İzmir'e bir şeyhler oluyor...

Aslında izlememişseniz de pek fazla bir şey kaybetmiş sayılmazsınız. Şu İzmir'de olanlardan sonra. Bugün Türkiye'nin üçüncü kenti olarak bilinen, Avrupa'ya açılan kapı olarak övünülen İzmir'de olanlar, Yılmaz Erdoğan'ın eserinden pek farksız.Hangi birini size örnek verelim bu bayram günü... Örneğin Karşıyaka kulübünde yaşananlar. Levent Aziz Güngil başkanlığındaki yönetim parasızlık nedeniyle Olağanüstü Genel Kurul kararı alıyor. Ardından kongre yapılıyor, genel kurul üyelerinin oylarıyla Güngil başkan seçiliyor. Aradan üç gün geçiyor, "Para desteği yok. Ben görevi bırakıyorum" diyor, koltuğu Coşkun Süer başkanlığında seçilen yönetime devrediyor.Aradan bir hafta geçmeden, Süer başkanlığındaki yönetim de kaynak yetersizliği nedeniyle beyaz bayrağı çekiyor. Bir hafta önce "Bu şartlarda görev yapamam" diyen Güngil, nasıl oluyorsa yeniden başkanlığa aday oluyor. Ben değil ama bir arkadaşım takip etmiş, bu süreçte İzmir'e yılbaşında çekilen Milli Piyango'dan büyük ikramiye çıkmamış, Sayısal Loto yine devretmiş. Arkadaşım gibi ben de merak ettim. Güngil, parayı nereden bulacak da yeniden aday oluyor!.. Bana bir şeyhler oluyor... Yılmaz Erdoğan'ın unutulmaz eserleri arasında yer alır. Bilmem izlediniz mi?... Hayatın gerçeklerinin, komedi sanatıyla iç içe geçmiş eserini... Gelelim Göztepe'ye... Asırlık çınar yaşananları ile yine Türk sporuna damgasını vurmaya devam ediyor. Çift başlı yönetilen Sarı Kırmızılı camiada olup bitenlere akıl sır ermiyor. Vekaletler elden ele dolaşıyor. Genel Kurul yapılmadan kendi kendilerine biri başkan seçiliyor. Bir süredir sesi soluğu duyulmayan İskender Tuğsuz yeniden ortaya çıkıyor. "Ben zaten istifa etmemiştim, sözlü olarak açıklama yapmıştım" diyor ve dernek koltuğuna yeniden oturuyor. Süper Lig'e en yakın adayımız Altay'da bir süre önce, kulübün maddi sponsoru olarak gösterilen Genel Sekreter Ömer Hızlıok, "Ya başkan olurum ya da istifa ederim" diyor. Sonrasında çekip gidiyor. Aradan bir süre geçiyor, yeniden işbaşı yapıyor. Hemde eski görevine dönerek. Başkanlık resti ise bizim tozlu arşiv sayfalarında kendine yer buluyor.Ya İzmirspor; Yeşil sahada işler kötü gidince teknik direktör Hasan Çelik'in görevine son veren Şakir Uzun başkanlığındaki yönetimde görev alan Metin Akpınar, genel kurulda başkan seçildikten sonra ilk iş olarak Hasan Çelik'i yeniden takımın başına getiriyor.Ne diyelim, "Dün dündür, bugün bugün..."Bu olaylara tanık olduktan sonra Yılmaz Erdoğan'ın eseri gibi gerçekten İzmir'e bir şeyhler oluyor.Tanrı sonumuzu hayır etsin. egespor@milliyet.com.tr Dün dündür, bugün bugün