Ege Madencilikte ‘dalya’ dediler

Madencilikte ‘dalya’ dediler

11.04.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

1910’dan bu yana kömür işletmeciliği yapan Atay Ailesi, farklı alanlardaki girişimlerini iki temel konuda topladı. Maden ve gıdada büyüme kararı alınırken, Baba Erdoğan Atay, “Borcumuzu toprağa iki misli geri ödüyoruz. Kalben fazlasıyla rahatım” diyor

Madencilikte ‘dalya’ dediler

Atay Ailesi, madencilikte 100’üncü yılı kutluyor. İlk kömür özelleştirmeleriyle birlikte, 1910’da, dedelerinin kömür işletme imtiyazı almasıyla başlayan süreci, Erdoğan Atay ve üç oğlu devam ettiriyor. Atay’lar, Aydınlı Baldızzadeler’den geliyor.
İngilizler, demiryolunu kurarken, Osmanlı Devleti’yle, sağında-solunda yaklaşık 50 metredeki tüm madenlerin de kendilerinin olması üzerine anlaşmış. Daha sonra ülkeyi terk ettiklerinde, devlet, elinde kalan ocakların işletmelerini de özel teşebbüse vermiş. Padişah Sultan Reşat’ın imtiyazıyla 9 numaralı maden sahasını işletme hakkı, Atay Ailesi’nin dedelerine verilmiş.
Madem geçmişten söz ediyoruz...
O zaman Erdoğan Bey’in babası, dede Ahmet Atay’dan da biraz söz edelim.
Ahmet Atay, 1930’larda İstanbul’da ithalat işlerinin yanı sıra Beyoğlu’nda avize, elektrik işleriyle uğraşıyor. Aydın’da ilk otobüs firması Ototay’ı kuruyor. Yaklaşık 50 otobüsüyle postaları taşıyor. Aynı zamanda Aydın’da ‘1 numaralı’ ehliyetin de sahibi...
48 seneden beri iş hayatında olan Erdoğan Atay, babası gibi çok yönlü atılımlarıyla değil belki ama özellikle madencilikte duayenler arasında yer alırken, uzlaşmacı, sevecen tavırlarıyla saygınlık yarattı.
Ama aklı, artık işler kadar torunlarında... Sık sık onlardan söz ediyor. Bir de eşi Ayşe Hanım’ın yaptığı tablolarla gurur duyuyor.
Erdoğan Atay’la konuştuğumda açıkçası en çok şu duygu belirdi bende.
Yaşamda başarı yalnızca işle bütünleşmiyor. 50 yıllık bir döngü sonucunda aile ve dostlukları anlatmak, başarıları anlatmaktan daha çok gözleri parlatabiliyor.
Bugüne kadar ralli crosstan, uçma ilgilerine kadar üç oğlu Ahmet, Mehmet ve Süleyman Atay’a hobilerinde destek veren Erdoğan Atay, şimdi yönetimi onlarla paylaşıyor.
Yarım asırdır işdünyasında olan Erdoğan Atay ve zincirin dördüncü kuşak temsilcilerinden İzmir iş dünyasında daha sık gördüğümüz oğlu Mehmet Atay’la, geçmişten başlayan, ‘dalya’ dedikleri bugünlerde yeni yatırımların arifesine uzanan işdünyası yolculuklarını konuştuk.



ERDOĞAN ATAY, GEÇMİŞİ ANLATTI:
10 MİLYON TON KÖMÜR ÇIKARDIK

Babanız, Türkiye’nin ilk girişimcilerinden, ailenin gelirini çok yönlü işkollarına çevirmiş. Siz de çocukluğunuzdan bu yana işlerin içinde miydiniz?
Babam daha ziyade okumamıza meraklıydı. Ben İsviçre’de ekonomi tahsilini bitirince iş hayatına başladım. Beş kardeştik, büyük ve erkek çocuk olmam nedeniyle sanırım işlerle ben daha çok ilgilendim.

Siz daha çok madencilikle biliniyorsunuz...
Ben özellikle madenciliğe merak sardım. Daha sonra oğlanlarla mermer fabrikası, otel, hava taksi ile Gıdatay’ı kurduk.

Bunca yıl kömür madenciliği yaptınız, hayatınız içinde geçti. Son zamanlarda kömür madenciliğinde Türkiye talihsiz olaylar yaşadı, siz herhangi bir problemle karşılaştınız mı ?
Artık madencilik çok değişti. Artık kömür madenlerimiz günün şartlarına uygun olarak değerlendiriliyor. 10 milyon ton kömür çıkardık, Allah’a çok şükür can sağlığına mal olan hiç problemle karşılaşmadık. Çünkü aldığımız önlemlerin bile önlemini alıyoruz. En büyük vasiyetim, dileğim, bu ülkenin kara elmasına sahip çıkılması, modern teknojilerle kömürle enerji üretiminin sağlanmasıdır. Bu ülkenin kömürü her şeye yeter.

Çevrecilik açısından eleştirilere maruz kaldınız mı ?
Hayır tüm mesele önlemleri tam almakta. Bizim madenimizin çevreye bırakın zararı, faydası var. Etrafa dünyanın zeytin ağacını diktik. Her yer yemyeşil. Borcumuzu iki misli geri ödüyoruz, toprağa bir miktar zarar verdiysek de kalben fazlasıyla rahatım.

