Ege Avrupa mesafesi kısaldı!

Avrupa mesafesi kısaldı!

25.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Süper Lig’de Göztepe, Avrupa kupalarına gitmek için son haftalara güveniyor. Kalan dört maçını kazanıp, rakiplerinin puan kaybetmesi durumunda sarı kırmızılılara UEFA kapısı açılacak

Avrupa mesafesi kısaldı

Bülent Buda: Sıralamada güvenceye ulaşılınca oyun alanıda psikolojik rahatlığa ulaşıyor, takım top oynuyor. Alanda kim varsa o gün kişiliğini yansıtma rahatlığını yakalıyor. Özellikle iki adam müthiş hırslı yapısal karakterleriyle kazanmaya odaklı. Castro ile Poko. Onlara Halil’i de ekleyebiliriz. Ama ilk ikili takım içinde başka bir durum. Akhisar’da oynadıkları futbolda 3 olasılık vardı. Kazan, kaybet, eşitlik. Eşitlik bence adil oldu. Takım rahatladıkça süre alan futbolcularında bağlılıkları gelişiyor. Ghilas ikincisi penaltı da olsa ikide iki yaptı. Leo sol bekte sırıtmadan işini doğru yapıyor. Reis, giderek savunmanın güvencesi olma yolunda ciddi adımlar atıyor. Bu arada Halil o saç modeliyle pek bir güzel olmuş yakışmış. Sabri son baharın kokusunu sindire sindire yaşıyor. Bu aşamada bütün netameli işler Kosanovic’i buluyor. Sonuç olarak Göztepe başından bu yana birbirini tanıyarak, anlayarak, gelişerek tam bir takım oldu.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Göztepe, Akhisarspor karşısında 3. dakikada yediği golle maça 1-0 mağlup başladı. Hemen sonrası Ghilas’ın penaltı golüyle beraberliği sağlaması ile daha iyi ve daha doğru oynamaya başladı. Göztepe’nin iyi oyununun sebeplerinin başında orta sahadaki yaratıcı oyuncuları Castro ve Poko’nun her geçen gün daha doğru olan oyununun pozitif etkisi çok büyük. Bursaspor maçındaki tempoları bu maçta da artarak devam etti. Halil, yine bildiğimiz Halil. Ancak geçen hafta

Avrupa mesafesi kısaldı
yazdığım gibi takımın yeni transferi Ngando, kalede Beto, takımın adeta sigortası. Göztepe’de Kadu ve Traore’nin yokluğunda defans sıkıntıları olduğu bir gerçek. Ancak Tamer Hoca’nın takımı doğru çalıştırması ve aksıyan mevkilerin tespitlerinin sonuçlarını burada görüyoruz. Reis ve Kosanovic kendi aralarındaki bloklar arasındaki mesafeyi iyi koruyarak alan bırakmadılar. Akhisar’ın hızlı hücumcusu Muğdat’ın etkisini kırdılar. Sabri ve Leo görevlerini en iyi biçimde yapıyorlar. Oyuncu yapısını incelediğimiz zaman her oyuncunun artan form grafikleri göze çarpıyor. Yenilgiyi kabul etmeyen konsantrasyonu yüksek bir takım oluştu. Son düdüğe kadar mücadele ediyor bu özelliği de seyircisine büyük bir keyif veriyor. Avrupa mesafesi de kısaldı. Biraz daha gayret.

Haberin Devamı

Avrupa mesafesi kısaldı
Mehmet Demirtaş: Göztepe, Akhisarspor karşısında 1-1’lik skorla 1 puana razı oldu ve bu hafta Avrupa yolunda ayağına gelen bir fırsatı daha şimdilik elinin tersiyle itti. Muğdat’ın erken golüyle sarı kırmızılılar şoku yaşadı. Penaltıdan kazanılan beraberlik golüyle oyunu dengeledi. İlk yarı sonuna kadar karşılıklı ataklar vardı ama gol sesi çıkmadı. Sezon boyunca en iyi performansı gösteren Beto görevini iyi yaptı ve bir penaltı daha kurtardı. 2. yarı Akhisar baskısı zaman zaman bunalttı Göztepe defansını. Ancak ani ataklarda Göztepe de çok pozisyon buldu. Ama golü bulamadı. Kadu ve Traore’nin olmadığı her maçta savunma bizleri tedirgin ediyor. Ngando gene sahadaydı. Hem de iyi işler yaptı. Halil çıkışını sürdürüyor. Geçen hafta kısa süre alan Muhammed'in de daha çok zaman alması gerekiyor. Gouffran beklenenin altında kalmaya devam ediyor. Kısaca Göztepe takım olma yolunda büyük işler başardı ve muhteşem taraftarıyla Süper Lig’e müthiş renk kattı. Temennimiz bu seneki bu başarıları Avrupa biletini alarak da taçlandırmaları.

