Ege İzmir'i CHP'den deÇil İzmirlilerden istiyoruz

İzmir'i CHP'den deÇil İzmirlilerden istiyoruz

06.08.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

"AKP'li belediyelerin yaptıklarını, yerel seçim kampanyasında tek tek anlatıp, İzmir'in neler kaybettiÇini göstereceÇiz. Halkın oylarıyla Büyükşehir'i CHP'den alacaÇız."

İzmiri CHPden deÇil İzmirlilerden istiyoruz

MİLLİYET EGE SORDU, AKP İL BAŞKANI AYDIN ŞENGÜL YANITLADI: İzmir, daha 19 ay olmasına raÇmen yerel seçimleri konuşmaya, tartışmaya başladı. 22 Temmuz'da İzmir'in yüzde 35.4'le birinci partisi olan CHP'yi, hemen ardından yüzde 30.5'le takip eden AKP, Başbakan'ın talimatıyla belediye başkanlıÇını almak için düÇmeye bastı. AKP'nin İzmir'deki bir numaralı ismi, İl Başkanı Aydın Şengül, Mart 2009'daki yerel seçimlerde yapacaklarını anlattı, "Biz İzmir'i CHP'den deÇil, İzmirliler'den istiyoruz" dedi. Şengül, CHP'nin İzmir için bir talihsizlik olduÇunu savundu, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz KocaoÇlu'nu da "yalnız kurt"a benzetip "ekibi yok, zor bir rakip deÇil" dedi. Şengül, AKP'nin, kömürü sadece seçimde deÇil, hükümete geldiÇinden beri daÇıttıÇını savundu. Büyükşehir'e gösterecekleri adayın da portresini çizerek, "Liderlik vasfına sahip, halka güven verecek, her kesimden oy getirecek, partinin içinden veya dışından, eski bir sosyal demokrat da, kadın da olabilir" dedi. Şengül'e yönelttiÇimiz sorular ve yanıtları şöyle: Ön yargılı yaklaşım var İzmir Türkiye'nin üçüncü büyük şehri. AKP, yerel hizmetlerini İstanbul'da, Ankara'da yaptı. Buna Antalya, Bursa, Gaziantep de eklendi. Bunların dışında kalan en önemli büyük şehir İzmir. Bu anlamda İzmir önemli. 22 Temmuz seçimlerinin hemen ardından söyledik. İzmir'de belli bir kesim bizi tanımıyor. Ön yargıyla yaklaşıyor. Kafalarında soru işaretleri, kuşkuları var. Bunun en büyük sebeplerinden biri de yerel yönetimde olmamamız. AKP'den bir büyükşehir belediye başkanı olursa, İzmir bizi çok daha yakından tanıyacak. O anlamda İzmir'i almak çok önemli. İzmirliler seyahat ediyor. İstanbul'a, Ankara'ya, Antalya'ya gidiyor. Bu şehirlerle aradaki farkı, müthiş deÇişimi görüyorlar. Bizim oylarımızın artmasında yerel yönetimlerin ciddi bir payı oldu. DoÇu da da, İstanbul'da da Antalya'da da... AKP neden İzmir'i almak istiyor? Ben buna inanıyorum. Yerel yönetimde AKP'li biri olsaydı, 22 Temmuz'da sonuç çok daha farklı olurdu. Göçmenler, bizimle arasına duvar örmüş İzmir'in Türkiye'ye benzememesi, AKP'li bir büyükşehir belediye başkanı olmamasından mı kaynaklanıyor yani... Bir sürü faktör var. Mesela İzmir'in sosyolojik yapısı... İzmir, İstanbul veya Ankara gibi deÇil. Daha farklı. Detaylara girmiyorum ama özetle İzmir tam anlamıyla Türkiye'nin sosyal yapısını oluşturmuyor. İzmir'in bir başka özelliÇi, eski Yugoslavya'dan, Bulgaristan'dan, suyun öbür tarafından, Balkanlar'dan gelen ciddi bir kitlenin oturuyor olması. Biz göçmen vatandaşlarımızla tam iletişim kuramadık. Hayat biçimleriyle uyuşmadıÇımızı zannediyorlar. Sonuçta Balkan göçmenleri özel hayatında Avrupalı gibidir. Orta veya düşük gelir seviyesinde dahi olsa, yaşam tarzı Alsancak'taki gibi... Buna müdahale edeceÇimiz korkusunu kafalarından atmış deÇiller. O korku onlara pompalanmış. Bizi tanımamışlar ya da tanımak istememişler. Bize karşı duvar örmüşler. Ama kırılmaya başladı. 