Kaynaklar eski bakanı, TOBB ve EBSO eski Başkanı Ersin Faralyalı durumu "Başka serbest bölgelerdeki bir masa, bir kasa şirketler yüzünden ESBAŞ gibi tıkır tıkır üretim yapan 13 bin kişinin çalıştığı bir bölge sıkıntıya sokuluyor" diye özetliyordu. Gerçekten de verilen rakamlara bakılınca durumun çok ciddi olduğu görülüyor. Dünyanın dört bir yanından ESBAŞ'ta yatırım yapmak için 2003 yılında yapılan başvuruların sayısı 1.250 iken bu sayı 2004 yılında 120'ye, 2005 yılında ise 63'e düşmüş. Hükümetin bu bölgelere yatırım yapanlara sağladığı avantajları 2008 yılından itibaren kaldırma kararı yatırım başvurularını bıçak gibi kesmiş.* * *ESBAŞ yöneticileri, eğer eski durum devam etseydi 2008 yılına kadar Ege Serbest Bölgesi'nde 7000 kişiye daha istihdam imkanı sağlanıp çalışan sayısının 20 bine çıkacağını, 2015 yılında ise bu rakamın 30 bini bulacağını ifade ediyorlar. Ancak şimdi durum belirsiz. Bırakın yeni yatırımı mevcutlardan ayrılmaya hazırlananlar varmış.İşsizliğin kol gezdiği bir ülkede 17 bin kişiye daha iş yaratma potansiyeli olan bir serbest bölgenin geleceğiyle akıl karı iş değil. Eğer yasalardaki boşluklar istismar ediliyorsa sorumluları bulup tepelerine binersiniz. Ama yasalarla oynayarak yatırımcının güvenini sarsamazsınız. Ankara'da kapı kapı dolaşıp bu konu anlatılmaya çalışılıyormuş. "Evet, haklısınız" gibi cevaplar alınıyor ama doğru dürüst bir ilerleme sağlanamıyormuş. Türkiye bir masa, bir kasa şirketlerden çok çekti. Ama bir o kadar da Ankara'da masanın başında oturup sonuçlarını düşünmeden karar alanlardan çekti. Olan 17 bin kişinin işine olacak. Türkiye bugüne kadar çok çekti 'bir masa, bir kasa' şirketlerden. Böyle şirketler hiçbir üretim yapmayıp vergi avantajlarını, teşvikleri tırtıklamak için kuruluyor. Şimdi de bu şirketlerin, yabancıların bile hayran kalıp "Bizde böylesi yok" dedikleri Ege Serbest Bölgesi'nin (ESBAŞ) geleceğini tehdit etmeye başladığı anlaşılıyor. Otomotiv yan sanayiinin önde gelen gruplarından Tiryakiler Otomotiv'in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tiryaki sohbetine doyum olmayan biri. Manisa Organize Sanayi'deki 400 kişinin çalıştığı fabrikalarında motordan gelen gücü tekerleklere taşıyan şanzıman flanşları, vites mekanizmaları, kardan şaftları gibi aktarma organları üretiliyor. Ürünleri Mercedes, Man, Ford gibi dünya devlerinin ürettiği araçlarda kullanılıyor. Küreselleşme gerçeğinin bilincinde, yabancı sermayenin öneminin farkında olan Mehmet Bey "Ama yabancı yatırımlar sadece ucuz işgücü, teşvikler için gelmemeli. Yaptıkları üretimde yerli katkı oranı da olmalı. Hindistan yabancı otomobil fabrikalarına belli oranda yerli ürün kullanma şartıyla izin veriyor. Bizde ise bazı fabrikalarda sadece montaj yapılıyor. Parçaların tamamı ithal ediliyor" diyor. Yabancı yatırımcıların bu tür şartlara itirazı olmadığını söyleyen Tiryaki ancak Ankara'nın yabancı yatırımcıya izin verirken böyle bir talebi olmadığına dikkat çekiyor. Bu durumun iletişim eksikliğinden kaynaklandığını düşünen Tiryaki, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in uyguladığı bir modelin Türkiye'de de yapılmasını öneriyor. Blair'in her ay sanayicilerle bir araya geldiğini söyleyerek "Bizde de. Tayyip Bey Türkiye'nin ilk 100 sanayicisiyle her ay 10'arlı gruplar halinde baş başa kalsın. Ama yanında bürokrat filan olmasın. Herkes eteklerindeki taşları döksün. Çözüm önerileri getirsin. Böyle bir iletişim meslek örgütleri aracılığıyla kurulan ilişkiden daha farklı sonuçlar getirir" diyor. Bence hiç de yabana atılacak bir öneri değil. Yeter ki duyan olsun. Başbakan'a 'Blair modeli' önerisi Meşhur soğuk esprilerden birinde "Bir kaplumbağa Volkswagen arabaya dört fili nasıl oturtursun" diye sorulur. Cevap "İkisi öne ikisi arkaya" şeklinde olur. Ama fotoğrafta görüldüğü gibi Türkiye'de espriler bile gerçek oluyor. O zavallı atı, küçücük Murat 124'e sığdırmayı nasıl akıl etmişler ve nasıl becermişler bilemem ama oğlumdan bana gelen mail de şu sözler yazılıydı:Çocuk babasına sorar:- Baba, Ferrari atı olan kırmızı bir araba mı?Baba:- Evet oğlum, ama şimdi bunu neden sordun ki?Çocuk:- Sanırım bir tanesi bizi sağdan sollayacak da... stursen@milliyet.com.tr Ferrari 124