Haberin Devamı

Zaman daralıyor

Mehmet Demirtaş: Akhisarspor yönünde Göztepe maçı çok önemliydi. Galatasaray'ı eleyen Kupa Beyi, ligde tam tersine ateş hattının üzerindeydi. Göztepe'yi yendiği taktirde nefes alacaktı. Ancak öyle olmadı ve 1 puana razı olmak zorunda kaldı. Kupadaki başarısını Göztepe karşısında gösteremedi. Selezynov döküldü, sadece Muğdat’ın çabası yetmedi. Artık bitime sadece 4 hafta kaldı ve Akhisar’ın ligde kalması için en az dört puana ihtiyacı var. Başaracak güçteler ancak zaman daralıyor.

Kupa Beyi Akhisar ligde kazanamıyor

Bülent Buda: Bence Selezynov penaltıyı kullanacak son seçenekti. Neden öyle? O yaratıcı, kalabalık savunma içinde kendine alan oluşturabilen, final vuruşlarını bitirici yapabilen bir karakter. Penaltı başka bir şey. Soner yoksa kim atsın. Selezynov atmasın ötekiler atsın. Niye taktım bu penaltıya? Yaşamsal. Hepsi bu. Az şey mi? Göztepe karşısında ilk yarıdaki görüntü kazanmak için yeterli değildi. İkinci yarını ilk 15 dakikasında sonuca gidebilirlerdi. İyi bastılar, ancak bitirici vuruşu bulabilecekleri ortamı yaratamadılar. Sonra şanslar eşitlendi, üstüne yenikde boşaltabilirlerdi alanı. Serionyo, Soner, Olcan skoru etkileyebilen isimler. Kim ne derse desin. Yoklukları hissediliyor. Futbolda kim oynarsa değişmez yaklaşımı bence doğru değil. Skora, sonuca o kavramlara odaklı, becerili, bitirici ayaklarla ulaşılır. Akhisar ligde oynadığı futbol düzeyinin üstüne çıkmak zorunda. Çok açık görülüyor, çanlar çalıyor.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Akhisarspor güçlü rakibi Göztepe karşısına çıktığı anda elbette çarşamba günü İstanbul’da Galatasaray’ı 2-0 yenerek kendisi için büyük bir şeref olan Türkiye Kupası’nda finali oynamanın verdiği mutluluk ve onun yanında yorgunluk elbette vardı. Birde buna Soner, Serginho ve Olcan’ın eksikliği de eklenince dezavantajlı duruma geldi. Bunun üzerine Barbosa’nın sakatlanarak çıkması işin tuzu biberi oldu. Kadro derinliğinin olmaması takım içindeki sıkıntıyı artırdı. Muğdat’la 3. dakikada golü bulunca elbette avantaj elde etti. Ancak Göztepe’nin hızlı ve dikine yaptığı hücumlar karşısında zorlandı. Penaltıdan yediği golle berabere düşünce maç iki takım arasında gitti geldi. Akhisarspor ikinci yarının ilk 15 dakikası hakikaten etkiliydi. Bundan sonra Akhisar’ın kalan 4 maçında en az bir galibiyet alması kaçınılmaz. Ligin altının da üstü kadar karışık ve zor olduğuda göz önünde bulundurulmalı. Dikkat dağınıklığına tahammül yok.

Haberin Devamı

Balıkesir’de ‘Vuslat başka bahara kaldı!’

Bülent Buda: Maçın ilk yarısında oynanan futbolun niteliği yadırgattı. Ümraniye, bu yarıda farka gider, maçı bitirebilirdi. İlk 45’de göz göre göre savunma arkası koşularda pozisyon üstüne pozisyon üreten ikinci yarıda oyundan alınan siyahi futbolcu kaçırdıklarını atsaydı sonuç farklı olurdu. İkinci yarıda ya Giray Hoca ya da takımın kendisi uyandı Ümraniye’ye kendi dilinden karşılık verdi. Neydi o? Baskılı temas futbolu. Öylece attığının çok fazlasını üretti ama skora dönüştüremedi. Skor eşitliği Ümraniye’nin canını acıttı, Balıkesir’inde Play Off yolculuğuna son verdi. Artık beklentiler, umutlar seneye. Yani önümüzdeki sezona aktarıldı. Ne olur? Bence öyle coşkusuz, boş tribünlerin önünden iyi şeyler çıkmaz.

