Dört dörtlük Manisa FK

Bülent Buda: Rakibin büyüğü, küçüğü olmaz. Önemli olan ciddiye almak ve önemsemek. 3 fark temiz bir skor. 4 haftada zirveye yerleştiler. Bu konumu sürdürmek orada kalmak çok önemli ve de çok değerli. Her hafta arayı açarak arkadakileri kendi hallerine bırakarak Manisa’nın bir şampiyona yaşamsal gereksinimi var. Bu takım bu özlemi giderebilir.

Fatih Tanfer:  Manisa FK, 4 maçta aldığı 12 puanla sezona gerçekten iyi bir başlangıç yaptı. En önemlisi geçen sene yaptığı, ‘Denizleri geçip, derelerde boğulma’ yani zor rakipleri yenip ligin alt sıralarındaki takımlara puan kaybetme özelliğini bu sezon kaybetmesi, takım adına büyük bir mutluluk. Kısacası hiçbir işini tesadüfe bırakmıyor. Öncelikle her maçı ciddiye alıyor. Maçın başından itibaren mücadele ediyor, rakibinin üstüne de dikkatli bir biçimde gidiyor. Dengeli ve inanarak oynuyor. Goller her hafta değişik oyunculardan geliyor. Geçen hafta Serdar Deliktaş 4 gol atmıştı ancak bu hafta devreye Dilaver, Tahacan ve Ferhat girdi. Manisa FK’nın bu hırsı ve TFF 1. Lig’e çıkma inancı çok önemli. Çünkü Manisa şehir olarak bunu hakediyor. Bu haftaki Sarıyer iyi top oynayan bir ekip. Aman dikkat.

Mehmet Demirtaş: Manisa’nın yeni yüzü Manisa FK, gerçekten lige fırtına gibi başladı. Ligde ilk 4 maçını da kazanıp, 12 puanla tek başına liderlik koltuğuna oturmayı başardı. Grupta 4 karşılaşmada 16 gol atarak, maç başına 4 gol ortalamasına ulaşan Manisa’nın gururları, en yakın takipçisi Samsunspor’un 3 puan önünde zirveyi bırakmamaya odaklanmışlar. Siyah beyazlılar aynı zamanda Zonguldak Kömürspor, Hacettepe, Hekimoğlu Trabzon ve son olarak Şanlıurfa maçlarında rakip kaleye attıkları 16 golle profesyonel liglerde en fazla gol atan takım unvanını da ellerinde bulunduruyorlar. Bu aslan yüreklerin tek amacı var o da Manisa’nın adını üst liglerde duyurmak. Manisalıyım diyen herkesin de bu takıma sahip çıkması çok önemli. Uzun lafın kısası şampiyon hoca İsmail Ertekin ile birlikte bu sene şampiyonluğun en büyük adaylarından biri bu takım. Aman nazar değmesin.

Somaspor lige döndü

Ziraat Türkiye Kupası 3. Eleme Turu müsabakasında Keçiörengücü, Somaspor’u deplasmanda 2-1 yenerek 4. tura yükseldi. Soma Atatürk Stadı’ndaki mücadelenin ilk yarısı 42. dakikada Abdülkadir Kuzey’in attığı golle konuk ekibin 1-0’lık üstünlüğü ile tamamlandı. Karşılaşmanın ikinci yarısında Keçiörengücü, Abdülkadir Kuzey’in 55. dakikada attığı gol ile skoru 2-0’a getirdi. Somaspor, Melih Şencan ile 67. dakikada farkı 1’e indirmesine karşın, karşılaşma sonunda maçtan 2-1 mağlup ayrıldı. Somaspor, bu hafta deplasmanda Batman Petrol A.Ş ile karşı karşıya gelecek. 

Vefa sezonu veda sezonu olmasın!

