Ege Oyuncak demek hayallerimiz demek

Oyuncak demek hayallerimiz demek

01.05.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Oyuncak demek hayallerimiz demek

Akın, bir İstanbul aşığıdır ama İzmir'e de sık sık gelmeden edemez.Geçen gün İstanbul'daydım. Bir iki saatlik boşluğu, Sunay Akın'ın 23 Nisan'da açılan Çocuk Müzesi'ni gezerek değerlendirdim.Bundan bir iki ay önce Kipa'da minik bir gösteri sunmuştu bizlere ama Erenköy'deki tarihi dört katlı konakta sergilenen oyuncaklar beni yıllar öncesine götürdü.Müzede, asker, polis, itfaiye, bebekler ve uzay oyuncaklarından oluşan 16 bölüm yer alıyor.Akın'ın elinde dört bin oyuncak bulunuyor ancak, yer darlığından sadece 2 bin 500'ü müzede sergilenebiliyor.Oyuncakların en eskisi 200 yaşında Fransız yapımı bir keman, en yenisiyse bir Concorde uçağı. * * * Sunay Akın'ı çok severim. Hem bir şair olarak, hem bir tarihçi olarak. Geçmişte yaşananları bugüne öylesine güzel getirir ki; bizlere "tarih tekerrürden ibarettir" dedirtir.Akın, bir İstanbul aşığıdır ama İzmir'e de sık sık gelmeden edemez.Geçen gün İstanbul'daydım. Bir iki saatlik boşluğu, Sunay Akın'ın 23 Nisan'da açılan Çocuk Müzesi'ni gezerek değerlendirdim.Bundan bir iki ay önce Kipa'da minik bir gösteri sunmuştu bizlere ama Erenköy'deki tarihi dört katlı konakta sergilenen oyuncaklar beni yıllar öncesine götürdü.Müzede, asker, polis, itfaiye, bebekler ve uzay oyuncaklarından oluşan 16 bölüm yer alıyor.Akın'ın elinde dört bin oyuncak bulunuyor ancak, yer darlığından sadece 2 bin 500'ü müzede sergilenebiliyor.Oyuncakların en eskisi 200 yaşında Fransız yapımı bir keman, en yenisiyse bir Concorde uçağı. * * * Sunay Akın, Türk Hava Yolları'nın dergisi Skylife'a "Oyuncak Müzesi" ile ilgili bakın neler demiş."Oyuncak, çocuk ve anne - baba arasında kurulan tek sağlıklı köprüdür; iletişim aracıdır. Belki de en önemlisi, kültürlerin oyuncaklardan doğduğu... İlk insan tekerliği niçin buldu? Oynadı onunla, çember çevirdi. Ancak yıllar sonra onun taşıma gücünü keşfetti. Şu anda bu söyleşiyi okuyanlar bilsinler ki, içinde bulundukları mükemmel araç oyuncaktan doğmuştur. Wright Kardeşler bir oyuncaktan esinlenerek ilk uçağı yapmışlardı.Oyuncak müzesi de hayat bilgisi dersi verir. Burayı gezenler, toplumların tarihini, düşlerini algılayacak. Bir de şu var: Oyuncak aslında biz büyüklerin ürettiği objeler; büyüklerin dünyası. Bu yüzden çocuklardan çok, büyüklerin alacağı çok şey var buradan. Yüreklerinin derinliklerine doğru bir dalgıç gibi yolculuğa çıkacaklar. O yüzden oksijen tüplerini yanlarında getirsinler. Yoksa vurgun yerler... Burayı gezen, bir oyuncağa baktığında yıllardır unuttuğu bir an gözünde canlanacak. Oyuncağın arkasında bir çocukluk arkadaşını görecek; belki de onu kendisine alamayan babasını daha iyi anlayacak. Ya da halının üstünde o oyuncakla oynayan annesini, halasını, teyzesini görecek. Bundan daha büyük vurgun yiyemez insan... Öncelikle kültürün ne olduğunu algılayacaklar. Ayrıca en çok sevdikleri objenin bir tarihi olduğunu görecekler. Müzeyi çocuğuyla gezen arkadaşlarım bana şunu söylediler.`Eve dönünce çocuğum ilk kez oyuncaklarını topladı ve raflara düzgün bir şekilde dizdi.' En azından sahip oldukları eşyanın değerini anlatacağız çocuklara. * * * İnsanoğlu, aya gitmeden önce aya nasıl gidileceğinin oyuncaklarını yapmıştır. Aya gitmek için üstü açık araba da yapmışız, tren de, gemi de. Onlar olmasaydı Apollo 11 yapılmayacaktı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra en güzel oyuncakları Almanlar yapmış.Almanya'nın geldiği yer belli. 