Kökler ve dallar!

Cumhuriyetle yaşıt konumundaki CHPnin yöneticileri, İzmirde her sandık bölgesinde örgütlenmek için herekete geçti. Buna göre her sandık bölgesi için bir erkek, bir kadın ve bir de gençten oluşan üçer kişilik temsilci belirlenecek. Halen her bir sandık çevresinde ortalama 200 seçmenin kayıtlı olduğu İzmirde 15 bine yakın sandık var. Partinin ise 60 bin kayıtlı üyesi bulunuyor.Bu örgütlenme modeline göre en az 45 bin üyenin aktif olarak çalıştırılması hedefleniyor.Çünkü seçilen temsilciler, sorumlu oldukları sandık bölgelerinde propaganda yapacak.Partinin adeta kılcal damarları olacak. Sandık bölgesindeki üç temsilci her fırsatta 200 kişi ile teke tek gürüşüp, parti propagandası yapacak. Herkesin İyi gününde, kötü gününde yanında bulunacak. Gece gündüz çalışacak.Tam anlamıyla hücre çalışması yapacak.Partiye yeni isimler kazandıracak. Her türlü istek ve önerileri toplayıp değerlendirecek.Kim kimdir? Kimin neye ihtiyacı var, hepsi il merkezinde oluşturulacak "bilgi bankasına" yüklenecek.Bu konuda iddialı olduklarını söyleyen CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, "Projemizi gelecek yıl hayata geçirmeye çalışacağız ve ilk seçimlere bu sandık bölge sistemi ile gireceğiz. Öyleki bu sayede seçim sonuçlarını, kaç oy alacağımızı haftalar öncesinde net bir şekilde belirleyeceğiz. Buna göre çalışacağız" diyor..* * *BENZER bir uygulamayı, İzmirin Konak İlçesinde DYP örgütü yapacak. DYPliler dedelerinin partisi Demokrat Partinin örgütlenme modeli olan "ocak" sistemi örnek alıyor.Buna göre Konaktaki mahalleler bölgelere ayrılıyor.Her bölgede "ocak" adı verilen yedişer kişiden oluşan yönetim birimleri kuruluyor.Atağa kalkan DYPliler, kaybettikleri oyları geri almak için çaba sarfediyor.Çünkü geçmişte üyeler, delegeler bile partinin adaylarına oy vermekten imtina etmişti.Kimi bölgelerde üye ve delege sayısından bile az oy çıkmış, bu yüzden parti yöneticileri yeniden yapılanmanın şart olduğunu görmüş olmalı ki; bu tür uygulamaya gidiliyor.Haydi hayırlısı. ÜLKEMİZİN "köklü" iki partisi olan CHP ve DYP farklı örgütlenme modeli uygulama kararı aldı. ÖZLÜ SÖZ AYNI gökte uçarlar ama, kuzgunun dünyası başka, şahinin dünyası başkadır. YAŞASIN CUMHURİYET ÜÇ gün önce Cumhuriyetimizin 81. yıldönümünü kutladık. Ulusal Kurtuluş Savaşı ile emperyalizme karşı mazlum ulusların öncülüğünü yapan Atatürk ve onun eseri olan Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu tarihten bu yana içte ve dışta saldırılara uğruyor. Ülkemizi, Sevr ile paylaşamayan emperyalistler, son yıllarda parsel parsel satın alıyor.Topraklarımız karış karış yabancıların eline geçiyor.Sakın kimse "alan memnun, satan memnun, size ne oluyor?" demesin.Çünkü kazın ayağı hiç de öyle değil. Gelecekte kendi topraklarımızda yabancı konumuna düştükten sonra "vah biz ne yapmışız" diyeceğiz ama...İş işten geçmiş olacak.Bu köşede 30 Ağustos günü de yine bu konuda bir yazı yazmıştım. O yazıdan sonra çok sayıda okuyucumuz büyük duyarlılık gösterdi, tepkilerini dile getirdi. Konu TBMM gündemine getirildi. Bazı siyasi partiler (CHP ve İP) ile sendikalar (Sağlık -İş) bu konuda kampanyalar başattı.Bu tepkiler nedeniyle toprak satışlarında önemli oranda azalmalar olduğunu ve bazı vatandaşların arazilerini satmaktan vazgeçtiğini duyduk.Ne yazık ki; vatandaş kim daha fazla parayı verirse, malını ona satmak istiyor.Bu nedenle, yabancılara daha fazla toprak satışını önlemek için çıkarılan bu yasa bir an önce iptal edilmeli. Yeni bir düzenleme yapılmalı. Aksi takdirde yarın çok geç olabilir. cbilgen@milliyet.com.tr İş işten geçmeden!