Ege İzmirli çocukların özgüvenleri yüksek

İzmirli çocukların özgüvenleri yüksek

23.09.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Milli Eğitim İl Müdürü Ömer Yahşi ile okul yıllarını, kendi çocuklarına yaklaşımını teknoloji bağımlılığını, sporun ve yeteneklerin keşfedilmesinin önemini konuştuk

İzmirli çocukların özgüvenleri yüksek

- Nasıl bir eğitim dönemi geçirdiniz? O yıllar nasıldı...

Haberin Devamı

1977 Erzincan doğumluyum. İlkokula orada başladım sonra İstanbul’da devam ettim. 2002’de Marmara Üniversitesi (MÜ) İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldum. 2006’da MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisansın ardından MÜ ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ortak programı kapsamında Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bölümü’nde doktora eğitimimi tamamladım. Mesleki kariyerime büyük bir onur, gurur ve heyecanla öğretmen olarak başladım. Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kuruluşu, Kartal’da Şube Müdürlüğü, Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevlerinden sonra Ege’nin incisi, bu güzide şehrimizde mili eğitim müdürlüğü görevini üstlendim. Bu süreçte Anadolu Üniversitesi Adalet Bölümü, Kamu Yönetimi Bölümü ve Atatürk Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü’nü bitirdim.

Haberin Devamı

- Eğitim döneminizle bugünün eğitim sistemini kıyaslar mısınız?

Bizim dönemimiz fedakârca, özveriyle çalıştığımız, gayret ettiğimiz bir dönemdi. Çünkü bilgiye ulaşmak zordu. Kütüphane kapısında saatlerce bekliyorduk. Günümüzde bilgi kaynaklarına ulaşmak çok daha kolay. Şimdi öğrenciler de bilgiye öğretmenleri gibi ulaşabiliyor. Bir insanın yüreğine atılan imzanın hiç kurumadığına inanan bir eğitimci olarak şunu net bir biçimde söyleyebilirim duygu ile harmanlanan bilgi çok kıymetlidir. Çünkü duygusuz bilgi insana, insan ruhuna hiçbir şey katmayacaktır. Biz eğitimciler evlatlarımızı hayata hazırlamayı yalnızca akademik bilgi vermekle sınırlandırmıyoruz.

- Duygu vermeye neden bu kadar ihiyaç var? Yoksa teknolojinin etkisi mi?

Sorunuzun cevabı aslında içinde. Teknolojinin ışık hızı ile aşama kaydettiği bu dönemde toplumlar bilgi bombardımanına tutuluyor. Burada altını çizdiğimiz nokta bilgiyi önce insanlığın, vatanın ve milletin hayrına kullanabilmektir. Bunu evlatlarımıza en fazla kazandıracak olan da öğretmenlerimizdir. Yüz yüze anlatımla bu duygu verilecektir.

- Kaç çocuğunuz var?

İki çocuğum var.

- Kaç yaşındalar?

Biri ilkokul 1, biri 8. sınıf. Güzel dönemler yaşıyorum. (Gülüyor)

Haberin Devamı

- LGS stresini yaşıyor musunuz?

İnanın hiç yaşamıyorum. Gerçekten. Çocuğumuza da yaşatmıyoruz.

- Bu mümkün mü?

Öncelikle evladını tanıyan bir baba olarak onun ilgi ve yeteneklerini takip ediyor ve onu bu yönde teşvik etmeye çalışıyorum. Ona, “Kızım bolca kitap oku. Okumanın sana katacağı değeri zamanla göreceksin diyorum.” Gerçekten çocuğun istekleri ve çocukluğunu yaşaması da çok önemli. O, zaten derslerini çalışıyor. Mutlaka okumalarını yapıyor. Bir disiplin oluşturuyor kendinde ama ben asla bir baskı yapmıyorum. Yapmadım, yapmayacağım da...

- Bir disiplinden bahsediyorsunuz. Şimdinin çocuklarında bu mu eksik?

Annem okuma-yazma bilmeyen bir kadındı. Ona rağmen ben isteyerek 5 üniversite bitirerek doktoramı yaptım. Bu içten gelen bir istektir, arzu etmektir. Kendini bir hedefe bir ideale adamaktır. Geçenler de İzmir’de çocukluk arkadaşımla karşılaştım. Bana, “Sen hep ders çalışıyordun, biz hep top oynuyorduk. Milli Eğitim Müdürü olmana hiç şaşırmadım” dedi. Ben müdür olacağım diye gerçekten hiç çalışmadım. Gerçekten istediğim ve uğraştığım için bu kapıların açıldığını düşünüyorum. Eğer okuma-yazma bilmeyen bir annenin evladı olarak bu kadar işi başardıysam, benim kızım daha iyisini başarmalı. Ama zorlayarak değil. Sizi anneniz zorladı mı? Hiç toplantılara geldi mi?