3 Kasım'la 22 Temmuz'a bakınca bunu görüyoruz. Yerel seçime kadar önümüzdeki 1.5 yıllık süreç içerisinde ciddi anlamda bunu aşacaÇız. İzmir'de oy patlaması yapacaÇımıza inanıyorum. İzmir'in AKP ile sorunu ne? Neden Türkiye'de yüzde 46.5 alıyor da, İzmir'de yüzde 30.5'e takılıp kalıyor? Kırsal kesim MHP'ye yöneldi İl Genel Meclisi'nin sonuçlarına baktıÇımızda oyumuz artmış ama oranımız yükselmemiş. 2004'te oy verenler vermeye devam ediyor. Tespit ettiÇimiz şu; metropole baktıÇınız zaman oran olarak da artış var. Kırsalda MHP'ye yöneliş var. Tarım kesimine, deÇişimi tam kavratamadık.Hastayı iyileştirmek için antibiyotik verdiÇinizde ateşi çıkar. Çünkü vücuttaki mikropla savaş başlar. Geçişler biraz sancılı olur. Belli bir dönem sonra ilaç etkisini gösterir ve iyileşmeye başlar. Bu geçiş döneminde, çiftçi kesiminden beklediÇimizi bulamadık. AKP bu kez 2004'te aldıÇı oy oranının altına düştü. Bunu nasıl yorumlarsınız? Referansımız Denizli, Antalya... Zaten bu geçiş süreci... Uzun olmayacak. Bir kere Büyükşehir'i almak için, yerel seçim kampanyasında AKP'li belediyelerin neler yaptıÇını net şekilde vurgulayacaÇız. Referansımız İstanbul, Ankara, Denizli, Antalya.. DiyeceÇiz ki, işte buralarda durum bu, İzmir'in ise 10 yıldır durumu bu... Biz geldiÇimiz zaman şunlar şunlar olacak... Hayal deÇil, gerçek projeler sunacaÇız. İzmir'in talihsizliÇini, neler kaybettiÇini, neler kazanacaÇını göstereceÇiz. CHP, "sosyal demokrat belediyecilik" diyor... Allah aşkına söyleyin. İzmir'de, ne sosyal belediyecilik adına yapılmış? Kenar mahallelerde oy bile alamadılar. Ne yaptılar onlara? Olay şudur; sosyal yardımlarda partizanca davranmamak lazım. Ayrım yapmamak lazım. Yapanlar var. Biz AKP olarak devletin yaptıÇı bu sosyal yardımlarda adil davrandık. Kömür daÇıtımında da, yeşilkartta da... Bunu nasıl kendinize çevireceksiniz? Kömürü parti deÇil, devlet verdi Kömürü, hükümete geldiÇinden beri sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları daÇıtıyor zaten. Sadece İzmir'de deÇil, tüm Türkiye'de... DaÇıttınız mı bunları İzmir'de de? Hayır yok. Bir tane tespit etsinler, somut göstersinler. Desinler ki, "AKP teşkilatları seçim zamanında gitti, şuna para yardımı yaptı, altın veya erzak verdi..." Asla böyle bir şey yapmadık. Teşkilatlarımıza böyle talepler geldiÇi zaman hep devlete yönlendiririz. "Kardeşim kaymakamlıÇa git. O seni araştırsın, incelesin. Gerekiyorsa yardım etsin" deriz. Siyasi görüşünü bile sormayız. Biri gelip "Ben AKP'liyim" dediÇi zaman ön yargım oluşur. Yardım yapacaksak bile düşünmeye başlarım. Beni siyasi görüşü, dini, ırkı ilgilendirmiyor. Bizim oy artışımızdaki en büyük neden bu... Partinin yaptıÇı yardım yok mu? Ramazanlar'da... Belirli mahalleler var. Parti olarak deÇil, ben Aydın Şengül olarak yaparım.. Muhafazakar gelenekten gelen bir yapımız var. Annemizden, babamızdan, dedemizden bunları gördük. Partili kimliÇiyle deÇil... Arkadaşlara talimatımız şudur: Yardım ederseniz ne AKP'nin reklamı gibi algılanacak şekilde, ne yanında bir broşür olacak, ne de başka bir şey. Partinin ismini zikretmeyeceksiniz. Gece hava karardıktan sonra, bir iki