Ege Kargalar susmadan bülbüller işitilmez

Kargalar susmadan bülbüller işitilmez

25.11.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Kargalar susmadan bülbüller işitilmez

Dönelim oyun alanına. Hakemin her düdüğüne el kol hareketleri, sözlü karşı duruşlar, yetmiyor, frenleri tutmuyor beylerin, rakibi itip kakmalar. "Adam kendini yere atıyor, sahtekarlık yapıyor" sarılar, kırmızılar havada uçuşuyor. Takım yanıyor, kulüp yanıyor, bu mu profesyonel futbolculuk bilinci. Akıldan, sorumluluktan uzak, ilkel görüntüler. Az gelişmiş ülkeler yoktur. Az gelişmiş insanların yaşadığı ülkeler vardır. Sonra "Bunu da yaz, şöyle konuş Abi..." Neyi, nasıl savunacağız? İlle de birilerine şirin gözükmek için herşey gözümüzün önünde olup biterken, sorunun ayırdında olup çaba gösterenlerin emeği hiçe sayılırken, bu sorumsuz başıbozukların yandaşı kesilip, yalakalık mı yapmalıyız? Bu kaçıncı? Bitmiyor, bitecek gibi görünmüyor. Tanımı olanaksız nasıl bir aymazlıktır bu? Her koşulda haklı olmak, kendini sorgulamaktan uzak durmak ne tür sığ bir anlayışın dışa vurumudur? Eğer böyle sürüp giderse, yanlışlarımızı kendi dışımızda arayış saplantıları, dibe vurur, çöker gider bu İzmir futbolu. Dalgasını geçiyor cümle alem. Popolarıyla gülüp geçiyorlar halimize... Unutmayın, kargaları susturmadan bülbülleri işitemezsiniz. Ama ne zaman? egespor@milliyet.com.tr Önce içinizdeki hainlerden kurtulacaksınız. Tribünde, oyun alanında her nerede iseler... Bu adamlara sevinci, coşkuyu ya da kızgınlığı, öfkeyi insanca sergilemenin yollarını öğreteceksiniz. Yapamıyorsanız, başaramıyorsanız uzaklaşacak, yalnızlaştıracaksınız. Güvenlik güçleri alıp götürürken arka çıkmayacaksınız. Yönetime dönüp "Sahip çık" diye seslenmeyeceksiniz. Hakemin yanlış bir kararında, takımı gol atarken bir ya da bir kaçı oyun alanına patlayıcı, meşale, yabancı madde atıyorsa, o adam ya da adamlar taraftar olamaz. O takımı sevdiğinden söz edilemez. Olsa olsa kışkırtıcı, tribünlerin baş belası olur.