Ege Huzurlu, övünülen ve özlem duyulan İzmir

Huzurlu, övünülen ve özlem duyulan İzmir

15.01.2009 - 02:00 | Son Güncellenme:

AKP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Taha Aksoy, hayalindeki İzmir’i bu sözlerle özetledi. “İnanıyorum ki, zor ama çok zevkli bu yolculuğu birlikte yapacağız” dedi

Huzurlu, övünülen ve özlem duyulan İzmir

Aylardır süren “Kim olacak?” sorusunun yanıtını, 11 Ocak’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Taha Aksoy oldu. 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde İzmir 2’nci Bölge’den milletvekili seçilen Aksoy, politika arenasına ilk kez 2004’te yine AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak çıkmıştı. Karşısında zorlu bir rakip vardı. Merhum Ahmet Piriştina... Taha Aksoy, o dönem dikkatleri, eşinin ve kızlarının yoğun destek verdiği seçim çalışmalarıyla çekmişti. Seçimi kaybeden Aksoy, daha sonra İzmir tarihinin en önemli organizasyonları arasında yer alan UNIVERSIADE’ın icra kurulu başkanlığını üstlenmişti. Taha Aksoy, öğrencilik yıllarından politikaya girişine, 2004’teki seçim çalışmalarından hayalindeki İzmir’e ve özel hayatına kadar merak edilenleri yanıtladı...

Ak Parti’yle başladım

Sizi siyaset arenasında ilk kez 2004 yerel seçimlerinde gördü İzmirliler. Ya öncesi?
Siyaset her zaman ilgimi çeken alanlardan oldu. ODTÜ’de üniversite öğrenimi için Ankara’ya geldiğim 1960’lı yıllarda TBMM oturumlarını izlemeye başladım. Arkadaşlarımla birlikte, merhum İzmir milletvekili Zeki Efeoğlu’nu evinde ziyarete gider ve oturumları izlemek için davetiye alırdık. Özellikle Osman Bölükbaşı’nın konuşmalarını büyük zevkle izlerdim. Önce öğrenci, daha sonra asistan olarak bulunduğum 1964-1974 döneminde üniversitelilerin tamamına yakını siyasete ilgi duyuyordu. ODTÜ’de geçen ilk yılımda yapılan öğrenci derneği seçimleri tam bir şenlik havasında geçmişti. Daha sonra yapılanların öncesi ise siyasi propagandanın her türlü uygulamasına sahne olmuştu.

Aktif olarak ilk kez ne zaman siyasete atıldınız?

Aktif olarak bir siyasi çalışmanın içerisine girişim 19 Temmuz 2003’te yapılan Ak Parti İzmir İl Kongresi’nde yönetim kurulu üyeliğine seçilmemle oldu. Daha önce, örgütlenme çalışmaları sürerken, kurucu il başkanlığı görevi teklifi yapılmıştı. Ak Parti’nin ilkelerini ve hedeflerini yürekten benimsiyor olmama rağmen siyasi deneyimimin olmaması nedeniyle kabul edememiştim. Aktif siyaset yaşamına girme kararının öncesinde ailemle ve her önemli karardan önce danışma ihtiyacını duyduğum bazı büyüklerimle konuştum. Genel bir mutabakat oluştuktan sonra karar verdim.

Ak Parti’yle CHP çekişir

29 Mart’a kadar nasıl bir seçim süreci yaşanacak?
Aday belirleme çalışmalarıyla birlikte özellikle yerel siyasetin ısısı yükselmeye başladı. Bu dönemde tarafların büyük bir özenle siyaset kurumunun düzeyinin korunmasına ve hatta yükseltilmesine gayret sarf etmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnsanların birbirlerini karalamaları üzerine kurulu kampanya çalışmaları siyasetten soğumaya yol açar diye endişe ederim. 2004’teki kampanyada bu konuda çok duyarlı davrandığımızı düşünüyorum. Bu kez İzmir’de yarışan tüm tarafların bu konuya dikkat edeceklerini umuyorum. Bu gerçekleşirse yalnızca İzmir’in değil, tüm Türkiye’nin siyaset anlayışına önemli bir katkı yapmış olacağız.

Aziz Kocaoğlu eğer CHP’den aday gösterilirse zor mu yoksa kolay mı rakip olacak sizin için?
Bu seçimlerin Ak Parti’yle CHP arasındaki yarışa sahne olacağından hareketle bu soruyu sorduğunuzu sanıyorum ve bu konuda size hak veriyorum. Sayın Kocaoğlu’nun CHP’de bitmek tükenmek bilmeyen çekişmelere, genel merkez ve İzmir il yönetimine rağmen, aday olarak açıklanacağının işaretleri görülüyor. Sayın Kocaoğlu’yla birlikte Türkiye’de örnek gösterilecek bir kampanya dönemini sergileyeceğimizi ümit ediyorum, en azından böyle olmasını diliyorum.

