Ege Almanyada Türk bayrağı

Almanyada Türk bayrağı

25.09.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Almanyada Türk bayrağı

Emekli denizcilerden kurulmuş koro Hollywood filmlerinden alışık olduğumuz bilinen, arada bir bizim de mırıldandığımız şarkıları söylüyor.Lucien Arkas da, oğlu Bernard Arkas da çok heyecanlı...15inci geminin adı Gabriel A...Gabriel hem Bay Arkasın dedesi ve babasının ismi, hem de Bernardın beş ay önce doğan çocuğunun ismi...Önce konuşmalar yapılıyor; ardından her yeni geminin ilk seferi öncesindeki gibi şampanya patlatılıyor.Gabriel Anın kaptanı kulakları çınlatırcasına geminin düdüğünü uzun uzun üç kere çalıyor.Sonra Almanyanın milli marşı başlıyor; marş devam ederken gemideki Alman bayrağı da, Peene Werft tersanesine ait bayrak da indiriliyor.Milli marşımızla birlikte Türk bayrağımız ve Arkasın bayrağı çekiliyor.* * *İnsan Türkiyeden kilometrelerce uzakta olduğu zaman bambaşka hislere kapılıyor nedense...Etrafıma bakıyorum tören için Türkiyeden gelenlerde, Almanyada yaşayıp bu anlamlı gün içinde alanda olan gurbetçi vatandaşlarımızda da aynı yüz ifadesi var.Dalgalanan bayrak ve milli marş...Yeri gelmişken hepimizin Lucien Arkasa teşekkür etmesi gerekiyor. Neden mi?Gidin bakın sahillerdeki yat limanlarımıza, İzmir Körfezinde ve Türkiyenin herhangi bir yerinde kaç teknede, yatta, gemide Türk bayrağı göreceksiniz?Sayıları o kadar az ki... Yazın ortasında bile yağmur yağan Bremende hava İzmirden farksız... Peene Werft tersanesinde Arkas filosunun en yeni ve en büyük gemisi ilk seferi olan Valenciaya gitmek için geleneksel törenin yapılmasını bekliyor. Çoğu adını bile sonradan öğrendiğimiz ülkelerin limanlarına kayıtlı...Oralarda vergiler pazarlığa tabi...Elli, yüz bin dolar verip bütün yasal yükümlülüklerden kurtuluyorsunuz.Oysa Türkiyede vergiler öylesine yüksek ki...* * * Başlayalım...Çalışanların SSK primleri...Muhtasar vergileri, stopajlar...Kurumlar vergisi, gelir vergisi...Bütün bunlar kazanılanın yüzde ellisinin vergiye gitmesi demek...Bay Arkas, on beşinci gemisini teslim aldı, daha önce verdiği iki siparişin de 2005te bitmesi planlanıyor.Hedef 2006 sonunda 20 gemilik bir filoya ulaşmak.Her bir geminin yatırım tutarı yirmi, yirmi beş milyon euro...Arkas, denizcilik sektöründe liderliğe soyunuyor ve iyi de yapıyor.İzmirden dünyaya açılan Arkası tebrik ediyoruz. DENİZ TAŞIMACILIĞI VE İŞLETMECİLİĞİNDE ASIRLIK ÇINARIN ADI: ARKAS Türkiyede deniz taşımacılığı ve liman işletmeciliği denince akla ilk gelen firmalardan biri Arkas... Arkas, Türkiyenin üçüncü kuşağa devredebilen en eski aile firmaları arasında. 102 yıldır da bu isim sürekli artan bir ivmeyle adından söz ettiriyor. Türkiyede 100 yılı aşan markaların sayılarının bir elin parmağı kadar olduğu göz önüne alınırsa Arkasın tecrübesinin önemi bir daha ortaya çıkıyor.Gabriel J.B. Arcas tarafından 1902 yılında ithalatçı bir firma olarak kurulan Arkas, 1944 yılında Lucien Gabriel Arcasın öncülüğüyle uluslararası taşımacılık alanında faaliyet göstermeye başladı ve kısa bir süre sonra da yedi denize açılan bir holding haline geldi. Arkas, 1978 yılında Türkiyeden Avrupaya ilk konteyner yüklemesini yaparak ülkemizde bu taşımacılık sisteminin yerleşmesine öncülük eder. Yaşanan değişimler şirketi 1979 yılında Anonim Şirket oluşumuna yönlendirir. 2000li yılların başında Arkas Holdingin kurulmasıyla yeni bir yapılanmaya yönelen Arkas, bugün uluslararası taşımacılık ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren 30 şirketi çatısı altında birleştiriyor.