Cinayetleri ben işlemedim

Bodrum’da garsonluk yapan seri cinayet sanığı Hamdi Ayri’nin (27) ilk kurbanı, bankada çalışan Esra Yaşar (27), ikinci kurbanı İzmir Ekonomi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Ayşe Selen Ayla (22), üçüncü kurbanı ise ‘Azra’ takma adlı travesti Mustafa Has (30) olmuştu. Bodrum’da kaldığı pansiyonda, ölenlere ait eşyalar ve silahla birlikte yakalanan Hamdi Ayri poliste ve çıktığı ilk duruşmada susma hakkını kullanıp, ifade vermemişti.
Dünkü duruşmaya Hamdi Ayri, Avukatı Mert Çelikdemir, kurbanlardan Ayşe Selin Ayla’nın annesi Hatice Selen ve babası Serter Ayla katıldı.Yakalandıktan sonra ilk kez ifade veren Ayri, Bodrum’da aynı işyerinde çalıştıkları “Zaza Ercan” isminde biriyle tanıştığını, işlerinden kovulduklarında Bodrum’da birlikte yemek yediklerini, hesabı ödeyemeyeceğince kendi kimliğini restorana bıraktıklarını önesürdü, şunları anlattı:

Olay gecesini ayrıntılı anlattı
“Kimliğimin kaldığı restoranta gece yarısı Zaza Ercan’la birlikte gittik. Zaza Ercan, camı kırarak restoranta girdi. Ben de girdim. Sonra restoranda bulunan yazarkasayı, laptop bilgisayarı ve bir de silahı aldık. Yazarkasayı boş bir araziye attık. Laptopu İzmir’e geldiğimizde Ercan’la beraber 150 TL’ye sattık. Ercan silahın arızalı olduğunu söylemişti. Onu tamir için Kemeraltı’nın arka taraflarında bir yerlerde 10 TL’ye tamir ettirdim. İnciraltı’nda birlikte yemek yiyip, içki içtik. Gece 22.30’da beraber dolmuşla döndük. Eve yakın yerde kahvede oturduk ve 23.00 gibi yanından ayrılıp eve gittim. Kendisi orada kaldı. Benden sonra eve gelen kardeşim alt sokaklarda bir bayanın öldürüldüğünü söyledi. Ertesi gün yine kardeşim bir bayanın vurulduğunu söyledi. Bundan da haberim olmadığını söyledim. Ercan sürekli açık hattan (kullanılıp, atılan hat) görüşüyordu. O gece Balçova’da birahaneye gittim. Daha önceden tanıdığım garson bayanla oturdum. Saat 01.00’e kadar orada kaldım.

‘Zaza Ercan’ın dediğini yaptım’
Eve giderken gene Zaza Ercan’la telefonla görüştüm. Çankaya’ya gelmemi istedi. Yanına gittim. 02.30 sıralarında Ercan’la buluşmadan önce içerisinde silah ve telefon olan çantayı bir otele bıraktım. Yürüyerek barların olduğu Alsancak semtine gittik. Bir barın önünden geçerken, bayan görünümlü 5 kişi vardı. Ben de birisiyle çıktım. Yolda yürürken otele gitmeyi teklif ettim. Bayan eve gitmemizi, kendilerini otele almadıklarını söyledi. Konuşmasından travesti olduğunu anladım, yanından ayrıldım. 04.30’da Ercan’la buluşacağımız yere gittim. Kendisi bir bayanla birlikte otomobil içinde oturuyordu. Ercan elindeki poşeti bana verdi. Araçta gazeteden gördüğüm vurulan travesti vardı. Zaza Ercan poşeti alıp otele gitmemi istedi. Poşetin içerisinde silah ve uyuşturucu olduğunu belirtti. 06.00 gibi Ercan aradı. Yarım saat kadar telefonla görüştük. Poşettekilerin bende kalmasını, iyi sahip çıkmamı istedi. İçerisindeki ehliyet ve ruhsata benim resmimi yapıştırmamı istedi. Ben de seyyar kaplamacılara bunu yaptırdım. Poşetteki telefonu seyyar bayiye 200 TL’ye sattım. Bu olaylardan haberim olsaydı kendi kimliğimle telefonu satmaz, üzerimde bulunan sahte kimlikleri kullanırdım. Ben kimseyi vurmadım. Benim tahminim Zaza Ercan bu suçları işlemiştir.
Zaza Ercan’ın görüntüleri laptop satmaya giderken, silah tamiri yaptırırken ve telefonları satarken vardır. Ama kendisi bana cinayetlerle ilgili birşey söylemedi.”
Duruşma, tanıklar dinlendikten sonra ileri bir tarihe ertelendi.