kişi gidip o yardımı vatandaşın kapısına bırakıp döneceksiniz. Partili olarak da mı yapmıyorsunuz? Daha altyapıyı hazırlıyoruz Bunu Aziz KocaoÇlu söyledi. Vizyonumuz veya programımız olup olmadıÇını önümüzdeki süreç içerisinde görecek. Ne kadar konuya hakim olup olmadıÇımızı, ne kadar kendilerinin ötesinde olduÇumuzu zamanı gelince görecekler. Şu anda erken. Biz sahaya inmeden, bütün çalışmaların altyapısını hazırlıyoruz. İzmir'le ilgili ciddi projelerimiz var. Yerel seçime dönelim. AKP'nin "İzmir'e ilişkin bir vizyonu, planı, programı yok" deniyor. Seçime yaklaşık 6 ay kala, adayımızla beraber. Onları ne zaman sunacaksınız? Adayımız kadın da olabilir... Şu anda kafamızda bir isim netleşmiş deÇil. Genel olarak söylersek, bir defa ekip çalışmasına önem verecek. Vizyonu geniş olacak. Sorunları anında algılayabilecek. Liderlik vasıflarına sahip olacak. Çözüm önerebilecek. Halka güven verecek. Bu isim erkek de kadın da olabilir. Partinin içinden de dışından da olabilir. Partimizin zihniyetini, tüzüÇünü benimsemiş, içine sindirmiş, eski bir sosyal demokrat da olabilir. Böyle bir çok isim var. Sonra zaman zaman bir araya gelir çalışırız, görüş alışverişinde bulunarak test ederiz. Sonuçta hedefimiz şu, İzmirli'nin karşısına kişiyi deÇil, bir ekibi çıkacaÇız. Adayla ilgili kıstasınız nedir? Yerel seçimlerde şahısların ciddi bir etkisi olur. Oy getirisi olabilir. Biz geniş anlamda, AKP'nin Türkiye'de yaptıÇı gibi tüm kesimleri kucaklayacak, tüm renkleri içinde barındıracak bir aday istiyoruz. İzmir'e özel bir tercihiniz olacak mı? Şöyle söyleyelim. CHP'den bir daha Aziz KocaoÇlu'nu aday gösterirler mi, bilemiyorum. Bu, partisinin tercihi. Aziz Bey'in dürüstlüÇüne eyvallah. Bir endişemiz yok. Kendi kapasitesinde, bu şehir için samimi olarak bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama vizyonu İzmir için küçük, Aziz Bey İzmir'de yalnız bir kurt. Ekibi yok. Kadrosuna bir bakın, inceleyin. Burada siyasi ayrım yapıp yapmadıÇına karar verin. Burhan Özfatura veya Ahmet Piriştina döneminin ekibine bakın... Şimdi kaç kişi var Aziz Bey'in yanında o kişilerden? Dolayısıyla zor bir rakip olarak görmüyorum Aziz KocaoÇlu'nu. Zaten "Bizi bu zorlar" diye endişelendiÇim biri de yok. Sizi seçimde kim zorlar? Niye Mavişehir ve Alsancak... Bir defa seçim sonuçlarını kısa süre içinde derinlemesine araştıracaÇız. Bize oy vermeyenler, önyargılılar, neden bizimle aralarına duvar ördüler? Bizden ne bekliyorlar, ne umuyorlar? Diyorlar ki "AKP, halka dokundu, beklentilerine cevap verdi." Peki Mavişehir'dekilere, Alsancak'takilere hiç mi dokunamadık? Bunları tahlil edeceÇiz, deÇerlendirip üzerimize düşeni yapacaÇız. Biz merkezin partisiyiz. CHP'nin de, MHP'nin de, Genç Parti'nin de, Demokrat Parti'nin de, Anavatan Partisi'nin de seçmenini kucaklıyoruz, kucaklamaya devam edeceÇiz. Saha çalışması öncesinde neler yapacaksınız? Yapıyoruz zaten. Yapmaya da devam edeceÇiz. Ahmet Piriştina belediye başkanıydı ve kendi partisi iktidardaydı. O dönemdeki İzmir'e aldıÇı yatırım payıyla bizim dönemizdekileri bir karşılaştırın. Biz asla ayrımcılık yapmıyoruz. Aziz Bey'le daha önce bir telefon görüşmesi yaptım. İktidar partisinin il başkanı olarak, "Bu şehrin yararına yapılacak işlerde