Yarım asırlık tecrübeniz var. Üretim açısından Türkiye’nin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyor sunuz?
Yarım asırda, dünya birkaç tur döndü. 1950’den evvel Aydın’dan İzmir’e gittiğimde bir gün yatmak zorunda kalıyordum. Geçmişin yokluklarını bildiğim için bugünden çok umutluyum. Türkiye’nin geleceğinden hiçbir endişem yok.

Haberin Devamı

Yönetim kurulu başkanlığını sürdürüyorsunuz, emeklilik vakti ne zaman?
Emekli maaşı aldığıma göre emekli sayılırım. Eskiden cumartesi de çalışıyordum, şimdi oğlanlar müsaade etmiyor.

Yaklaşık yarım asırlık bir iş hayatının ardından “Hayalimdeki her şeye ulaştım” diyebiliyor musunuz?
- Hayatımda iki hobim oldu. Ailem ve işim. Yaşamım o yüzden keyif alarak, huzur duygusunu tadarak geçti. Tabii daha yapmak yapmak istediğim çok şey var. İnsanoğlu bu, vazgeçer mi? Geçenlerde baktım pasaportumu beş yıl daha uzatmışlar. Güldüm. Eh dedim Erdoğan, önünde en az beş yıl daha var.

MEHMET ATAY’DAN BUGÜN VE YARIN:
ŞARAP VE ZEYTİNYAĞINDA İDDİALIYIZ

Öğrendik ki sizin ailede ticaret genlerden, dededen geliyor. Ben sizi havacılık merakınızla tanıdım, şimdi tam bir işadamısınız...
Babam rahat ve çocuklarını özgür bırakan bir baba. Hobilerimiz, hayatı istediğimiz gibi yaşama konusunda baskı yaşamadık. Ancak belki de sizin dediğiniz gibi genlerimizde, ticaret üretim olunca üç kardeş de hem hobilerden taviz vermedik hem de üretimin içinde olmayı yeğledik.

Atay Holding olarak bugün hangi alanlarda varsınız?
Farklı konulardan çekilerek kendimize yalnızca iki odaklanma alanı belirledik. Maden ve gıda. 600 çalışanımızla birlikte madencilikte, kömür ve mermer üretiminde varız. Tarımda ise zeytinyağı ile şarapçılıkta hızla büyüyoruz.

Kömür üretiminde 99 yıllık imtiyaz süresi bitiyor, yeniden mi başvuruyorsunuz?
Bu yıl madencilikte 100’üncü yılımızı kutluyoruz. Bu kez, uzatma hakkını kullanarak 49 senelik kullanım hakkı için müracaat edeceğiz. Cirolardan devlete her yıl belli bir pay veriyoruz. Herkes fuel-oil’den, doğalgazdan kömüre dönüyor. Sanayi kömüründe büyük artış var. Kükürt az, doğayı seven kömür olduğu için kulanımda azalma olmuyor. Yerli kömüre talep daha fazla olacak. 10 milyon ton kömür çıkardık, sondaj devam ediyor. Daha ne kadar rezerv olduğu belli değil, uzun seneler çalışır görünüyor.

Mermer sektöründe durum nedir?
Biz iyiyiz ancak pazar çok sıkıntıda bu nedenle yurtiçine döndük. Çin, çok büyük rakip. Baş etmemizin imkanı yok. ABD pazarı açılıncaya kadar iç pazarın ihtiyaçlarına yanıt vermeye çalışacağız.

Gıdada yenisiniz ama sanırım iddialısınız?
Önümüzdeki yıl 150 bin zeytin ağacımız olacak. Zeytinyağda Savrandere, Delce ve Attika markalarını Real mağazalarında satmaya başladık. İhracat olarak zeytinyağı İspanya fiyatlarının altında kalınca yurtiçi piyasaya yöneldik. Şu anda üretimimiz bin ton, ancak çok hızlı büyüyeceğimizi düşünüyorum. Ayrıca 160 dönüm bağımız var. Prodam markasıyla şarabımız Ağustos ayındaki hasat döneminde hazır olacak. Şimdilik üretimi Sevilen’de yapıyoruz Prodom, Latince’de üzüm kırıldığında ilk çıkan kaliteli su anlamına geliyor. Şarap uzmanlarından 90 üzeri puan aldı ki, bu, deneme üretimi için rekor derece.

Türkiye’de aile şirketlerinin ömrü çok uzun olmuyor, siz önlem aldınız mı ?
Bizde kurumsallaşma 1994’te başladı. ‘Tüm aile yönetime geçelim, işlerin takibini ve denetimini yapalım’ dedik. Profesyonel yapımız uzun süredir CEO’muzun yönetiminde sürüyor.

Ben şahsen sizi hep işlerin içinde görüyorum.
Yakın takipte her zaman yarar var. (Gülümsüyor)

Hobinizi işinizin bir parçası yapmıştınız ama sanırım hava taksiciliğinde eskisi kadar iddialı değilsiniz ?
Kriz çok etkiledi, uçaklarımızı elden çıkardık. Şimdi uçakların işletmesini yapıyoruz. Hangarımız duruyor. Şimdi sadece kendimiz için kullandığımız dört kişilik bir uçağımız var.

Babanızı her zaman güleryüzüyle tanıdık. Üç erkek kardeş içinde en çok kim Erdoğan Atay’a benziyor?
Bilmem, babam genelde pozitiftir, hayatta mutlu olmayı başarılı olmak kadar önemser. Ama aynı zamanda hırslı, azimli, takipçi ve temkinlidir. Yeniliklere çok açıktır. Keşke üçümüz de babama benzeyebilsek...