* * * 1943 yılı şirket için önemli bir dönüm noktasıdır. Güçlü bir armatörlük şirketi sahibi olan Fratelli Sperco, Lucien Gabriel Arcasa şirketinin acentesi olması teklifini götürür. Sperco, acenteyi kendisinin kuracağını, ancak yönetiminin Lucien Gabriel Arcas tarafından üstlenileceğini söyler. 1944te Lucien Gabriel Arcas, kendi adına bir deniz acenteliği kurmaya karar verir ve ailenin denizcilikle tanışması bu noktada başlar. Hizmet verdikleri ilk gemi "Pahang" gemisidir. Dünya, savaş yaralarını sarmakla meşguldür. Türkiye, savaşa girmediği için nispeten şanslı bir konumdadır. Gemilerin sayısı eklenerek artar, acente giderek büyür. Tren nakliyesi işine de girilir. Öte yandan ithalat faaliyetleri devam etmektedir. Bu şekilde, yoğun bir çalışma dönemi 1964 yılına kadar sürer.* * * 1964 yılında Lucien Arkas işin başına geçer. Günümüzde de Arkas Holding tarafından temsil edilmekte olan Senator Lines (eski ismiyle DSR - Lines) acenteliğinin yanı sıra turizm de şirketin uğraşı alanları arasındadır. İki senenin sonunda, 1966 yılında Lucien Arkas, şirketi şimdiki görünümüne kavuşturacak olan kararı verir. Turizm faaliyetlerini sona erdirir, ardından da ithalat işleriyle olan ilgisini keser. Deneyimini, bilgisini ve tüm enerjisini deniz ticaretine yöneltmeye karar verir.Arkas firmasını etkileyen asıl önemli değişim, 1970li yılların sonuyla 1980li yılların başı arasında gerçekleşir. Bu dönemde iki gelişme dikkat çekicidir; birincisi, konteynerin deniz ticaretinde kullanılmaya başlaması, ikincisi ise 1980 yılı Eylülünden sonra dış ticaretin gözle görülür bir ivme kazanması.* * * Dünyada ve Türkiyede deniz ticaretinde yaşanan değişimler, acente kavramının da farklılaşmasına neden olur. İkinci Dünya Savaşını takip eden dönemde önemli sayıda ticaret gemisinin savaş esnasında batırılmış olması ciddi bir ihtiyaç doğurur. Bu ihtiyaç nedeniyle acenteler önemli bir konuma sahip olurlar. Ancak 1960lı yılların sonunda manzara değişir.Gemi sayısının azlığı, yerini gittikçe büyüyen ticari filolara bırakır. Bu değişime ayak uyduramayanlar zamanla piyasadan silinirken, diğer taraftan değişimin gücüne inanmış olanlar kendilerini yeniliklere uydurarak yerlerini sağlamlaştırırlar.* * * 1972 yılında Lucien Arkas, İstanbulda DSR Linestan temsilcilik teklifi alır. Bunu kabul eden Arkas, yeni şubesini açar. 1956da dünyada başlayan konteyner taşımacılığı 1978 yılı sonunda Arkasın öncülüğüyle Türkiyeye ulaşır. Arkas, İzmirden Kuzey Avrupaya ilk konteynerleri DSR Linesın "Burg" gemisi ile yükler. 1980li yıllarda Türkiyede yaşanan dış ticaret patlamasından etkilenen konteyner taşımacılığı dış ticaretin gelişmesini hızlandırır ve birbirlerine güç vererek, eşleşerek hızla büyürler. Arkasın bir firma olarak gelişmesinde anahtar kelime, değişime açık olması. Gelişmek için değişimin gerekli olduğu ve bunun kaçınılmaz sonucunun da yatırım olduğuna inanılır; girişimler bu doğrultuda yönlendirilir.* * * 1989 yılı, deniz nakliyesinde müşteri memnuniyetini artırmak için, kara nakliyatının gerekli olduğunun anlaşıldığı yıldır. O yıl 15 tır ile yaratılan kara nakliyat filosu, bugün 267 tıra ulaşır.1995 yılında ise liman işletmeciliğine girilmesine karar verilir. Feeder servis sahibi armatörlerden olumlu bir tepki gelmese de, kararlı bir şekilde yoluna devam eder Arkas. Böylece, 1995 yılında iki gemi ile feeder amaçlı olarak konteyner taşımacılığına başlar. Yapılan bu yatırımın meyveleri kısa sürede alınır ve 15 gemilik bir deniz ticaret filosuna ulaşılır.Arkasın 2003 cirosu 350 milyon dolar olarak gerçekleşmiş, 2004te bu rakamın 500 milyon dolar olması bekleniyor. dsipahi@milliyet.com.tr 1902de başlayan bir başarı öyküsü