bize ne görev düşüyorsa, ne gerekiyorsa, beni arayın, elele tutuşup Ankara'ya gidelim. Her türlü, desteÇe, yardıma hazırım" dedim. Bunu taahhüt ediyorum. Bize oy vermeyeni cezalandırma gibi bir anlaşıyımız olamaz. İzmir bu seçim sürecinde, hükümetten daha fazla yatırım görecek mi? Sivil topluma da gidip soracaÇız Yavaş yavaş oluşturuyoruz. Belirli bir tablo var kafamızda. Teşkilatın içinden ve dışından isimler yer alacak. Sivil toplum örgütleriyle baÇ kuracaÇız. Mimarlar, mühendisler, şehir plancıları odaları, baro, gönüllü kuruluşlar, derneklerle konuşacaÇız. Üniversitelerdeki bilim adamlarıyla "İzmir'le ilgili ne bekliyorlar?" diye fikir alışverişinde bulunacaÇız. Bizim göremediÇimiz, onların tespit ettiÇi çok önemli konular, çözümler olabilir. Hepsini deÇerlendireceÇiz. Yepyeni bir İzmir ortaya çıkaracaÇız. "Gölge Büyükşehir" organizasyonu vardı? O ne zaman hayata geçecek? Hali hazırda da takip ediyoruz tabii. Büyükşehir Belediye Meclisi'nde üyelerimiz var. Şunu biliyoruz ki, belediyede bir koordinasyonsuzluk, karmaşa hakim. Plansızlık var. Mesela "İzmir'i demiraÇlarla örüp 100 kilometre metro yapacaÇız" diye afiş astılar. Üzerinden bunca zaman geçti, bırakın kilometreyi, kaç metre metro yaptılar? Yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Önce ihalesini yapamadılar, sonra yarım kaldı... Hepsi sıkıntılı. "Yeraltı otoparkı yapacaÇız" dediler, mahkeme durdurdu, Kültürpark'ın orta yerinde çukur kaldı. Bu, teknik kadronun eksikliÇinden, yetersizliÇinden, ekip çalışmasının olmamasından kaynaklanıyor. Planlaması, altyapısı, geleceÇi, getirisi, götürüsü hesaplanmadan iş yapmaya kalkıyorlar. İzmir'e yazık ediyorlar. Bu nedenle İzmir'i istiyoruz... CHP'den deÇil, İzmirliler'den, İzmir'i bize emanet etmelerini bekliyoruz.. Yanılmıyorsam belediyenin icraatlarını da yakından takip edeceÇinizi açıklamıştınız? SOL KENDİNİ SORGULUYOR Sosyal demokrasinin öne çıkan isimleri, CHP'nin 22 Temmuz'da aldıÇı seçim sonuçlarını yorumluyor:Adnan Keskin: (Eski CHP Genel Sekreteri): Sayın Genel Başkan, 1999 seçimlerinden sonra tekrar CHP'nin başına dönünce, partiyi tarihi rotasından saptırıp düzenin tepe noktasına yaranmaya yöneldi. Partinin temel tercihini koyduÇu toplum kesimleriyle siyaset baÇlantısını kopardı. Yeni çevre arayışlarına gitti. Bu da Sayın Genel Başkan hakkında toplumda varolan güvensizliÇi üst noktaya çıkardı. Bugün yaşanan sorun CHP'nin programı, felsefesi deÇil. Sorunun temelinde Sayın Genel Başkan'ın aÇzından çıkan sözle gözünün enerjisinden kaynaklanan güvensizlik yatmaktadır. SaÇcı mı, solcu mu olduÇu belli olmayan bir lidere toplumun güvenmesi mümkün deÇildir. Bu güvensizliÇi dört seçimdir alınan sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Üstesinden gelmek için kavgalı, tartışmalı kurultaylar sürecini başlatmak çözüm olmayacaktır. Tam tersine, yaşadıÇımız olumsuzlukların temelinde yatan nedenleri tahlil ederek barışçıl anlayışla bir yenileşme devreye sokulmalıdır. CHP'ye, sosyal demokrasiye gönül vermiş, solla düşün baÇlantısı olan herkesin katkısını saÇlayacak bir vitrin hazırlanmalıdır. Düzenle uyumsuz olan insanlara, CHP'yi çekim merkezi haline getirecek siyaset söylemi ortaya konmalıdır. Sorunun temeli lidere olan güvensizlik