Ege Bir pazaryerinden kadın manzaraları

Bir pazaryerinden kadın manzaraları

08.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bir pazaryerinden kadın manzaraları

Bir pazaryerinden kadın manzaraları






Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü! Kadınlar... Kadınlar hakkında ne çok söylenecek şey var. Ne çok sözcük diziliyor gözümüzün önüne kadın denince.... Anne, eş, şefkat, çile, sabır ve daha karşılığı olmayan onlarca duygu, kavram. Kadınsız bir hayat düşünülemez. Ve kadınsız bir pazar da elbet! Bugün, en çok kadını bir arada bulabileceğiniz bir semt pazarından, onların sesini duyuruyoruz sizlere. Ellerinde pazar torbaları, en ucuzunu, en iyisini arayan kadınların sorunlarını belki de en iyi oradan yansıtabileceğimizi düşündük.

Kadın olmak zor iş
Hükümetin ekonomi bakanından daha zor bir işi var çünkü onların. Ev ekonomisinin belkemiği çünkü kadınlar. Aile bütçesinin en fazla gideri olan mutfağı onlar idare ediyor. Öyle ya, bu iş ülke yönetmekten bile zor... Hem ucuz , hem taze olacak hem de bir haftalık tüm mutfağı idare edecek alışveriş.

Esentepe pazarındayız
Bunun için Esentepe Pazarı'ndayız. Ve yönetime seslenen kadınların feryadını bir duyun istiyoruz. "Her gittiğim yerde bir kavga çıkmak zorunda mı" diyorum gazetedekilere? Çünkü biz Mete ile yine bir tartışmanın ortasında buluyoruz kendimizi. Geçim zorluklarına, ekonomiye, kadın haklarına gelince sıra yine alevleniyor bir tartışma. Ama bunu söndürmek biraz zaman alıyor. Çünkü kadınlar çok dertli. Ve onların bu sesleri de biraz zor alçaltılır diye düşünüyorum.

Bu kırgınlık bitmez
"Sandıkta hesaplaşma"ya kadar götüreceklerini söylüyorlar bu kırgınlıklarını. Her şeyin güllük gülistanlık gösterildiğinden, aslında enflasyonun düşmediğini birilerinin görmesi için pazarı görmesi gerektiğinden söz ediyorlar. Hatta haykırıyorlar. Ben hangisini dinleyeceğimi şaşırıyorum bir ara... Kalabalıktan yükselen seslere ben bile yetişemedikten sonra!
Kalabalığın arasından bir kadın sesleniyor, "O Kemal Unakıtan'ı bir yakalasam. Utanmadan tavuklara verdiği tonlarca mısırı anlatıyor."
Bir diğeri karışıyor söze, "Başbakan'ın maaşı 4 bin Euro imiş. Yetmiyormuş. Asgari ücretin nasıl yettiğinden haberi var mı?"

Kalabalığı yara yara
Sonra bir diğeri kalabalığı yararak geliyor yanımıza, "Biraz kadınların sözü geçsin. Kadınlar pek de güzel ülkeyi idare edebilir. Ama bilerek kadın aday göstermiyorlar" diyor.
Sonra bir diğeri hızını alamayıp pazarcı esnafına ve "Biz memnunuz" diyen bazılarına çıkışıyor. Bir sağa, bir sola dönüyor. Öyle bir hareket ediyor ki bizim de başımız dönüyor. Mete fotoğraf çekmekte zorlanıyor. "Neden susuyorsunuz? Sizin yüzünüzden bu sıkıntılar. Susmayın! Aldatılıyoruz farkında değil misiniz? İleride göreceğim ben sizi. Ne günler göreceğiz" diyor. Gözleri doluyor, sesi titriyor. Gelip geçenle bir tartışma başlıyor. Vallahi bu sefer korkuyorum. Pazar birbirine giriyor. Neyse ortalık az sonra sakinleşiyor.