Bülent Buda: Gel gitler ile kendi alanında kaybetmeye başladı. Tüm takım değerlendirmede tek yıldızda kaldı. İskalamayalım, iki futbolcu da iki yıldızlık oynadı. Evinde puan kaybetmeye başladığında bu işin sonu başarı değil çöküş olur. Sanki her yıl aynı film tekrarlanıyor. Devamlılığa bir türlü ulaşılamıyor.

Fatih Tanfer: Geçen haftaki yazımızda rakibinin güçlü olduğunu belirtmiştik. Korktuğumuz başımıza geldi. Evinde 2-0 mağlup olarak 4 puanla 12. sıraya yerleşti. Geçen yıl özellikle ikinci yarıda üst üste evinde de kaybetmişti. Ancak kaybetmeye başladığında 6. sıradaydı. Bu sezon daha ligin başında evinde başarısız sonuçlar almaya başladı. İddiası olmayan Uşak şehrine heyecan getirmeyen bir takımın ilgiyi de görmeyeceğine inanıyorum. Takımın daha iyiye gitmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Mehmet Demirtaş: Uşakspor maalesef lige çok iyi bir başlangıç yapamadı. İlk 4 haftalık periyotta 1 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 mağlubiyetle 4 puanla 12. sırada yer alıyor. işlerin çok da yolunda gittiği söylenemez. Kupaya da veda ettiler. Artık biran evvel toparlanma zamanı. En azından evindeki maçlarda kazanma alışkanlığı edinmeliler.

Kaf Kaf’ta hiçbir başarı cezasız kalmıyor!

Bülent Buda: Neler oluyor? Başarısızlık da devamlılık, yeniden yaşam biçimine dönüştü. Neden bu erken çöküş. Tam da, “Onlar iyi bir takım oldular. İyi yarışıyorlar. Yaptıkları işi önemsiyorlar ve gelişiyorlar” demişken... Yanıldık mı? Öyle görünüyor. “Ne yapalım daha fazlası olmuyor” deniyorsa en ağır sözü yolun başında söyleyeyim. Amatör kümeye düşersiniz. Bu kötümserlik vazgeçmek falan değil. Oynadıkları futbolun kalitesi ne yazık ki kötümser olmamıza fırsat veriyor.

Fatih Tanfer: Karşıyaka Erbaa deplasmanında yediği 27. ve 66. dakikada iki golle İzmir’e puansız döndü. İşin daha da kötüsü 1 puanla 16. sıraya yerleşti. İnanılacak gibi değil. Şahsen üzüntülüyüm. Çünkü transfer yasağı nedeniyle alt yapısından yetişmiş genç evlatlarına verilen şanslar ve onların tecrübeli abileriyle birlikte mücadeleyi üst düzeye taşıyan bir takım olma arzusu, bizleri mutlu ediyordu. Ancak gelinen nokta hiç de hoş değil. Elbette sorunları çözecek bir yönetim vardır. Gerekenleri yapacaktır. Bu hafta evinde 1877 Alemdağspor’la oynuyorlar. Lütfen Karşıyaka’nın ne kadar büyük bir camia olduğunu ve başka Karşıyaka olmadığını taraftar unutmasın. Onların desteklerini en üste çıkmaları gerekiyor.

Mehmet Demirtaş: Tek kelimeyle Karşıyaka’ya, bu büyük camiaya yazık oluyor. Geçtiğimiz sezon takımın başına geçerek kimsenin hayal etmediği Play Off’u oynatan hocanın gönderilmesi büyük hata. Hele ki bu hocanın, oyuncuların gelip gitmesinin kararları başka yollarla veriliyorsa Karşıyaka’da futbol adına konuşulacak bir şey yok. Genç oyuncu arkadaşlar da hocaları gitsin diye sahada savaşmayıp, lobi yaptıysa bunun adı Karşıyakalılık değil kısa ve net ihanettir. Futbolcunun işi hocanın özel hayatı değil sahaya çıkıp kendilerine verilen herkese nasip olmayan o formanın hakkını vermektir. Çok merak ediyorum transfer yasağı olmasaydı kaç tane oyuncu bu takımda o formayı giyebilecekti. Gerçekten çok yazık. Karşıyaka için sözün bittiği yerdeyiz. Geçmiş olsun.