Haberin Devamı

- Babam gelmezdi evet...

Birçok çocuğun hikâyesi böyle inanın.

- Peki, ailelerin ne yapması gerekiyor?

Bakanımızın kurduğu güzel bir cümle var; “Psikolojik direnç oluşturamıyoruz” diyor ailelere. Çocuklar küt diye her şeye ulaşıyor. Her dedikleri oluyor. Bu onlar açısından hiç doğru değil. Psikolojik dirençleri çok daha güçlü olmalı ailelerin... Bakın ben hala kızıma telefon almadım, almayacağım da... Kendisi de istemiyor zaten. “Neden almayayım kızım?” dedim. “Bu sene sınav var almasan iyi olacak” dedi. Mutlu oldum bunu söylemesine.

- İzmir’deki okulların durumundan biraz bahsedebilir miyiz...

Deprem nedeniyle 32 tane yıkılması gereken okul vardı. Çoğu bitirildi. Şu an 2 okulumuzda çalışma devam ediyor.

Haberin Devamı

- Kaç okul onarılıyor?

122 okulumuz onarılıyor. İzmir’de şu an itibari ile tekli eğitime geçmek için ciddi şekilde okul yapımı devam ediyor. Özellikle hayırseverlerimizin yaptırdığı 25 okulumuz var. Bir kısmı açıldı, diğerleri de kısa sürede tamamlanacak.

- Onarımlar ne zaman bitecek?

Çoğu bitti. Sadece kömürden doğalgaza dönüşümü yapılacak okullarımız var. Bunun dışında, eski Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın da destekleriyle 122 okulumuzun daha inşaatları sürüyor.

- Bunlar yeni okullar mı?

Yeni okullar da var, bitenler de var, devam edenler de var. Biz tekli eğitime geçmek için ciddi bir emek ve performans harcıyoruz. İlimizde okullarımızın tekli eğitime geçiş oranını yüzde 66’dan yüzde 81’e çıkardık. Bu oranda özellikle merkez ilçelerde sıkıntımız var. Çevre ilçelerde çok yok. Hem olası depreme yönelik tedbirlerimizi alıyoruz hem de her okulu, daha ergonomik, daha kullanışlı bir hale getirmeyi amaçlıyoruz.

- Sınıf mevcutları nedir?

İzmir’de ortalama sınıf mevcutları; ilkokulda 25, liselerde 28, anaokullarında 22-23. Eskiye kıyasla çok çok iyi.

- Güvenlik önlemleri ne durumda?

İŞKUR’la eleman istihdamımızı sağlıyoruz. Bugün itibarıyla 957 güvenlik görevlisi ve 2700 temizlik görevlisinin ilçelerimize dağılımını gerçekleştirdik. Bununla birlikte 90 okulda MOBESE sistemleri kurularak emniyetle uyumlu hale getirildi. Ayrıca 145 okulumuzda da bu çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmayı tüm dezavantajlı okullarda yapacağız.

- Peki, okul çevrelerinde uyuşturucu madde satışı ile ilgili önlemler?

Emniyet müdürümüzün destekleri ve sayın valimizin talimatları ile 998 tane okul polisimiz göreve başladı. Geçen yıl toplam 16 tane olay meydana gelmiş ve bunların çoğu hafif yaralama ve kavgadan ibaret. Şu ana kadar emniyetten uyuşturucu kullanımı ile ilgili olay gelmedi.

- Peki, öğretmen sıkıntısı var mı?

İzmir’de öğretmen eksikliğimiz yok fazlalığımız var. Sadece özel eğitim veren okullarımızda öğretmen ihtiyacımız var. Bu ihtiyacı da özel eğitim sertifikası olan öğretmenlerden karşılamaya çalışıyoruz.

- Toplam kaç öğretmenimiz var?

Öğretmenlerimizle birlikte, güvenlik ve temizlik görevlisi toplam 60 bin çalışanımız var.

- İzmir eğitim açısından nasıl?

Özellikle velilerimizin çocuklarına sahip çıkma onlarla ilgilenme noktasında hassasiyeti bizleri memnun ediyor. Eğitime gerçekten önem veriyorlar. İzmir’in çocuklarının özgüvenlerinin de yüksek olduğunu düşünüyorum.