Fatih Tanfer: Ben Balıkesir-Ümraniye maçının değerlendirmesini daha değişik bir yorum şekliyle yapmaya çalışıyorum. Maçın kaderini Ümraniye kalecisi Burak ile Balıkesirli Burak Çalık tahin etti. Kısacası iki Burak’ların maçıydı. Ümraniye 1-0 galip yapılan ortayı tek eliyle tutmaya çalışan kaleci Burak topu kaçırdı ama Sedat’ı tuttu. Sonrası penaltı ve beraberlik golü. Balıkesir’de ikinci yarı oyuna giren Burak Çalık her atakta vardı. Beraberlik sonrası Burak, Nizamettin, Bülent Cevahir ve Otoo’nun dört şutu vardı. Golde büyük hatası olan kaleci Burak, bunların üçünü kurtardı. Maç iki takıma da yaramadı. Ümraniye şampiyonluk yolunda yara alırken, Balıkesirspor Play Off yolculuğuna noktayı koydu. Kısaca Balıkesirspor adına ‘Vuslat başka bahara kaldı.’

PLAY OFF'A SON İKİ ADIM

Bülent Buda: Oyunu, rakibi ciddiye alıyorlar. İzleyenin sergilenen futboldan keyif almasına olabildiğince özen gösteriyorlar. Altınordu’lu futbolcular karşılarındaki yapıya saygı gösteriyor. Elbette bir yanda da kazanmak zorunda. İlk 10 dakikalık pas oyununda final vuruşuna uzanacak mesafelerde sıkıntı vardı. Mirkan’ın hücum merkezindeki konumu, varlığı çok önemli. Erdoğan’ın zarif pasında topu alışı, dönüşü ve sağ ayağından patlayan mermi gibi bir vuruş. İkinci golde Murat’ın Serkan’la eşleşerek yine baş döndürücü akışkan gelen ikinci gol. Ve de gol atmak için çırpınan Erdoğan’ın amacına ulaşarak üzerine çöken mutluluk duygusu. Bu ligdeki 4. yılımızda Play Off oynamayı özlemle bekliyoruz.

Fatih Tanfer: Altınordu, Play Off şansının devamı için kendisine mutlak 3 puanının gerekli olduğu Manisa karşısında maç boyunca diri kaldı. Oyunu çift taraflı oynadı. Hızlı hücumcuları Erdoğan, Barış ve haftalardır iyi oyununu Serkan’la yaptığı verkaç sonrası golle taçlandıran Murat ile rakip defansı hem zorladılar, hem gol attılar. Altınordu iyi top oynuyor. En önemlisi hücum aksiyonlarında üretkenliği iyi. Galiba bu gidişle son hafta İzmir’de Erzurum Büyükşehir ile Play Off için final oynanacak gibi görünüyor. Artık Altınordu yıllardır avarajla kaçırdığı Play Off yarışının içinde mutlaka olmalıdır.

Mehmet Demirtaş: Altınordu Süper Lig’e ilk ikiden çıkma şansını geçtiğimiz hafta Gazişehir yenilgisiyle kaybetse de Play Off şansını sürdürüyor. Manisaspor ile Bornova Stadı’nda karşılaşan genç Şeytanlar 3-1’lik skor ve muhteşem oyunlarıyla bizlere bir kez daha Süper Lig’i ne kadar çok istediklerini gösterdiler. Kalan haftalarda puan kaybetme lüksü olmayan Altınordu’nun geçtiğimiz sezon yaşadığı hüsranı yaşamayacağını ve kendilerini Süper Lig’e uğurluyacağımıza inananlardanım. Haydi aslan yürekler son hedefe sadece son iki adım kaldı.

Gençler olgunlaşıyor!

