Oyum hala yüzde 56

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu deneyimli gazeteciler Hamdi Türkmen, Erol Yaraş ve Erdal İzgi’nin hazırlayıp sunduğu Haftalık programında, hem kentle, hem de siyasetle ilgili dikkat çekici açıklamalar yaptı. Bir vatandaşın ilettiği “Yeniden aday olacak mısınız” sorusuna, “Geçen sefer olduğu gibi seçime altı ay kala kararımı vereceğim” cevabını veren Kocaoğlu, aday olması halinde hedefinin, geçen seçimde aldığı yüzde 56 oy oranını yakalamak olduğunu söyledi. Bu pazar seçim olsa bu oyu alma konusunda bir şey diyemeyeceğini belirten Kocaoğlu, “Herkes kartını 2014’e göre karıyor. Ben de ona göre planlıyorum. Ancak biz seçilmek için projeler yapmıyoruz, hizmet etmek, ihtiyaçları karşılamakiçin yapıyoruz” dedi. Kocaoğlu, yerel seçimden beri kamuoyu araştırması yaptırmadığını belirterek, önümüzdeki günlerde durumunu görmek için araştırma yaptıracağını da söyledi.

CHP seçimde başarılı
12 Haziran’da CHP’nin başarısız olmadığını söyleyen Kocaoğlu şöyle konuştu: “12 Haziran’da asılnda CHP’li arkadaşlar çıtayı çok yüksek tuttular. Ben yüzde 45 alırız dedim, çıtayı da yüzde 50’ye koydum. Hatta kendisi yüzde 56 oy alıyor, CHP’yi yüzde 50 görüyor diye eleştirdiler. Her şeye rağmen biz 12 Haziran seçimlerinden başarılı çıktık. AKP’nin oyu yüzde 5 yükseldi, bizim oyumuz yüzde 9. İki parti arasındaki makas 2007’de yüzde 2’ye inmişti şu anda 6. AKP bunu çok büyük bir başarı gibi gösterip İzmir ile diyaloğu geliştirmek için çok nefis kullandı. Bizimkiler tam tersi seçim kaybedilmiş gibi bir matem havasına girdiler.”

İzmir arka bahçe değil
CHP’nin en güçlü olduğu metropolün İzmir olduğunu ancak kale söylemine katılmadığını anlatan Kocaoğlu, bu konuda da şu ifadeleri kullandı. “Tarihten de biliyoruz ki İzmir hiç bir partinin arka bahçesi, kalesi değildir. İzmir Türkiye’de siyasi kokuyu en erken alan ve en erken tepki veren bir il. Cumhuriyete, laikliğe, Atatürk’e bağlı, hayatına müdahele edilmesini istemiyor ama CHP’li değil. İzmir demokrat. Siz doğru doğru şeyler söyleyin ve yapın, siz mutlaka destek göreceksinizdir. Ben çalışmıyacağım, CHP çalışmıyacak; ondan sonra CHP’liye gelip büyükşehir belediyesinde, ilçe belediyesinde körü körüne oy verecekler, İzmir’de böyle birşey aramasın kimse. Ararsa sükut-u hayal’e uğrar.”

Başkanların sorunu başka
İlçe belediye başkanlarıyla yaşadığı soruna da değinen Kocaoğlu, “Onlara verdiğim desteği, kimi nerden nasıl takviye ettiğimi ben biliyorum. Zaten o 8 arkadaşın bize tepki göstermesinde bir gerekçe yoktu, eğer bir gerekçesi olsa zaten ben onu hallederdim. Sudan gerekçesi bile yoktu o başka işti. O burada söylenmez. Hiç bir problem yoktu belediye başkanlarımızla. Hem kendi görevimi yapıyorum, hem de ilçelerin çoğu projesinde her desteği veriyorum. Bütün samimiyetimle söylüyorum, ilçe belediyelerinde görevim olmayan bir çok işi yapıyorum ve bunu seve seve yapıyorum. Kurultay imza topluyorsunuz, imza toplamak için bir araya geliyorsunuz, imza toplanamıyor. Ben kimseye ne imza verin vermeyin diye kimseyi aramadım. Ben imza vermiyorum dedim. Kurultay imzası toplanamayınca bir hedef şaşırtma mı yapmak istediler, birden bire şimşekler bana döndü. Ben ne olduğunu da anlamadım. Toplu görüşücez felan dediler, ben dayatmayı sevmeyen bir adamım. Orada bir problem yoktu. Bugün de yok yarın da olmayacak.”

