Liderler puan kaybetti

Bülent Buda: Soluk soluğa, coşkulu, heyecanlı muhteşem bir sezon yaşıyoruz. Oynadığınız takımların niteliğinden çok sıralamadaki yerleri onların oyun biçimlerini şekillendiriyor. Yani kolay rakip yok. Her şey olabiliyor. Odaklanma, istek, asla vazgeçmeme yaşam sloganları olabiliyorsa bu yarışın sonunda mutluluğa ulaşılabilir. Hiçbir rakibi hafife almak, küçümsemek yok. Ligin son bitiş düdüğüne kadar eksilmeyen bir heyecanla koşan adımlar her zaman kazanır. Altay, bu kadro, bu kulüp büyüktür. Büyüklere yaraşır bir sezon bitimini birlikte yaşayıp kutlayacağız.

Fatih Tanfer: Bazen yazılanlar okunduğu kadar değil, dokunduğu kadar anlaşılırmış. Grubunun lideri Altay’ın, Fethiyespor maçını izledikten sonra Altay’ı yakınen takip eden bir yorumcu olarak dostça şu tespitlerimi dile getirmek zorundayım. Doğruları 9 hafta evvel biz söyleyelim. Değerlendirmeyi yapacak olan başta teknik ekiptir. (Şüphesiz, bu takımda başarıyı en çok isteyen birimin başında teknik ekip gelir. Ancak farklı gözle bakmak da fayda sağlar.)

Altay’ın takımda görevini yapan en başarılı mevkisi kalecisi ve defansı. Üzülerek ifade ediyorum, Ferhat, İbrahim Ferdi ve Maksut’tan kurulu orta alan maçın hiçbir bölümünde bana göre yoktu. Atakan ve Fatih’in eksikliği hissedildi. Hücumda Doğan, Muharrem Ozan ve Furkan istenileni veremediler. Murat Uluç oyuna girdikten sonra adeta göğüs göğüse savaştı, penaltıyı yarattı. Onun haricinde bazı oyuncuların varlığı ve yokluğu belli değildi. Eğer büyük Altay şampiyon olmak istiyorsa hakkıdır, takımın tümünde performans artışı ve alternatif hücum planları şarttır. Amacımız kimseyi kırmak değil. Ama görünen köyü de net bir biçimde anlatmaktır. Bu başkan ve yönetime Fethiye’de stadı doldurup inanılmaz destek veren seyirci de daha iyi futbolu ve şampiyonluğu hak ediyor. Bizden samimi olarak söylemesi.

Mehmet Demirtaş: TFF 2. Lig’de şampiyonluk iddiası her geçen gün büyüyen Büyük Altay, Fethiyespor deplasmanında geriye düşmesine rağmen 1 puan alarak averajla zirvedeki yerini korudu. Altay’ın, Fethiyespor karşısında iyi oynamadığı aşikar, gerçekçi olmak gerekirse siyah beyazlılar iyi oynamasada en azından puan kaybetmemeyi başarabiliyor. İsmet Hoca bu dikenli yollardan çok kez geçmiş ve şampiyonluklar yaşamış bir hoca inanıyoruz ki gereken tedbirleri alacak ve öğrencilerini maç maç adapte ederek Altay’ın hak ettiği yere gelmesini sağlayabilecektir. Kalan haftalarda içerde dışarda taraftarının desteğiyle Altay zirveyi bırakmayacaktır.

*****

Bülent Buda: 1. Futbolda her türlü sürprizi, sevinci, yanılgıyı yaşamış biriyim. O alanda her şey olabilir. Ancak liderseniz, kendi alanınızda 2 farklı yenik duruma düşüyor, birde 10 kişi kalıyorsanız bu meseleyi masaya yatırmak gerekir. Yani sorgulanmalıdır.

2. İki farklı yenik durumdan hem de 10 kişiyle son saniyelerde kurtulup eşitliğe ulaşmak vazgeçilmediğinin, teslim olunmadığının, hakemin son düdüğüne kadar yarışın içinde kalma iradesinin göstergesidir. Övgüyü hak eder.

3. Hatay deplasmanı çok önemlidir. Ama sonucunda tükenmek ya da büyümekte değildir. Çok sıkı bir maçtır. Puansal açıdan moral, özgüven yanıyla korkmadan, çekinmeden maçın bütününde yarışın içinde kalınmalıdır. İyi takıma böylesi yaraşır.

