Güzel şeyler de var!

“Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Düşmanlarımız dışında
Düşmanlarımız çünkü
Sevgiyi yok ettikleri için
Düşmanımız oldular.
Beyaz ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif yüreğiyle
Geçip gitti güvercinleri anımsatarak”
diye başlar Ataol Behramoğlu’nun upuzun ama bitmesini hiç istemediğiniz “Beyaz ipek gibi yağdı kar” şiiri... Kar ve küçük bir kız, güzel şeyleri anımsatır insana. Hala kirlenmemiş, hala olduğu gibi kalmış şeyleri bir de... Kar yağıyor günlerdir. Bizim toprağımıza kar düştü mü her zaman güzel şeyler gelmez insanın aklına. Kapanan köy yolları gelir, mahsur kalanlar gelir, kazalar gelir... Daha kimbilir neler gelir... Ama yine de beyaz ipek gibi yağsın kar. Yağsın ve şu kirlenmiş toz bulutunun üzerini kaplasın beyaz örtüsüyle.
* * *
Kar ve çocuk! Köy yollarında kar üstünde kelebek gibi uçuşan çocuklar var şimdi. Hayallerini düşen karlarla yoğuran çocuklar. Karın beyazlığına dalıp bembeyaz hayaller kuran çcuklar var şimdi. Okullar da tatil... Peki bizim çocuklarımız? Kentin kalabalığı, kentin karmaşası içinde sıkışıp kalan çocuklarımız? Tepeyle sahil arasında, dev apartmanlarla minicik evleri arasında sıkışıp kalan çocuklarımız? “Onlar için bir şeyler düşünüyor muyuz? Hayallerini çoğaltmaları, kar olmasa da çamurla, hamurla çoğaltmaları için bir şeyler düşünüyor muyuz?” diye düşünürken Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semih Çelenk‘ten bir elektronik posta aldım. DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nin hazırladığı toplumsal sorumluluk projesini anlatıyordu: “Projenin amacı, kentin özellikle göç alan ve kentin kültürel, sanatsal mekanlarına ve imkanlarına uzak kalmış kent çeperlerinde, ilköğretim çağındaki çocukları sanatla tanıştırma ve buluşturmak... İlköğretim çağındaki çocuklarımızın ara tatiline denk gelecek şekilde planlanan bu etkinlikte, yaklaşık bin 200 çocukla sanatın farklı dallarına ilişkin çalışmalar yapılacak, aileleriyle iletişim kurulacak, ailelerinin ve kendilerinin iletişim bilgileri saklanarak gelecek yıllarda yapılacak etkinliklerde de bu çocukların gelişimi izlenecek; gerek çocukların gerekse ailelerin bu konulardaki geri bildirimleri toplanacak. Etkinlikler sonunda ortaya çıkan ürünler yine aynı mekanda sergilenecek. Proje kapsamında İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenen altı bölgede bulunan ilköğretim okullarında sanatsal faaliyet mekanları kurularak gerekli fiziksel koşullar oluşturuldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından çamur, kağıt, boya vs. atölye malzemeleri sağlandı. Etkinliğin ulaşımı ile atölye yöneticilerinin ve atölyeye katılacak çocukların öğle kumanyaları yine İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanıyor. Maske ve makyaj, resim, seramik ve heykel, kukla, yaratıcı drama, fotoğraf, ebru sanatı, müzik-ritm uygulamaları yapılmaya başlandı.”
28 Ocak’ta başlayan etkinlik 8 Şubat’ta sona erecek. DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı çalışmanın görsel ve yazılı dokümantasyonunu üstlenecek ve bu dokümanlar bir rapor eşliğinde kayda geçirilecek. Çalışmalar DEÜ GSF Sinema-TV Bölümü tarafından bir belgesel olarak da çekilecek ve gösterilecek.
“Beyaz, ipek gibi yağdı kar.
Yağsın.
Dünya daha güzel olacak
İnanıyorum buna.
Bir insan kalbinin güzelliğine
Çocukluğuna
Sonsuz cesaretine, olanaklılığına
İnandığım kadar.
diye biter “Beyaz ipek gibi yağdı kar şiiri”... Her şeye rağmen hayal etmeye devam, der gibi...
Hayal etmeye devam. Gördüğünüz gibi güzel şeyler de var!