Avrupalı Akhısar

Ziraat Türkiye Kupası’nı Fenerbahçe’nin elinden alan ve son maçlarında inanılmaz bir çıkış yakalayan yeşil siyahlıları değerlendiren yazarlarımız, “Kupa 38 yıl sonra Ege’de. Akhisarspor, Avrupa’da yeni başarılara imza atacak” dedi

- Teleset Mobilya Akhisarspor’un altıncı sezonunda yeni stadıyla birlikte göstermiş olduğu performansı nasıl buldunuz?

Fatih Tanfer: Akhisarspor adına geçtiğimiz sezon birçok ilkler gerçekleşti. Türkiye Kupası’nı kazanarak futbolda tarihe geçti. Yeni stadına kavuştu ve seyircisiyle bütünleşti. Yıllarca Manisa’ya gidip gelmekten yorgun düşen Akhisarlılar muhteşem statlarında oyuncularını bağrına bastı. Akhisarspor’un Türkiye Kupası’nı kazanması asla bir cümleyle geçiştirilecek başarı değildir. Yarı finalde Galatasaray’ı, finalde Fenerbahçe’yi yenerek kazandı. Süper Lig açısından bakarsak şampiyon Galatasaray ve lig ikincisi Fenerbahçe engellerini aşarak bu müthiş başarıyı yakaladı. Yıllardır söylemekten mutluluk duyuyoruz. Nasıl söylemeyelim. Mütevazi bir ilçe takımı. Ancak yönetimsel ve sportif başarı açısından olmazları gerçekleştiriyor. Doğru yönetiliyor. Birçok kulüp borç batağında yüzerken onların böyle bir sıkıntısı yok. Yaptığı doğru transferler ile lige damgasını vuruyor. Elbette bu başarıda yönetimin hakkını verirken, teknik açıdan da Okan Hoca ve ekibininde başarısından söz etmemek mümkün değil. Öncelikle takıma güven aşıladı. Hem ligde hem de kupada kısıtlı kadrosuyla mücadele etti ve başardı. Her oyuncunun nerede faydalı olacağını bilen Okan Hoca’nın oyuncularının artan performansı da bu iyi çalışmanın sonucuydu. Takım halinde herkes gücünü sahaya yansıttı. Akhisarspor’un elbette ligde kümede kalma, kupada da şampiyonluk gibi bir hedefi vardı. Her ikisini de başardı. Bunun en büyük sebebi inancı, kazanma hırsı ve mücadele gücüydü.

Bülent Buda: Öncelikle kupa şampiyonluğu her türlü övgüyü hak ediyor. O yarışta öyle takımları saf dışı bıraktılar ki, bu başarıyı futbolda tanımlamakta zorlanıyor insan. Güçlü, istikrarlı yönetim, kaliteli bir teknik oluşum ve bence gerçekten her biri kaliteli futbolculardan oluşan değerli bir kadro. Kayseri’de oynadıkları nitelikli futbolla ligde tutunmayı başarmaları seyredeğer bir futbol kalitesiydi. Yeni stadıyla ve güçlü kadrosuyla Akhisar lige yıllardır renk katan görünümünü koruyor. Öyle görünüyor ki bu felsefe ile bu başarılar hep sürecektir.

- Sizce bu başarıda öne çıkan ve çıkış yapan oyuncular kimlerdi?

Bülent Buda: Bu aşamada birinci sırayı Muğdat’a veriyorum. Harika bir çıkış yakaladı. Bu çıkışıyla tam bir Süper Lig kalitesine ulaştı. İkinci yarıda takıma katılan Selezynov golcü ve savaşçı kimliğiyle çevresini harekete geçirdi. Bu bağlamda kaleyi Lukac’tan teslim alan Fatih ile Lopes’in, Mustafa Yumlu’nun, Ömer’in devamlılığı ve mücadele güçleri çok değerliydi. Oyunu fazla süslemeden basit futboluyla Aykut katkı verenler içerisindeydi. Yine son haftalarda formayı kapan Barbosso gerçekten etkileyici bir futbol karakteri sergiledi. Bütünüyle baktığımızda Akhisar kaliteli, nitelikli futbolculardan oluşuyor. Onlar gerçekten iyi bir takım.

Fatih Tanfer: Akhisarspor’da kalede Lukac ve Fatih görevlerini başarıyla yaparken sezon sonuna doğru Fatih başarılı oyunuyla öne çıkan isim oldu. Kısacası bu çok önemli mevkiide Akhisarspor’a sorun yerine katkıda bulundular.

- Akhisar’ın bu başarısında önemli etkenlerden sağ bek Lopes ile sol bek Ömer Bayram’dı. Takıma müthiş katkıda bulundular. Lopes iyi oyununu final maçında Fenerbahçe’ye attığ golle gösterdi. Ömer Bayram ise milli takıma seçilerek başarısını taçlandırdı.

- Defans merkezinde Mustafa Yumlu ve Caner güçlü oyun anlayışları, yürekleri, üstün fizikleri ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjileriyle öne çıktılar. Duran toplarda da çok etkiliydiler.

- Ligin ikinci yarısında Dany’nin defans hattına önemli katkıları oldu.

- Akhisarspor’un orta alanı, iyi oyun okuyan, ne yapacağını bilen ve oyunun ritmini organize eden oyunculardan kuruluydu. Soner, Sisokko, Eray, Bilal gibi. Ayrıca Larsson son beş maça kadar çok etkiliydi. Sonrasında Barbosso’da devreye girince takımın gücüne güç kattı.

- Hücumda ise santrfor Selezynov üstün fiziği, savunmaya yaptığı baskı ve gol vuruşundaki etkisiyle katkısı büyüktü. Elbette hızını ve yeteneğini bilerek nereye ne zaman koşmasını bilen, boş alanları iyi değerlendiren Muğdat’ın da takımın başarısında etkisi büyüktü.

-Sizce yeni sezonda hangi mevkilere takviyeler yapılmalıdır?

Bülent Buda: Önümdeki boş sayfaya 60 saniyede 21 futbolcuyu doğaçlama dizdim. Sonra düşündüm. Böyle bir oluşum ülkemizde kaç takımda var. Hepsi de birbirinden değerli oyuncular. Önümüzdeki dönem Avrupa’da oynayacaklar, o nedenle çok klasik olacak ama iyi bir savunmacı, bir orta alan ve sıkı bir golcü. Olay bu kadar net. Akhisar bu girişimleri yapabilecek, gerçekleştirebilecek yapıyı kendinde barındırıyor.

Fatih Tanfer: Yeni sezonda Akhisarspor ülkemizi Avrupa’da temsil edecek. Bu da kendisine ayrı bir sorumluluk yüklüyor. Sezon planlamasında kısacası lig, Avrupa Kupası ve Türkiye Kupası’nda mücadele edeceğini göz önüne alması öncelik olmalıdır. Akhisar’ın elbette kadro derinliğinin artırılması gerekli. Elindeki oyuncuların kalması şartıyla defans merkezine, orta alana iki yönlü bir oyuncu, hücumda kanat organizasyonlarında etkili olacak bir oyuncu ve Selezynov’un özelliklerinde güçlü bir hücum oyuncusunun daha alınmasının gerekli olduğuna inanıyorum. Unutulmasın sadece Akhisar’ı değil, ülkemizi de temsil edeceğine göre doğru transferlerin yapılması şarttır.