Geçmişten güncele gezinti

O da "Evet farkındayım, o bilinçle yola çıkıyorum" demişti. O günlerde futbolun başkanı Sayın Şenes Erzikti. Bireysel gücünün yanı sıra arkasındaki gücün niteliğini tartışmak bile yersizdi o günlerde. Yine de doğru yönden esen bir rüzgar yakalamıştı Kemal Zorlu, yelkenleri bağı iyi dolduran türünden.O rüzgarla sürüklendik yollara. İzmir, Ankara, İstanbul toplantıları... Ancak hesapta olmayan bir sorun vardı. Meteoroloji uzmanlarının bile başedemediği rüzgarların beklenmedik anlarda yön değiştirdiği bir iklim kuşağının insanlarıydık. Bir de İstanbul medyasının kaleminin ucuna göre adam aradığı bir takım obez yaratıkları. Kemal Zorlunun Futbol Federasyonu başkanlığına soyunduğu günlerden bir gün, ofisinde toplanmıştık. Katılımcılar düşüncelerini söylerken, sıra bana geldiğinde "Kime ya da kimlere karşı savaş açtığınızın farkında mısınız" demiştim sevgili Kemale. Neyse bir İstanbul toplartısında Deniz Gökçe, "Bülent Buda ne diyorsun bu işe?" diyerekten soruyor. Ben de "Bizim plaka nosu 35, sizinki ise 34 zor bu iş" diyorum.Bu işlerin ne denli zor olduğunu da Ankarada yapılan genel kurul günlerinde esen rüzgara göre kılık değiştiren insanlara tanık oldukça daha iyi öğrendik.Daha da ötesi, bu tür işlerde ne denli saf olduğumuzu da belgeledik yaşadıklarımıza bakarak. Oysa futbolu yönetmek, öyle fazladan parasal beklentileri olan profesyonel bir uğraş değil. (Bolca yapılan yurt içi, yurt dışı gezileri dışında.) Amatörce yapılan bir yarış gibi görünüyor baktığınızda.Belki de saflığıma çözüm üretemediğimden ben hala öyle düşünüyorum. Öyle düşündüğüm için de seçim sonuçlarından, diğer bir deyişle sandıktan hep daha nitelikli olanın çıkmasını beklerim.İşte Oğuz Sarvan da benim saf beklentime yanıt verecek kimlikte bir insan olarak ortaya çıktığı için de sevinerek umutlanmıştım. En azından bu kez, bu seçimde MHK denilen, ilkesizliğiyle, tutarsızlığıyla ün salmış bir kurumun başına bir adam geçecekti. Sevinerek umutlanmıştım Eğilmeyen, bükülmeyen, mavi boncuk dağıtmayan insan bulmak, doğru insanı seçmek sanattır, erdemdir, rafine insanlardan oluşan toplumlarda.Bilgili, birikimli, doğru insanları da yemek, harcamak daha büyük sanattır (!) her türlü pespayeliğin sergilendiği bizim buralarda. Şimdi belki de sevgili Oğuz, fırıldaklar dünyasında çember çevirme becerisine ulaşamamanın dramını yaşıyor. Öyle mi? Onlar gibi mi olmalıydı? Hayır, hiç de değil. Gelen birleşme önerilerine, birlikte olacağı arkadaşlarına ilişkin uyarılara karşı duruşu bile yeterli ölçüttü, ne tür bir insan olduğuna dair. Pek yakında birlikte izleyeceğiz. Aslında bir öncekinin devamı olan, ama yenilenmiş gibi sunulan MHK sahnesinin her biri diğerinden değerli aktörlerini. Tanrı başarılarını devamlı kılsın. Futbolumuzun aydınlık geleceğine (Yoksa karanlık mı deseydik) verecekleri katkıyı bizlerden esirgemeyeceklerini umuyoruz. Kemal Zorlunun plaka nosu 35ti. Oğuz Sarvanın da öyle. Yıllar sonra ilginç bir çakışma. Tek avuntumuz Mahmut Özgener. Ne diyelim, haydi hayırlısı. egespor@milliyet.com.tr Pek yakında izleyeceğiz