Projelerimiz çok yakında

Hayalinizde nasıl bir İzmir var?
Önümüzdeki dönemde hep hayalimizdeki İzmir’i konuşacağız. Dünyadaki pek az kentin sahip olduğu doğal güzelliklere, tarihi derinliğe, kültür çeşitliliğine ve insan kaynağı zenginliğine sahip bu eşsiz kentte yaşayanların yaşama sevinci duymaları, hemşerileri ve kentin ziyaretçileriyle birlikte mutlu ve huzurlu olmaları, kentlerine sahip çıkmaları, onunla övünmeleri, ayrı kaldıklarında özlem duymaları İzmir hayalimin belli başlı motifleri. Ben, İzmir’de her şeyin bu hayalin peşinden gidercesine yapılmasını isterim.

Projeleriniz nedir? İzmir için neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Genel merkez ve İzmir’deki tamamlanan ve devam eden çalışmalarla ilgili bilgiler bana aktarıldıktan sonra projelerimizi kamuoyuna sunmaya başlayacağız. EXPO 2015 hazırlık sürecinde hazırlanan projeleri de değerlendireceğiz. Büyük ölçüde bizi İzmir hayalimize yaklaştıracak nitelikteki bu projelerin bir bölümünün de projelerimiz arasında yer alacağını düşünüyorum.

İyiye, güzele, doğruya

Belediye başkanı seçilirseniz İzmir’de öncelikle neler değişecek?
İzmirliler oylarıyla bana büyükşehir belediye başkanlığı görevini verdiklerinde İzmir’in iyiye, güzele ve doğruya yöneldiğini, değişimin başladığını görecekler. Esirgemeyeceklerine inandığım destek ve katılımlarıyla bu güzel kenti hayalimizdeki İzmir yapma yolculuğuna birlikte çıkacağız. Zor ama çok zevkli bir yolculuğu birlikte yapacağız.

Haberin Devamı

Ailem yine yanımda olacak
Ailenizi tanıyabilir miyiz?
Eşim Nilgün Hanım, eczacı. Kısa bir süre lise öğretmenliği yaptıktan sonra zamanını tamamen ailemize ayırdı. Büyük kızım Banu Aksoy Macit, ODTÜ Psikoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra New York Üniversitesi’nde insan kaynakları alanında yüksek lisans yaptı. Evlenip Ankara’ya yerleşti. Halen bir özel kuruluşta çalışıyor. Küçük kızım Betül Aksoy Simsaroğlu ise Bilkent Üniversitesi İşletme Bilgi Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. İzmir’de bir firmada görev yapıyor.

2004 yerel seçim çalışmalarında kızlarınız yanınızdaydı. Nasıl bir duyguydu? Yine yanınızda olacaklar mı?

Yerel yönetimler için yapılan seçimlerde adayların isimleri ve aileleri, milletvekili seçimlerine kıyasla daha ön planda oluyor. Kampanya döneminin sonuna doğru kızlarım kısa süre için eğitimlerine ara verip yanımda yer aldılar. Yaşamınızı köklü biçimde değiştirebilecek bir süreçte ailenizin yanınızda olduğunu görmek özgüveninizi elbette çok artırıyor. Eşim ve kızlarımın desteği olmasaydı bu zorlu süreçten bu kadar başarılı çıkmak mümkün olmazdı. Ailem yine yanımda olacak.

Haberin Devamı

Kitap okuyor, müzik dinliyor
Politik kimliğinizin ardında bir de yönetici yönünüz var. Bunlar dışında hayatınızda başka neler var?
İş yaşamımda iki temel alan oldu. Bunlardan birincisi üniversite. ODTÜ’yü bitirdiğim 1969’da yapım mühendisliği dalında asistan oldum. Dört sömestre yapım planlaması dersi verdim. Bir yıl süreyle Münih Teknik Üniversitesi’nde araştırmacı olarak çalıştım. 1982-1987 yılları arasında da Suudi Arabistan’ın Cidde kentindeki Melik Abdülaziz Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştım. Yaşamımdaki ikinci alan yöneticilik oldu. 1975’te bir şirketin genel müdürü olarak başladığım bu alanda değişik kuruluşlarda 25 yılı aşkın bir süre üst düzey yöneticilik yaptım. Kitap ve makale okumak, bazı önemli makaleleri Türkçe’ye çevirerek arkadaşlarımla paylaşmak zaman ayırdığım işlerden biri. Bu bağlamda, Deborah Tanen, Nathaniel Branden severek okuduğum yazarlar. Harvard Business Review, McKinsey Quarterly, Doğu-Batı gibi periyodik yayınları izlemeye çalışıyorum. Klasik Türk ve Batı müziğini severek dinliyorum. Daha önceleri pek ilgimi çekmediği halde Türk Halk Müziği’ne ilgimin giderek arttığını gözlemliyorum.