Ege Futboldaki kabus

Futboldaki kabus

19.11.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

.

Futboldaki kabus

Yine bize hasret, yine bize hüzün kaldı.
Hırvatistan maçlarından sonra hep bir ağızdan aynı şarkıyı söyledik.
Güzel bir rüya umuduyla yattık, kabusla uyandık.
İcraatlarımızın sonucunda kabus görmemiz çok doğaldı.
Neler mi yaptık.?
Belediyeleri, futbol kulüplerinin içine soktuk.
Belediyelerin hesapsızca harcayıp savurduğu paralarla futbol piyasasını batırdık.
Yerli futbolcuların astronomik isteklerine karşılık, piyasayı dengelemek için yabancılara yöneldik. Süper Lig’de 6+2+2, Bank Asya 1. Ligi’nde 3 yabancıya kapı açtık.
2 ve 3. Lig’de yabancı futbolcu yasak ama amatör kümede serbest!
Altyapıya önem veren kulüpleri teşvik edeceğimize onları batırdık.
Bakınız. Futbolcu fabrikası Altay nerede, İzmirspor nerede?
Türklerin futbola yatkınlığını Avrupa’da yetişen Türk futbolcular ispatladı.
Avrupa milli takımlarında Türk çocukları oynuyor.
Real Madrid’in kadrosunda üç Türk var.
Futbolcu ihraç edip döviz getireceğimize, futbolcu ithal edip döviz harcadık.
Başarı için her yol mübahtır zihniyetini benimsedik.
Şike yapmayan kulüp ve yöneticiler, “geri zekalı” damgası yedi.
Şike yapanlar, iş bitirici oldu.
Şikecilerin ceza alması halinde yayın gelirlerinin düşeceği, futbolun ekonomisinin çökeceğini söyleyenler oldu.
Şike yapanların cezasını azaltmak için yasa tasarısı kabul edildi.
Yakında şikecilere ödül verme yönünde talep gelirse, hiç şaşırmayın.
Eğer yabancı futbolcu ve teknik adamlara savrulan paralarımızı kendi futbolcularımızı yetiştirmek için harcasaydık...
Seçilmiş 20-30 teknik adamımızı uzun süreli olarak Avrupa’da eğitime gönderip yetiştirseydik...
Türk futbolcusunu belli bir futbol kültürü ve sistemi içinde yetiştirseydik...
Futbolda ahlakı ön plana alabilseydik...
Rekabeti sadece İstanbul’la sınırlı tutmayıp tüm ülkeye yayabilseydik...
Takımlarımızda az sayıda ama yüksek kalitede yabancı futbolcu oynatabilseydik...
Kabus değil, tatlı rüyalar görürdük.