Ege Kulüplerin geleceÇi...

Kulüplerin geleceÇi...

21.10.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Kulüplerin geleceÇi...

Milli takımımızın Yunanistan karşısındaki maÇlubiyeti ülkemizde büyük üzüntü yarattı. Elbette bu maç sonrası teknik açıdan bir çok deÇerlendirme yapıldı ve yapılmaya da devam edecektir. Herkesin birleştiÇi nokta, milli takımda olan sorunların futbolun temel sorunları olduÇu gerçeÇidir. Bu, amatör kümeden Süper Lig'e kadar tüm kademelerde oynanan maçlarımızdaki ortak teknik analizdir. Nedir bunlar; hızlı oynayamıyoruz, tempomuzu yükseltemiyoruz, oyun anlayışımız pozitif deÇil, 10 pas yapıp rakip alana varamıyoruz, savunmada büyük gedikler veriyoruz, oyunu defanstan iyi başlatamayıp 'dan dun' oynuyoruz, orta sahada hazırlık pası yok, hep uzun toplar vuruluyor. Hızlı forveti olan rakiplere karşı Yunanistan maçında olduÇu gibi savunmayı öne çıkarıp ofsayt taktiÇi uygulamaya çalışıyor ve kalemizde golü görüyoruz. Söylenenler buna yakın ve benzeri... Aslında Altay'ın, Karşıyaka'nın, Bucaspor'un, Altınordu'nun teknik açıdan incelediÇimiz zaman taktiksel sorunları şu yukarıda saydıklarımızdan çok farklı deÇil. Bu arada milli takımımızın başarısızlık nedenleri arasında ülkemizdeki yabancı oyuncu sayısının artışının hiç mi rolü yok? Futbolda Bosman kuralı sonrasında bir çok kulüp sıkıntıya düştü. Futbolun çıkış noktası olan altyapılara verilen önem, "Acaba deÇmez mi" diye altyapılara ilgi azaldı. Bu rahatsızlıÇın farkına varan UEFA, altyapıdan yetiştirilen oyuncularla ilgili baÇlayıcı yasalar çıkardı. Bunun bir sebebi vardı, o da tüm kulüplerin altyapılarına önem vermesi ve geleceÇin kendi oyuncularından oluşacaÇıydı. İzmir'imizde Altay, Karşıyaka, İzmirspor bu konuda iyiyken, son 1 yıldır da Bucaspor, Buca Genç vasıtasıyla çaÇdaş bir yapıya kavuştu. UEFA'nın yeni kuralında bütün kulüplerin, kendi ülkesinde yetişmiş 4 oyuncuyu kadrosunda bulundurması zorunlu. Bunlardan en az iki tanesi, 15-21 yaşları arasında, üç yılını o kulüpte geçirmiş olmalı. DiÇer iki oyuncu da yine 15-21 yaş aralıÇında üç yıl o ülke içindeki bir başka kulüpte yer almalı. Bu sayı, önümüzdeki yıllarda kademeli olarak artacak ve 2007-08 sezonuyla birlikte altıya (3+3'e) yükselecek. UEFA kuralları AB yasaları milliyet ayrımcılıÇını yasaklıyor, ancak yaptırımları ile gençlere ve altyapı oyuncularına, kısacası kulüplere sahip çıkıyor. Göztepe yönetimi de uzun vadeli planında yukarıda ismini saydıÇımız profesyonel kulüplerde olduÇu gibi tesisleşmeye ve altyapıya önem vereceÇini şimdiden açıklıyor. İzmir'de yıllardır yetişen yeteneklerin üç büyükler başta olmak üzere Anadolu'nun tüm kulüplerinin gözdesi olması herhalde tesadüf deÇildir. Bu oyuncuların İzmir'den kaçmasının sebebi elbette ekonomik sorunlardır. DoÇru tektir. Bu çıkmazdan kurtuluş, altyapıya önem vermekten geçer. Fransız Futbol Akademisi'nde 12-16 yaş arasındaki gençlerin, oluşturulan modern şartlarda 4 yılda 2304 saat antrenman yaptıkları tesbit edilmiştir. Demek ki, başarı çalışmak ve sadece çalışmaktan geçmektedir. Bu eÇitimi 16 yaşına kadar alan gençler, üst liglere gidince ve en önemlisi milli takımına gidince oyunu istediÇi gibi şekillendirir, hızlandırır ve gücünü tüm Avrupa'ya gösterir.Milli takımın yaşadıÇı bu sorunları basite indirgeyip asıl gerçekleri görmezsek, başarıya ulaşmamız mümkün deÇildir. Hem kaynak yok, hem de oyuncu yoksa elbette kulüplerin de geleceÇi yoktur. Unutulmasın ki baştan doÇru planlamazsak sadece başarısızlıÇı planlarız. ege@milliyet.com.tr Kurtuluş altyapıda