4. Menemen’de ilk defa oldu. Çok üzüldüm. Hakemin düdükleri ne denli yanlı, rakip futbolcuların eylemleri ne kadar kışkırtıcı olursa olsun taraftar sahaya giremez, atlayamaz, olay çıkaramaz. Bu eylem, tarafı olduğun takıma ihanettir. Umarım ve dilerim ki ilk ve son olur.

Fatih Tanfer: Geçen haftaki değerlendirmemizde Menemen’in, Keçiören ve Hatay deplasmanlarından alacağı puanların şampiyonluk yarışını önemli ölçüde etkileyeceğini belirtmiştim. Evinde oynadığı 13. maçta Keçiören karşısında 2 puan kaybetti. Sadece kaybetmekle kalmadı Bülent Abi’nin baş ucu kitabı gibi seyirciye yazdığı eleştiride olduğu gibi centilmen Menemen seyircisine yakışmayan hal ve olaylar oldu. Bir golün bir puanın bile şampiyonluğu etkileyeceği kalan 9 maçta gelebilecek muhtemel ceza da işin cabası. Futbolda hayatta olduğu gibi bu kriz haftalarını iyi yönetirseniz birlik, beraberliği, gücü ve inancı üste taşırsanız kolaylıkla meseleleri halledersiniz. Menemen şuan Hatayspor’un 2 puan önünde ve Hatayspor deplasmanı var. Yine her şey Menemen’in elinde. Gücünü göster, puan ve puanlarla dön. Ancak bu hafta keskin bir viraj ve heyecanın doruğa çıktığı bir hafta. Elbette zor bir deplasman.

Mehmet Demirtaş: Menemen Belediyespor şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerliyor. Kendi sahasında maç kaybetmeme serisi bulunan sarı lacivertliler Keçiörengücü karşısında geriye düşmesine rağmen 7 dakikalık uzatma bölümünde harika bir dönüşle 1 puanı zorda olsa hanesine yazdırmasını bildi. Hep söylüyoruz şampiyonluk yolu gül bahçesinden geçmiyor. Elbette inişli çıkışlı zorlu virajlı yollardan da geçilecek ancak Menemenspor’un kaybetme lüksü olmamalı. En yakın takipçisi Hatayspor ensesinde. Ve bu haftaki rakibide kendisi gibi şampiyonluk mücadelesi veren Hatayspor. Bana göre tabiri caizse dananın kuyruğu bu hafta kopacak. Sezon başından itibaren gerek yönetimi gerek teknik heyeti ve oyuncu grubu bu senenin bu ligde son seneleri olduğuna ve bir üst ligi çok istediklerini bizlere defalarca sahada verdikleri mücadeleci tavırlarıyla gösterdiler. Bizlerinde umudu bu sezon yeni stadına kavuşan Menemenspor’un bir üst lig hedefine ulaşması yönünde.

Gel de üzülme!

Bülent Buda: Fatih’in maç öyküsünde altı net pozisyonun gole dönüştürülemediği üstüne birde yenilen son dakika golüyle maçın yitirildiği özenle vurgulanıyor. Şimdi bu bağlamda akıtılan ter, harcanan emek, duygulardaki istek hepsi var, gole dönüştürülemiyor. Takım bir türlü soluklanamıyor. Her hafta biraz daha dibe çöküyor, orayı mekan belliyor. Lig bitti mi? Hayır. Şimdi bu aşamada bence Zonguldak’ta aynı istekli futbolu sergileyip, bu kez daha üretken olup gollerle, puanlarla İzmir’e dönmek temel amaç olmalıdır. Ardından geleni o zaman konuşalım. Her hafta maç maç lig devam ediyor. Mücadeleden vazgeçmek yok.

Fatih Tanfer: Karşıyaka, Gümüşhane karşısında maçın başından itibaren agresif, hızlı, hırslı ve iştahlı bir oyun oynadı. Orta alanda Arif ve Mustafa pozisyon bilgileri ve yüksek güçleriyle rakibe alan bırakmadı. Oyunun mutlak hakimiydi. Basın tribünündeki arkadaşlarıma devre arasında sordum. Lig ikincisiyle sondan ikinci maç yapıyor. 10. dakikadaki pozisyonu hariç Gümüşhane’nin atağı bile yok. Ancak tek sıkıntı skor üretebilecek, etkili gol vuruşu yapabilen oyuncu eksikliği. Genç hücumcular Hakan ve Doğukan çalışıyor, bütün güçlerini sahaya yansıtıyor. Ama futbolunda meyvesi gol ve 3 puan. Biz ne anlatırsak anlatalım maçın sonunda Gümüşhanespor 1 gol attı ve 3 puanı aldı. Elbette karaları bağlamaya gerek yok. Matematiksel olarak hiçbir şeyde bitmedi. Biryerde artık bu galibiyet gelecek ve çıkış başlayacak. Umarım iyi haber Zonguldak’tan gelir.

