Her yer karanlık

BUDA VE TANFER YARIN BAŞLAYACAK LİG A'NIN İZMİRLİLERİNİ DEĞERLENDİRDİ Şimdi İzmir'e dönersek Altay'ın da Karşıyaka'nın da ligde karşılacakları zorlukları sıraladığımızda çıkış yolunun çok zor olduğunu görebiliyoruz. Şu deplasmanlara bakın bir kere: Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Mardin, Gaziantep Güney Doğu Anadolu, Samsun, Ordu, Sebat Karadeniz, ortaya indiğimizde Telekom, Gençlerliği Oftaş, biraz batıya geldiğimizde Eskişehir, Kocaeli. İstanbul üç takımlı: Kasımpaşa, İstanbul BŞB., İstanbulspor. Ege'de Uşak. Bu coğrafyaya baktığımda bırakın İzmir takımlarını beni bile bir kuşatılmışlık duygusu sarıyor. Sanki her yer karanlık, çıkış yolu bulabilecek bir ışık göremiyorum. Bu sezon 2. Lig A Kategorisi Süper Lig'i kıskandıracak yarışmalarla sahne olacak. Bu keskin virajları, zor dönemeçleri olan ligi başarıyla sonuçlandırabilmek için takımların bu koşullarda bir yapılanma içinde olması zorunluluktur. Kadronuzda birbirinin yerine geçebilecek birbirini tamamlayabilecek 20 futbolcunuz olacak. Maaşları, primleri düzenli ödeyeceksiniz. Bir başka boyut, İzmir deplasman cenneti. Deplasmana gelen takımlar taraftarlarıyla birlikte coşup güle oynaya puanları alıp gidiyorlar. Bir de hakemler. Özellikle İzmir'de hakem üzerindeki baskı çok az. Yani psikolojik olarak rahat oldukları için daha eşit davranıyorlar.Şimdi Altay'a baktığımızda Ali Uyanık yerinde ve doğru bir kazanım, İbrahim güçlü ve düzgün fiziğiyle çok yararlı olacağını umuyorum. Geçen yıl düzenli oynamayıp, bu yıl Fatih Tanfer'in çok umutlu olduğu, Alp var. Yakup'un futbolcu kimliği tartışılmaz. Ancak Bursaspor'da düzenli oynamadı. Erol Kapusuz iyi bir profosyonel, iyi de kaptanlık yapıyor. Şimdi bu karışımdan hemen sayabileceğimiz bir takım çıkıyor. Ali Uyanık, Yasin, Metin Depe, İbrahim, Hakan, Sancak, Alp, Yakup, Merter, Erol, Burhanettin. Bu oluşumun teknik niteliği tartışılmaz. Ama Lig A ,yani bu lig kas dokusunun daha güçlü olduğu futbolcuları gerekli kılıyor. Kadro derinliği yetersiz ve bu saydıklarımın yerine oynayacakların ne yapacağıda belirsiz. Anlayacağınız ben Başkan Mehmet Erdoğan ile Teknik Direktör Ümit Turmuş kadar iyimser değilim. Hakem üzerinde baskı çok az Karşıyaka'yı izlemeden konuşuyoruz. Tabiki eksik kalacak. Bir kere yönetim ve Feyyaz Uçar'ın sezon başı söylemlerini akılcı buluyorum. Karşıyaka bu yılı borçları temizleme dönemi ilan etti. Birol ve Evren Ankaragücü'nden gelenler. Ömür'ün alınması doğru bir karar. Olgay ile birlikte geçen sezon iyi bir uyum yakaladılar. Ramazan'ı sağ kanatta düşündüğümüzde Onur ve Serkan bence geçen sezon içinde takımlar arasında en iyi savunmacılardı. Orada gördüğüm sorun sol kanata yapılacak montajlar. Malum sol kanat, sol ayaklı futbolcu eksikliği dünya'nın sorunu. