Ege İzmir’in Sevinç’inde 3. kuşak işbaşında

İzmir’in Sevinç’inde 3. kuşak işbaşında

31.12.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:

İzmirlilerin değişmeyen buluşma noktası Sevinç Pastanesi’nde geleneksel lezzeti gençlerle buluşturmayı hedeflediğini belirten Burak Pelit, “Buradaki aile sıcaklığı 100 yıl geçse de hiç değişmeyecek” dedi.

İzmir’in Sevinç’inde 3. kuşak işbaşında

Sevinç Pastanesi’nin 3. kuşak temsilcisi Burak Pelit, yeme-içme sektöründeki hedeflerini anlattı. Meşhur pavlova pastası eşliğinde sohbet ettiğimiz Pelit, “Biz İzmir’in sevinciyiz” dedi.

Haberin Devamı

- Sevinç’le tanışıklığın nasıl oldu?

Pastane bizim için akşamları babalarımızın, gündüzleri de halalarımızın olduğu, geçerken uğradığımız, elimize bir ayçöreği ya da tuzlu bir şey alıp yolumuza devam ettiğimiz bir yerdi. Tabii o zamanlar çalışmıyorduk. Kasanın arkasında durup insanlara ‘İyi akşamlar, merhaba’ derdik. Gece üçlere dörtlere kadar açık olurdu pastane ve ben arkada koltuklarda uyurdum. “Hadi Burak, gidiyoruz” dediklerinde de kalkardım. Yani kendimi bildiğimden beri Sevinç’teyim.

- 3. kuşak yolculuğu nasıl başladı?

İzmir Ekonomi Üniversitesi Ekonomi Bölümü 3. sınıftayken Erasmus programıyla İtalya’ya gittim. Yüksek lisans için de Barcelona’ya gittim. Dönünce de askerliğmi yaptım. İş hayatında ilk tercihim Sevinç olmadı. Kendi ayaklarım üzerinde durup kurumsal bir şirkette çalışmak istedim. Yaşar Holding’in Çamlı Yem firmasında, ihracat sorumlusu olarak işe başladım, beş yıl kadar yurt dışına balık sattım. Bu deneyim bana çok fazla şey öğretti. Daha sonra ailemin ihtiyacıyla bana “Pastanede gelip çalışmak ister misin?” diye soruldu. Ailede hepimizin bir kariyer planlaması vardı ve önünde sonunda böyle bir miras bize kalacaktı. O yüzden, sonra olacağına şimdi olsun dedim. Sevinç yolculuğu da böyle başladı.

Haberin Devamı

- Değişmeyen ilkeniz nedir?

Bizim ailede herkes eğitimini tamamladı. Doktor, diş hekimi, gıda mühendisi, işletmeci, turizmci ve sanatçı bir aileyiz ve herkes imalatta çalıştı. Doktorların, diş hekimlerinin ve gıda mühendislerinin olduğu bir yerde de en önemli ilke hijyen oldu.

- Sizden önceki Sevinç ile sizden sonraki arasında ne fark var?

Birinci ve ikinci kuşağın bana kattığı çok şey oluyor. Ben de yeni trendleri daha çok pastaneye katmaya çalışıyorum. Örneğin, sosyal medyaya önem verdik. Biraz daha enerji geldi, dinamizm arttı. Kurumsal kimliğimizi de değiştirdik. Önceden rengimiz bordoydu, siyah beyaza yöneldik. Sevinç tabii ki İzmir’in buluşma noktası ama aynı zamanda bir pastane olduğunu da insanlara hatırlattık.

- Ürünlerde bir değişiklik oldu mu?

61 yıllık tariflerle yokumuza devam ediyoruz. Sevinç’in insanların anılarında çok fazla yer ettiğini ve bu kent mirasının kaybolmaması gerektiğini bildiğimiz için hassas şekilde hareket ediyoruz. Ürünlerimizde bazı çeşit farklılığına gittik. Ürünlerimizi yüzde 100 şekerpancarından üretilmiş şekerden yapıyoruz. Bildiğimiz markanın, bildiğimiz fabrikasının ununu kullanıyoruz. Glikoz ve mısır şurubuyla işimiz yok. Bir pastanın raf ömrü beş gündür. Ancak Sevinç olmanın sorumluluğunu taşıyoruz, bizde bir pasta ikinci güne kalmaz.

Haberin Devamı

- İzmir’in damak tadı hakkında ne dersiniz?

İşimiz çok zor. Her İzmirli bir gurme, yemek konusunda da muhafazakâr; sevdiği yeri tutar, sevmediğine gitmez. Yeniliklere çok açık değiller ama damak zevkine sahipler, biz de 61 yıldır buna uygun lezzetler üretiyoruz.

- Yeni hedefiniz nedir?

İzmir’in içinde şubeleşmek istiyoruz. Güzelyal ve Narlıdere’yi düşünüyoruz.

‘Kentin salonu gibiyiz’

- Sevinç ruhu nedir?

İki kuşağı buluşturan bir yer olduğumuz için hem geleneksel olmalı hem de çağı yakalamalıyız. Klasik çizgimizi korurken herkese kucak açmalıyız. Bu yüzden İzmir’in salonu gibiyiz. Burası insanların kendi evinde oturuyormuş gibi çayını kahvesini içip sohbet edebileceği ya da sevdiği bir ürünü yiyip kalkabileceği bir yer. İşte ruhumuz bu aile sıcaklığı.

Haberin Devamı

- Bir de pavlova efsanesi var. Bu nasıl doğdu?

Pavlovanın asıl ortaya çıktığı yer Yeni Zelanda. Ülkeye gelen Rus balerinin şerefine altı kıtır beze, üstü krema ve orman meyveli pasta hazırlanıyor. Halam Sevinç Pelit, buna kendi yorumunu kattı. Dışı mısır unu, içi de pasta kremasıyla şantinin karışımından üretiliyor. Orman meyveleriyle bezeleniyor.