Bülent Buda: Genç adamlar gelecekteki futbol yaşamlarında katkısını çok görecekleri harika bir deneyimli süreçten geçiyorlar. Bu takımda liderlik, yarışmacı, bitirici özellikleri kendinde barındıran futbolcular var. Kalede Zafer’den önündeki İlkay’a, orta alandaki Asım’dan uçtaki Alper’e kadar bu çocuklar bir arada kalsınlar önümüzdeki sezon kendi tarihlerini yazsınlar. Verdikleri görüntü bu takımı indiği yerden alır, geldiği yere taşır. Yeter ki Manisa’nın uyuyan prensleri gözlerini açsın artık.

Fatih Tanfer: Manisaspor Altınordu karşısında maçı kaybetti. Kötü bir oyun oynamadı. Oyun anlayışı açısından ezilmedi de. Ancak rakibi Altınordu bu grubun ayağa top yapan, futbolu doğru oynayan en iyi takımı. Gençler maç kaybedebilirler. Manisa’nın gençleri tecrübe, takım ruhu açısından birçok şey kazanıyorlar. Maç boyunca bütün sahada baskılı bir oyun oynadı. Sahada ellerinden geleni yaptılar. Güçleri bu kadar. Neyse gençler tecrübe kazanıyor diyelim. Geriye de iki hafta kaldığını söyleyip, sözümüzü noktalayalım.

MUHTEŞEM GERİ DÖNÜŞ

Bülent Buda: Sıralayalım, kolay anlaşılsın.

1. Fatih Tekke iki haftadır oyun alanı seçimlerinde tek puanı amaçlıyor, bir şekilde ulaşıyor. Ancak yinede özellikle oyuna başlayan takımdaki tercihleri bence doğru değil.

2. Mehmet Akyüz hamlesi, iki gol. Daha fazlasıda olabilirdi. Geçen haftaki yorumda derdimiz buydu. Takımın en nitelikli golcüsü maça kulübede başlıyor.

3, Oyunun başında şok iki gol. Hele ikincisinde köşe vuruşunda gelen yüksekte topta savunma göbeğindeki uzun adamlar seyirci. Zeki’de çizgide çakılı. Maçın son dakikalarında kale önüne indiriyen yüksek toplarda Zeki çizgiyi terketti bir tanesi hariç bütün yüksek topları topladı.

4. Maçın 57. dakikası kırılma anıdır. O dakikaya kadar maçın en net pozisyonunda Samsun’un genç futbolcusu Enes, Zeki’yi de geçip 3. golü atsa maç orada biterdi.

5. Barış Örücü, 71 dakika kulübede. Kaç haftadır böyle. Doğru bir tercih mi bu? Neyse ki oyuna katıldıktan sonra Barış’tan gelen asistle gelen ikinci eşitlik golü Fatih Hoca’yı haklı kıldı.

Avrupa mesafesi kısaldı
6. Hasan Kılıç ile Tahacan değişimi. Ne demek bu? Beraberlik bana yetiyor. Geriye yaslanıyorum, üstüme üstüme gel. Ya üçüncüyü atsalar.

7. Kappel’in egoizminden ötürü fark açılacakken, neredeyse 1 puan gidiyordu. Sonuç olarak şok iki farka karşın yerinde hamlelerle gittiler Samsun’un üstüne üstüne tek puanı kopardılar. Çok değerliydi kutlarız.

Fatih Tanfer: Bülent Abimin söylediği her şeyin altına imzamı atarım. Burada yaptığımız yorumlar ve söylemler sadece dostluğun ve sevginin ürünüdür. Bu işin içinden gelmiş, hayatları maç izlemekle geçen bizlerin ifadelerinden kimse alınmasın. Tespitlerde yanlışlık ve haksızlık varsa bizde eleştirilere açığız. Samsun’da müthiş bir ambiyans, ilk 15 dakikada yenilen iki gol. Sonrası “Ne yapıyorum?” deyip kendine gelen Denizlispor. ve kim nederse desin takımın cesur yüreği İsmail Haktan. (Her top alışında Samsun tribünlerinden müthiş bir aleyhte tezahurat oldu. Onlarda biliyorlar ki bu takımın büyük gücü.) Sonrası Mehmet Akyüz oyuna girdi golünü attı. Barış oyuna girdi asistini yaptı. Mehmet yine golünü attı. Sevgili Fatih Hoca şunu diyebilir. Oyun planım tuttu. O zaman sorun yok. En az sizin kadar sevindik. Zoru başardı, nefes aldı. Aman bu haftaki Antep maçını hafife almayın. 2 puan kaybettiğiniz küme düşen Manisaspor maçını da aklınızdan çıkarmayın.