Bugün yalnız kadınlar
Yanıma gelip dert anlatmak isteyen pazarcı esnafının erkek olanlarını geri çeviriyorum. Ve ekliyorum: "Bugün yalnızca kadınları dinleyeceğim." Benden çekindiklerinden mi bilinmez, asistan Mete'nin yanına gidip dertlerini anlatmışlar. Hatta "Fazla yüz vermeyin, sonra evde tepemize çıkacaklar" diyen bile olmuş. Bu arada, beni muhtar adayı ve parti temsilcisi zannedenler bile oldu. Ama bir hayli taraftar topladığım da söylenebilir. Son söz siyasetteki temsilcilere... Kadınlar yalnızca bir gün hatırlanmak istemiyor. Seçimlerden önce hani şu çarşı pazar turlarınız var ya, onları da çok "göstermelik" buluyorlar ve kendilerini elbet bir gün hatırlatacaklarından emin olmanızı istiyorlar! Benden söylemesi...

Çalışan da dertli, çalışmayan da
Zerrin Boyacı (esnaf) Hatay, Balçova, Üçkuyular ve Esentepe pazarlarında haftanın 5 günü çalışıyorum. 20 yıldır konsinye işi yapıyorum. İşlerimiz oldukça düştü. Geçim derdindenDünya Kadınlar Günü'nü bile unutmuşum.
Neşe Kutar (ev hanımı) Emekli maaşımla geçinebiliyorum. Alışverişimi kendim yaparım. Kendi kendime yaşadığım için geçinebilmeyi de öğrendim Kadın olmanın bu toplumda bazı zorlukları var. Her yere sokulamıyorsun.
Aliye Sülün (ev hanımı) Ben "geçim derdi, hayat şartları zor" gibi sözlere katılmıyorum. Harcayacağın yeri bildikten, iyi idare ettikten sonra geçim hiç de zor değil. Bakabilecekleri kadar çocuğa sahip olsalar, geçinmek bu kadar zor olmaz.
Naile Açar (ev hanımı) Evin bütçesini biz idare ediyoruz. Ben enflasyonun indiği sözlerine inanmıyorum. İnsanları aldatıyorlar. Herkes susuyor. Bence kimse susmamalı. Herkes bunun cevabını sandıkta vermeli.
Arzu Kılıç (halkla ilişkiler) Benim kişisel bir problemim yok ama eşitlik mücadelesi verilebilmesi için eğitimin de şart olduğunu düşünüyorum. Bence kadın ve erkek aynı kulvarda yer edinmeli.
Mükerrem Tekince: (ressam, girişimci) Bütün dünya kadınları gibi Türkiye'de de kadınlar baskı altında. Asıl sorun da bu. O baskı kalktığında her alanda kadın hem daha etkin hem daha rahat olacak.
Meral Kaya (esnaf) Yedi yıldır pazar esnafıyım. Eşim ile birlikte Alaçatı ve Çeşme pazarlarında da sergimizi açıyoruz.Parasal açıdan bazen sıkıntı yaşıyoruz. Ama eşimi çok sevdiğim için her şeye katlanıyorum. Biz eşimle hayatı ortak paylaşıyoruz.
Emral Ölçer (ev hanımı) Ben hem enflasyondan, hem de televizyonlardan şikayetçiyim. Biz Evleniyoruz, Popstar gibi yarışmalardan bıktık. Gitsin kim nerede evleniyorsa evlensin. İnsanlar bu tip boş programlarla bir şey düşünmeyi unutuyor.



EGE


Bir pazaryerinden kadın manzaraları
Çile SSK'lım çile
Baskette tarih yazmak istiyor
Kafede fal modası
Hedefimiz mutlu insanların kenti
İşte yapacakları
Adaylar Mercek Altında
Ünlülerden Konak'ta konser
Ersözlü'den Tunçağ'a destek
Kırkpınar'dan işçiye ev vaadi
Her yerde beraberler
Otogara kadar metro
Korkunç bir film - 3
ŞEHİR TURU
Kısa Kısa
İZMİR REHBERİ