Naz Naz yenseydi zirvedeydi

Bülent Buda: İşte bütün korkum buydu. Tam da her şey güzel başladı derken kendi alanında başlayan puan kayıpları. Bir türlü devamlılığa ulaşıp yaşam biçimine dönüştüremiyorlar. Nazilli zirveye oynamak işini ciddiye alıyorsa kendi alanında özellikle puan kaybetmeyecek. Deplasmanlardan da en az bir puan çıkaracak. Bu sorunun formülü çok bilinen bu hesaplamadır. Bu beraberlik nazar boncuğu olsun.

Fatih Tanfer: Nazilli Belediyespor Yozgat karşısında özellikle ikinci yarıda birçok gollük pozisyonu değerlendiremeyip iki puanı bıraktı ve ayağına gelmiş liderlik şansını tepti. Nazilli, pozitif futbol oynayan ve oyun iştahı güzel bir takım. Ancak yaratıcı ve golcü oyuncuların tempolarını arttırmaları çok önemli. Galiba lig ve Türkiye kupası derken biraz yoruldular. umarız bu haftaki Altındağ Belediyespor karşısında galibiyet alarak kendilerini müthiş bir şekilde destekleyen taraftarların gönlünü kazanır.

Mehmet Demirtaş: Nazilli Belediyespor, Yozgatspor ile oynadığı karşılaşmadan galip gelseydi Somaspor’un, Muğlaspor’a mağlup olduğu haftada liderlik koltuğuna oturacaktı ama olmadı. Bu hafta evinde Altındağ BLD’yi ağırlıyor. Nazilli’de gerçekten yetenekli oyuncu ğrubu var. Bu haftadan itibaren kazanma alışkanlığı edineceklerdir.

Hani verdiğiniz sözler?

Bülent Buda: Tam anlamıyla bozgun. Neler oluyor? Kupada elendiler, sonrasında adeta dağıldılar. Hani güçlü bir takımdı onlar? Öyle değilmiş. Bir yanılsama mı olan biten? Daha yolun başında teknik adam gitti. Yenisi geldi. İlk maçında fark yedi. Öncelikle sorgulanması gereken Buca gerçek bir takım mı? Ya da salt isimlere bakarak toplanmış ve bir araya gelmiş, herkesin kendisine oynadığı hisseli harikalar kumpanyası mı? Önce bu sorunun yanıtını bulmak gerekiyor.

 Fatih Tanfer:  Ci Group Buca, Erzincan deplasmanında 3 golle mağlup olup 3 puanı da orada bıraktı. Futbolda bir ritüel vardır. Yeni teknik direktörler ilk çıktıkları maçlarda takımları üst düzey bir performans sergiler ve kazanırlar. Ancak bu sefer bu Buca’da tutmadı. Açıkça yazmakta fayda var. Buca’da iyi oyuncular olmasına rağmen bazı oyuncular maalesef sahada konuşacaklarına dışarıda daha çok konuşuyorlar. Görevlerini unutup çabalarını başka alanlarda harcıyorlar. Başkan Cihan’ın maddi ve manevi fedakarlıkları ve en önemlisi başkanın ve Buca halkının inancını yok ediyorlar. Takım halinde etkisizler. Güçlü ve dirençli değiller. Artık bir an evvel toparlanma zamanı ve kendilerine güvenenleri mahcup etmesinler. 

Mehmet Demirtaş: Şampiyonluk parolasıyla çıkılan yolda 2 galibiyet, 1 beraberlik, 1 de mağlubiyetle puan 7. Kağıt üzerinde rakiplerin korktuğu bir takım Ci Group Buca. Gel gör ki git gelleri çok olan bir takım. Nihat Hoca takıma yabancı değil ancak geçen sezon Tire’de yapılan hatalar devam ederse Ci Group Buca’nın işi zor. Bekleyip göreceğiz.