Mehmet Demirtaş: Karşıyaka cezası nedeniyle güçlü rakibi Gümüşhanespor karşısında taraftarından yoksun, sessiz sedasız bir maça çıktı. Son 4 maçtır galibiyet yüzü görmeyen Karşıyaka’da gençler kazanma hırsı ve takımlarının düşmemesi için elinden geleni terlerinin son damlasına kadar savaşarak sahada gösteriyorlar ancak ne yazık ki fikstürü zorlu. Baktığımız zaman Karşıyaka’nın son dakikalarda boyun eğdikleri rakipleri üst sıralara oynayan takımlar. Buna rağmen ayaklarına gelen fırsatları değerlendirebilseler, şans biraz yanlarında olsa rakiplerini dize getirebilecekler. Daha önlerinde 9 hafta ve kazanılması muhtemel puanlar var. Umut ediyorum ki Kaf Kaf el birliğiyle bu ligde kalacak. Daha hiçbirşey bitmiş değil.

Bucaspor, gençlerle bir başka güzel!

Bülent Buda: Oh be dünya varmış. İsteyince oluyor. Kaliteli bir takımı devirdiler. Üç puanı aldılar. Alttaki rakipleri de yenilince bayağı soluklandılar. Düzenli vurguluyorum, dış saha maçları da elbette önemli. Ancak ne diyoruz: Buca’da kazanalım, kendi alanımızda puanları yitirmeyelim. Bu sezonu da bulunduğumuz ligde tamamlayalım. Bu aşamada bir alt lige inmemek önemli, öyle bir şeyde olmayacak. Yine de ufak bir uyarı yapalım haftaya Sivas Belediyespor epey sıkı bir rakip.

Fatih Tanfer: Bucaspor, İnegölspor’dan 3 puanı aldı, puanını 26 yaptı ve düşme hattının 7 puan üstüne çıktı. Rahatlaması açısından şarttı. İyi de oldu. Ancak Bucaspor’da hep belirttiğim ve belirtmeye devam edeceğim güzellikler var. Var olan gençlerinin yanına Oğuz Aydın ve maçın 75. dakikasında İsa Güler girdi ve galibiyet golünü attı. Gol atmak çok önemli bir vasıftır. 17 yaşındaki Oğuz, 19 yaşındaki İsa ve 20 yaş civarındaki oyuncu grubu Bucaspor ve Türk futbolulunun gelecekleri. Birde büyük gayretler içerisinde olduğuna inandığım yönetim, sorunları en aza indirdiği takdirde Bucaspor seyredilmesi keyif alınan bir takım olacaktır. Zaten futbolseverlere tavsiyem; genç ve yetenekli oyuncuları, formasına terinin son damlasına kadar akıtan futbol emekçilerini seyretmek istiyorsanız Bucaspor’un maçlarını kaçırmayın.

Mehmet Demirtaş: İzmirli olarak hem Karşıyaka’nın hem Bucaspor’un içinde bulunduğu duruma üzülmemek elde değil. Bucaspor’da gençler hafta içi yaşadığı olumsuzluklara rağmen güçlü rakipleri İnegölspor’a karşı adeta savaştılar. Sonuç olarak 2-1’lik skorla biraz da olsa rahat nefes almış oldular. Sahada bir savaşçı ruhuyla mücadele veren gençlere ve takıma Bucalıyım diyen herkesin en azından kalan 9 haftada sonuna kadar destek vermesi gerekiyor. Bucaspor bu sene ligde kaldığı takdirde alt yapısından gelen gençlerle önümüzdeki yıl için çok daha başarılı işler yapacaktır. Bucaspor Futbol Akademisi’nde yetişen birçok aslan yürek var. Bunu bu hafta Oğuz Aydın’la bir kez daha hissetik. Oğuz, atılan 2 golde yapmış olduğu asistle ve mücadele ruhuyla gelecek vadediyor. Haydi Bucalı takımına sahip çık.