Ege İzmir’de uyuz hamamı

İzmir’de uyuz hamamı

22.10.2017 - 03:09 | Son Güncellenme:

İzmir Yenişehir’de (Tepecik) Suat Seren Göğüs Hastanesi’nin (Emraz-ı Sariye ve İstilaiye) günümüzde işlik olarak kullandığı tuğla bacalı yapı ve Gaziler Caddesi’ne cephesi olan kapısında üzüntülü kalabalıklar gördüğümüz Mezarlıklar Müdürlüğü gasilhanesi, İzmir Tebhirhanesi’ydi.

İzmir’de uyuz hamamı

(Buğuevi) eski yıllarda kolera, çiçek, veba, kızamık, tifo, dizanteri, tifüs ve uyuz gibi bulaşıcı hastalıklara yakalananların evleri dezenfekte edilir, giysi ve eşyaları salgın hastalıkları simgeleyen sarı renge boyanmış at arabalarıyla evlerinden alınıp, “Tebhirhaneye etüve getirilirdi. Bulaşıcı hastalık görülen evler, işyerleri, hanlar, bekar odaları, tuvalet, banyo ve mutfakların ortak kullanıldığı aile evleri gibi mekanların dezenfekte edilmesinde özel giysili tebhirciler görev yapardı.

Haberin Devamı

Ayakkabıların pençe yapılıp, yırtıkların yamandığı, büyüklerin çıkardığını, küçüklerin giydiği yıllarda zorunlu olmadıkça giysi ve eşyalar yakılmaz, Tebhirhanede basınçlı su buharıyla mikroplardan arıtılır, kurutulur sonrasında sahiplerine iade edilirdi. Yazar Mehmet Karayaman, “Cumhuriyet döneminde İzmir’de sağlık kitabında”, belediyeye ait Tebhirhanede 1931 yılında 3 kolbaşı, 9 tebhirci, 1 formol memuru, 2 ütücü, 3 ütü arabacısı çalışmaktadır. 30 Ekim 1943 yılında yeni bir Tebhirhane açılmıştır. Belediye Başkanı Reşat Leblebicioğlu, Tepecik semtindeki Tebhirhanede 600 kişinin yıkanabileceği ve elbiselerinin etüvden geçirilebileceğini ifade etmiştir” diye yazar.

Klasik hamamlara benzemeyen, göbektaşı, ılıklık, sıcaklık kurna, kubbe, tellak, natırı olmayan günde 600 kişinin kükürt buharını soluyarak yıkandığı Tebhirhane’ye, İzmirliler uyuz hamamı dedi.

Haberin Devamı

Gazete arşivlerinde belediye meclis tutanaklarından edindiğim bilgiler dışında, şifa bulmak için uyuz hamamında banyo yapmış İzmirlilerin hatıralarını dinleme imkanım oldu. İzmir sokaklarında yaşayan bimekan insanlar da, zabıta denetiminde bu hamama götürülüp saçı sakalı kesilir, banyo yaptırılıp elbiseleri etüv edilirdi. Tepecik Tebhirhanesi’nin mimarisine dikkatli bakılırsa, 1893 yılında inşa edilen Üsküdar Tebhirhanesine, çatısındaki havalandırmanın Urla Tahaffuzhanesine benzediği görülür. 19. yüzyılın ortalarında, özellikle hac yoluyla gemilerle gelen hacılara ait eşyaların dezenfekte edildiği, yolcuların duşlarda ilaçlı su ile banyo yaptırılmasının bütün izleri, Urla Tahaffuzhanesi’nde muhafaza edilirken, kendisine özgü mimari formu olan bu sağlık yapısı nasıl oldu da kentin belleğinden silindi. Tebhirhane dışında İzmir sokaklarında seyyar olarak kullanılan etüv makineleri başına neler geldiği bilinmiyor...

Sarcoptes scabiei adıyla bilinen parazit böceğinin neden olduğu bulaşıcı kaşındırıcı uyuz ve diğer cilt hastalıkları, günümüzde modern tıbbın sağladığı ilaçlarla tedavi edilebiliyor.

Asıl üzerinde durmak istediğim konu, Hippokrates’ten sonra dünya tıp tarihine adını altın harflerle yazdırmış, Galenus gibi ünlü tıp adamlarını yetiştirmiş, antik dönem hastanesi Asklepion’a ev sahipliği yapmış İzmir’de, sağlık müzesi yok. Öyküsü ve gizlediği sırlarıyla karşımızda abide gibi duran uyuz hamamını sağlık müzesi yapıp öyküsünü anlatmak, sağlıkta nereden nereye geldiğimizi göstereceği gibi, kent kültürüne çok şeyler katar. İyi pazarlar.

Haberin Devamı

Fotoğraf: Atilla Özdemir