Alsancak’ta müteahhit sürprizi
Alsancak’ta bazı bölgelerde 1.5 ay önce başlayan altapı çalışmalarıyla ilgili şikayetler konusunda soruya cevap verirken de Kocaoğlu, burada müteahhidin azizliğine uğradıklarını söyledi. İhale kanunu çerçevesinde hareket ettiklerini vurgulayan Kocaoğlu, ihaleyi alan müteahhidin ekiplerini zamanında kuramaması yüzünden, yazın yapılıp bitirilmesi gereken işte gecikme yaşandığını söyledi. Kocaoğlu “Proje ihalesine çıktığımız zaman şu projeyi adam gibi birine verelim diye dua ediyoruz. Proje geliyor, işin ihalesine çıkıyoruz yine aynı. İhale mevzuatı maalesef böyle. Bu iş benim şahsi işim olsa, mesela metroyu 40 kere bitirecektim. Gecikme yüzünden müteahhitlerin teminatları yandı; belediyeye irat kaydedildi. Ancak benim için önemli olan metronun açılmasıydı; olmadı.”

Rüşvet değil gecikmiş hizmet
Başkan Kocaoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun AK Parti’nin projelerini “İzmirliye rüşvet” olarak nitelemesini değerlendirirken de aynı şekilde düşünmediğini ifade etti. Kocooğlu, “Yatırım yapılsın, hizmet verilsin. İzmir’in kent içi problemlerini de görenleri biz hemfikiriz. Ama izmir’in merkezi hükümetin yapması gereken acil problemleri var, bunları yapması izmirliye rüşvet değil, merkezi hükümetin ötelenmiş görevidir. Ben böyle bakıyorum. Mutlaka ve mutlaka yapılması gerekir. Rüşvet olup olmadığını da vatandaş değerlendirecektir.” Kocaoğlu “CHP’nin değil de AKP’nin başkanı olsaydı daha rahat mı proje üretirdiniz?” sorusuna ise, “Elbette, iktidar partisinin başkanı olmak ne demek? Babam da iktidar partisi başkanı olmak istiyordu ama olamadan öldü” diye cevap verdi.

Yatırım yapamıyorum diyen bana başvursun
İzmir’de yatırımcıların önünün açılmadığı, yatırım yapmak isteyenlerin kendisine ulaşamadıklarından yakındıklarıyla ilgili eleştiriye de Kocaoğlu, randevu vermemesi, ulaşılamamazlık gibi bir durum olmadığının savundu. Kendisini hiç aramamış bir bayanın da benzer bir şikayetiyle karşılaştığını örnek olarak gösteren Kocaoğlu, “Beni günde en az 40-50 kişi arıyor, bu kadar kişiye ben en geç 2 veya 3 gün içerisinde cevap veriyorum. Cumartesi pazar sürekli randevu veriyorum, görüşüyorum, ulaşılamıyor diye birşey söz konusu değil. Ancak büyükşehir bel başkanı, protokolle mi uğraşacak? Yatırım konusuna geldiğimizde; 7.5 senedir yatırımcının önünü açmak, yatırımcıya potansiyel imkan yaratmak için uğraşıyoruz. Yatırım yapamayan, belediye yüzünden önünün tıkandığını söyleyen bana gelsin” dedi.

Otobüs almakta biraz geç kaldık; hatalıyız...
Otobüslerle ilgili şikayetlere değinen Kocaoğlu, metro projelerinin daha erken biteceği hesabıyla otobüs alımını geciktirdiklerini ve bu konuda bir hata yaptıklarını söyledi. Bu sıkıntının mart ayına kadar giderileceğini söyleyen Kocaoğlu vatandaşın da aktarma sistemine uyum sağlaması gerektiğini söyledi. Kocaoğlu, “Aktarma sisteminde toplumda büyük bir direnç var. Tek arabayla gideyim geç gideyim ama otobüs nereye kadar gidiyorsa oraya gideyim diye birşey var. Şimdi 150 tane otobüsün ihalesini bitirdik mart ve nisan ayında toplu olarak gelecek. 20 tane DMO’dan İzulaş’a küçük araba aldık. Ocak ayında yine 100 tane izulaşa, 200 tane de ESHOT’a otobüs ihalesine çıkacağız. eshota 350, izulaşa 120 toplamda 470 otobüs gelecek. Eski otobüsleri tamamen kaldırıcaz. Vatandaşlarımız mümkün olduğu kadar izbanı kullansınlar, tercih etsinler. 3-4 aylık bir destek istiyoruz vatandaşımızdan.”