- Servis araçlarıyla ilgili denetimler ne düzeyde?

Bu konuda geçmişte bir sıkıntı yaşadığımız için yoğurdu üfleyerek yemeye dikkat ediyoruz. Kantin ve servis araçları personelinin GBT’leri valilik ve emniyet müdürlüğümüz yardımıyla bize iletiliyor.

- İzmir’de nereleri seviyorsunuz?

3 yıldır buradayım. Doktora çalışmam olduğu için çoğunlukla evde ve kütüphanede zaman geçiriyordum. Şimdi rahatladım. Genelde sahilde kısa yürüyüşler yapıyorum. Kızlarağası Hanı’nda oturup kahve içmekten, sabahları vapur ile yolculuk yapmaktan keyif alıyorum.

- İzmirlileri nasıl buluyorsunuz?

İzmirli insanların hayata bakışı, perspektifi, anlayışları, tahammülleri çok değerli. Suriyeli öğrencileri içlerine almaları, barındırmaları, onları korumaları ve bizleri gerçekten etkiledi. Onları bağrına bastılar. Asla şuana kadar okullarda bir sorun yaşanmadı. İzmirlilerin insancıl mizacını, sevgiye önem veren insanlar olduklarını görüyorum. İzmir halkına, velilerine teşekkür ediyorum.

- Kaç Suriyeli öğrencimiz var?

20 bin. Sisteme uyum sağladılar.

HER OKULA SPOR KULÜBÜ

- Biz veliler çocuklarımız spor yapsın diye kurslara sürekli para ödüyoruz. Hatırlıyorum eskiden devlet okullarında ciddi spor çalışmaları yapılırdı. Şimdi bu neden azaldı?

Bu konu bizim için çok önemli. Sporun çocuklarımızın bedensel ve bilişsel gelişimindeki yeri, zihinsel performans üzerindeki olumlu etkileri tartışılmaz. Her okula bir spor kulübü kurduk. Bu sene de faaliyetlere devam etmek, bu konulara daha çok önem vermek ve öğrencilerimizi doğru bir şekilde yönlendirmekte hedeflerimiz arasında.
Bir diğer hedefimiz de engelli olup evde oturan hiçbir çocuğumuzun olmamasıydı. Bunu da başardık, hepsi eğitimin içinde.
Çocuklarımızı her konuda bilinçlendirmeye çalışmak da hedeflerimiz arasında. Her okula sokak hayvanları için kulübeler yaptık. Onlara bakıyoruz. Eğitim-öğretim açılışında ‘İlk Dersimiz Orman’ diyerek 10 bin öğrencimiz ile yanan orman alanlarında gözlem yaptık. Çok iyi bir ders aldılar. Sokak hayvanları, doğa, orman yangınları, teknoloji bağımlılığı konularında çalışmalarımıza devam etmek ve aileleri de bu konularda bilinçlendirmek için çalışıyoruz. Ayrıca rehber öğretmenlerimizle teknoloji bağımlılığına dair eğitimler de veriyoruz.

2023 HEDEFİ TEKLİ EĞİTİM

- İzmir’de kaç imam hatip, kaç meslek kaç anadolu lisesi var?

İhtiyaca binaen her okul türünden okulumuz mevcut.

- Kentte eğitim hedefiniz nedir?

Yüzde 100 tekli eğitim.

- Bu ne zaman mümkün olabilir?

2023 hedefleri içinde var. Sonra sınıf mevcutlarını 20-24 aralığına indirip sabitlemek. Özel okullarda da bu sayı 24. İyi bir rakam. Bu sayıyı daha da azaltmak çocukların sosyalleşmelerini kısıtlar.

- Hep ezberci sistem tartışılır. Sizce öğrencileri yeteneklerine göre yönlendirebiliyor muyuz?

Öğrencilerimizin yeteneklerini keşfetmek üzere BİLSEM’ler var. İzmir’e geldiğimde bir taneydi bu sayı 5’e çıktı. Üstün yetenekli öğrencilerimizi belirliyor ve BİLSEM’lere yönlendiriyoruz. Çocuklarımızın küçük yaşlardan itibaren yeteneklerini keşfetmeye çalışıyor ilgi ve istidatları doğrultusunda teşvik ediyoruz. Yanı sıra çocuklarımızı spor, güzel sanatlar ve meslek liselerimize de yönlendiriyoruz. Hatta İmam Hatip Liseleri de dahil olmak tüm liselerimizde ayrıca güzel sanatlar ve spor bölümleri açıldı.