Ege Kalemimi kıralım, kirişi mi?

Kalemimi kıralım, kirişi mi?

31.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Kalemimi kıralım, kirişi mi

Bu ülkede çok şeyin çivisi çıkmış be ustam, çoook... Birilerinin adamı olmak, kariyerin ve kıdemin, dolayısıyla da adam gibi adam olmanın önüne geçmiş. Abileri, dayıları, amcaları ve bilumun yakınlık ilişkileri, hangi meslekte olursa olsun, işe başlamak ve köşe kapmak için etiket olmuş... Büyük ozan, büyük usta Nazım Hikmet, "Mapusluk zor zanaat" demişti dizelerinde. Ahh be ustam, bir tek mapusluk mu ?. Bir saymaya, satırlara dökmeye, bülbül gibi ötmeye başlasam, cümle alemin ruhu kararacak. Hal böyle olunca, bu yoldan köşeleri kapanların çoğu da, kısa zamanda havaya girerek, adeta mesleğin piri olurlar!. Öyle havalara girerler ki, tereciye tere satmaya başlarlar. Hatta, o işi onlardan daha iyi kimsenin yapamayacağına inanmaya başlarlar, sonunda inanırlar.Evet sevgili dostlar. Maalesef bu anlayış ve düşünce; spor basınını, dolayısıyla spor yazarlığını da olumsuz yönde etkiledi.Öyle ki, bu etkilenme; mesleğin etik anlayışından tutun, kalitesini ve ahlakını da körertti, çökertti.Özellikle de İstanbul. Sanatçı etiketine sahip olanından tutun, mankeni ve eski kulüp yöneticileri, eski futbolcular özel köşeler yazmaya başladı. "Söyleyene değil söyletene bak" diye güzel bir söz var. Biz de, "Yazana değil, yazdırana bak" desek, yanlış olmaz herhalde...Ekonomik sorunların kronikleşmesiyle, işsiz kalma korkusu, mesleki dayanışmayı, birlik ve beraberlik olgusunu önce erezyona uğrattı, daha sonra da tamamen yoketti. Zaman zaman İstanbullu dostlarla görüşüp, sohbet ediyoruz. Hepsi de bu konuda çok dertli. Sorunları ortak. Ortalık ise toz - duman ve sürekli fırtınalı. Hepsi de bu konuda dertli Bir kısım yönetici ise spor basınını tehdit eder, terörist ilan eder.Namludan firar eden kalleş kurşunların adresi bellidir. Kendi içinde parçalanmış, örgütlü mücadele gücü bilinçli ve sistemli bir şekilde yokedilmiş meslek insanları, tamamen sindirilmiştir. Kısacası, herşey tatsız ve tuzsuzdur artık...Nedersiniz dostlar?."Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" diyerek, uslu uslu bir köşede mi oturmalı?.Yoksa, kalemi mi kıralım, kirişi mi?.Kafayı kıracak değiliz ya!.. ege@milliyet.com.tr Herşey tatsız ve tuzsuz