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Bu zor ligde Karşıyaka ve Altay'dan birisinin ilk 2'ye girmesi olağanüstü, ilk 6'ya girmeleri bile müthiş olur. Ama bence bu zorlu ligde kalmaları bile başarıdır. Bütün bu kötümserliğime rağmen gerçekten yürekten söylüyorum; İnşallah mahçup olurum. Borçları temizleme dönemi Altay'da umut var Altay transfer ayında geçen yıl ki kadrosundan birçok oyuncusunu kaybetti. Bir başka ifadeyle geçen yıl ki kadrodan Metin Depe, Hakan, Sancak, Mert, Eren ve Alp kaldı. En büyük problemde golcülerinin gitmesiydi. Ancak ben TSYD turnuvasında seyrettiğim oyuncu yapısı, taktik anlayışı ve Ümit Hoca'nın modern antrenman tarzını bildiğim için Altay adına umutluyum. Tabii hücumda ki sorunun en kısa zamanda çözülmesi şartıyla.Bu yılın kadrosuna baktığımız zaman Ali Uyanık'ın tecrübesi, İbrahim'in hırsı ve süratı, Deniz'in oyun anlayışı, Yakup'un tekniği, Erol Kapusuz'un ise çok yönlü oyuncu olması ve bu yıl Altay'ın Türk futboluna yıldız adayı olarak sunacağı Alp'in yapabileceklerini ve kapasitesini bilince Altaylıların umutsuzluğa düşmemesi gerektiğini söylemeliyim. Maç sahada kazanılır. Altay geçen sene Uşakspor'a 5 puan kaybetti. Bunun için her maçın ciddiyeti iyi kavranmalı daha sonrada "Yazık oldu" gibi ifadelere başvurulmamalıdır. Altay, Uşakspor galibiyeti ile lige iyi bir başlangıç yapmalıdır. Yukarıda izah ettiğim oyuncu yapısının uyum süresi esnasında kazanılacak galibiyetler, ileride büyük avantaj olacaktır. Ayrıca Ümit Hoca'da sezdiğim başarı için inanç ve kararlılık Altay'ın avantajlarıdır. Elbette Altay seyircisi her zamanki ilgi ve sevgisini takımdan eksik etmemelidir. Karşıyaka'nın pazartesi günkü sezon açılışında taraftarların, yönetimin ve Karşıyaka'yı yönetenlerin coşkusu, neye özlem duyulduğunun net bir görüntüsü idi. Feyyaz Uçar ve talebeleri geçtiğimiz sezon yaşadıkları idari va ekonomik sorunlara rağmen büyük başarılar elde etti. Görünen odur ki, geçen yıl yaşanan sorunların birçoğu tamamen ortadan kalkmasada asgari noktaya indiği bir gerçektir. (Türkiye'de hangi futbol takımının sıfır sorunla lige başladığını söyleyebiliriz?). Karşıyakalıların özlemi Feyyaz Hoca bilerek beklentileri aşağıda tutmaya çalışıyor. Sorunların yöneticiler ve taraftarlar arasında bilinmesini istiyor. O da haklıdır. Ancak kendisi biliyor ki futbolcuların arasında büyük farklar yok. Bol para ile oyuncu alınır ama iyi takım kurulamaz gerçeğini en fazla o biliyor. Selçuk Yaşar'ın çabalarına bu yıl Belediye Başkanı Cevat Durak'ın da ilave gayretleri Karşıyaka adına bir şanstır. Başta Birol alınarak hücumda büyük bir noksanlık giderilmiştir. Ancak diğer transferler ve geçtiğimiz yıldan elde kalan futbolcular Feyyaz Hoca'nın çalışma temposuyla ne kadar yetenekli oyuncular olduklarını kamuoyuna gösterecekler. Uğur, Sadullah, Güngör, Taylan, Evren, Sezer devreye gireceklerdir. Ben Karşıyaka'dan da umutluyum. Diyarbakırspor müsabakasıyla birlikte alacakları puan ve puanlar Karşıyaka'nın bilhassa 5. hafta sonrası kendini bulmuş yetenekli oyuncuları öne çıkmış takımı vefakar taraftarlarının da Fair Play kurallarına sadık kalarak destekleri şarttır. Çağdaş İzmir'in herkesin imrenek baktığı Karşıyaka'sı Süper Lig'e layıktır. Birol, hücumdaki eksikliği giderir