Ege Futbolsuz futbol yazısı...

Futbolsuz futbol yazısı...

17.10.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Futbolsuz futbol yazısı...

* * *Heyecanlı bir taraftar olmama raÇmen, ne hikmetse futboldan anlamam! Yorumcuların, hakem eskilerinin takım tertipleri üzerindeki kılı kırk yaran münakaşalarını da ciddiye almam. Uzaktan bakınca öyle görünür; asıl kıyamet sahada kopuyor oysa. "Milli kaleci öyle gol yemez"miş. Hayır efendim, bütün kaleciler her çeşit golü yeme kabiliyet ve hakkına sahiptir. Tıpkı, milli futbolcuların her çeşit golü kaçırma hakkına sahip oldukları gibi...Bu günler de geçer, biz bu kötü futbola raÇmen küçük bir vücut çalımıyla finallere de gidebiliriz; gönlünüzü üzmeyin! Bu akşam oynanacak Yunanistan maçı bir dönüm noktası olacak belki de...* * *Moldova maçının bence büyüteç altına alınacak karesi, ne yediÇimiz komik gol, ne sakatlık ne de sahada dizilişimiz. Konuşulması gereken, "sahadaki meydan okuma"dır! Genç ve hırçın bir kardeşimiz olduÇu tescillenmiş Emre'yi, "ceza verilsin mi, verilmesin mi?" tartışmalarıyla sarmalanmış günlerin hemen ardından takım kaptanı olarak sahaya çıkartmak, "Ben hiç kimseyi takmıyorum" tavrıdır. Bu da beni ilgilendirmiyor. Beni üzen, toplumca yitirdiÇimiz deÇerlerin matemini tutmak yerine, pervasızlıÇın ödüllendirilmiş olmasıdır. Kim tarafından? Toplumun "İmparator" diyerek, sevgisiyle, saygısıyla baÇrına bastıÇı bir büyük usta tarafından. * * *Biz demiyoruz ki, genç bir sporcuyu hayata küstürelim; ama ölçüsüzlüÇün hiç mi yaptırımı olmamalıydı? Futbolla yatıp kalkan bu kadar genç, orta yerde üst üste yaşanan yakışıksızlıÇın, sıradan olduÇunu mu düşünsün? Hatta sıradan olmadıÇına, alkış bile alabileceÇine mi inansın? Maçlar oynanır biter; geriye kalan toplumda bıraktıÇınız izlerdir. Sizi başarılarınızda ayakta alkışlayanların samimi sevgisini, aidiyetini, baÇlılıÇını, desteÇini hiçe saymaya hakkınız yoktur. Çünkü orası "milli takım" ve siz "sokaktaki adam" deÇilsiniz. Sizi dev bir kadronun en tepesine getirmişler. Size Dünya Bankası Başkanı'na nasip olmayan ücretler ödeniyor. Siz o kulübede hizmet için oturuyorsunuz. Toplumla inatlaşmak, gerginlik yaratmak, kişilik mücadelesi vermek, çoluk çocuÇa açıklayamayacaÇımız ödül-ceza paradokslarına imza atmak için deÇil.* * *Spor tarihçileri, Sayın Terim'in adının geçtiÇi her fırsatta, Türk futboluna yaptıÇı eşsiz katkılar için elbette hak ettiÇi notu düşmelidirler. Ama eli kalem tutanlar, futbolun bittiÇi yerde, kendisinden daha fazlasını beklediÇimizi de hatırlatmalıdır.Kanaat önderlerinin omuzlarınızdaki sorumluluÇun sanıldıÇından fazla olduÇu çıtlatılmalıdır. Vitrinde olanlar, "Her gün istediÇini söyleyen, bir gün istemediÇini duyar" özdeyişini kulak arkası etmemelidirler. Yunanistan maçı için Ege'den başarı dileklerimizi yolluyorum. ege@milliyet.com.tr İnsanın yüreÇine su serpiliyor; sözünde duran bir futbol adamıyla karşılaşınca. "Ben ders almam" demişti, almadıÇını hep birlikte gördük. "Ders veririm" demişti; ulusca dersimizi aldık... Ders alınmadıÇı, yapıcı eleştirilerden dahi yararlanmama ısrarından belli. AldıÇımız derse gelince, işte bence asıl kamu vicdanını yaralayıcı kısım onun perde arkasında.