50 ve 60'lı yıllarda en güzel oyuncakları Japonlar üretmiş. Bugün en iyi oyuncakları Çin yapıyor. Geleceği siz düşünün. Oyuncağın tarihinde tasarım olarak iki önemli milat var. Birincisi buharla çalışan makinelerin bulunduğu dönem. O günlerde kurmalı, hareket eden oyuncaklar çıktı. Tabii sinema da çok etkiledi oyuncağı. Figürler tamamen sinema sahnesine dönüştü. Ama çocuğun yine de oyuna katabileceği şeyler vardı. İkinci milat ise pil. Bu kez oyuncak, çocuktan bağımsız hareket etmeye başladı. Çocuk da onu seyretti. Günümüzde bilgisayar oyunları var. Bu oyunlarda hareket daha fonksiyonel, çok yönlü; ama çocuktan uzak. Çünkü senaryo oynayana ait değil. Yani esaret söz konusu. Eskiden çocuklar aktörken, şimdi figüran..." * * * Ben markete gittiğimde oyuncak reyonunu asla pas geçmem.Yeğenim Ediz'i bahane ederek oyuncakçı dükkanını, bir küçük çocuğun heyecanıyla gezerim.Sunay Akın'ın dediği gibi oyuncuk demek hayal demek, oyuncak demek gelecek demek.O hayaller bir gün nasıl olsa gerçek olacak. Geçmişte öyle olmadı mı?Şimdiki çocuklar çok şanslı.Öylesine güzel şeyler var ki, öylesine alternatif odalarında bulunuyor ki.Ben babamın seyahatten dönmesini dört gözle beklerdim; her seyahat küçük bir hediye demekti çünkü.Ama benim çocukluğumda sahip olduklarımla bugünün şanslı çocuklarının sahip oldukları. * * * Sunay Akın güzel bir şey yapmış.Hepimizin geçmişinden, hepimizin hayallerinden örnekler sunmuş.İyi ki de yapmış.Sunay Akın, Türk Hava Yolları'nın dergisi Skylife'a "Oyuncak Müzesi" ile ilgili bakın neler demiş."Oyuncak, çocuk ve anne - baba arasında kurulan tek sağlıklı köprüdür; iletişim aracıdır. Belki de en önemlisi, kültürlerin oyuncaklardan doğduğu... İlk insan tekerliği niçin buldu? Oynadı onunla, çember çevirdi. Ancak yıllar sonra onun taşıma gücünü keşfetti. Şu anda bu söyleşiyi okuyanlar bilsinler ki, içinde bulundukları mükemmel araç oyuncaktan doğmuştur. Wright Kardeşler bir oyuncaktan esinlenerek ilk uçağı yapmışlardı.Oyuncak müzesi de hayat bilgisi dersi verir. Burayı gezenler, toplumların tarihini, düşlerini algılayacak. Bir de şu var: Oyuncak aslında biz büyüklerin ürettiği objeler; büyüklerin dünyası. Bu yüzden çocuklardan çok, büyüklerin alacağı çok şey var buradan. Yüreklerinin derinliklerine doğru bir dalgıç gibi yolculuğa çıkacaklar. O yüzden oksijen tüplerini yanlarında getirsinler. Yoksa vurgun yerler... Burayı gezen, bir oyuncağa baktığında yıllardır unuttuğu bir an gözünde canlanacak. Oyuncağın arkasında bir çocukluk arkadaşını görecek; belki de onu kendisine alamayan babasını daha iyi anlayacak. Ya da halının üstünde o oyuncakla oynayan annesini, halasını, teyzesini görecek. Bundan daha büyük vurgun yiyemez insan... Öncelikle kültürün ne olduğunu algılayacaklar. Ayrıca en çok sevdikleri objenin bir tarihi olduğunu görecekler. Müzeyi çocuğuyla gezen arkadaşlarım bana şunu söylediler.`Eve dönünce çocuğum ilk kez oyuncaklarını topladı ve raflara düzgün bir şekilde dizdi.' En azından sahip oldukları eşyanın değerini anlatacağız çocuklara. * * * İnsanoğlu, aya gitmeden önce aya nasıl gidileceğinin oyuncaklarını yapmıştır. Aya gitmek için üstü açık araba da yapmışız, tren de, gemi de. Onlar olmasaydı Apollo 11 yapılmayacaktı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra en güzel oyuncakları Almanlar yapmış.Almanya'nın geldiği yer belli. 50 ve 60'lı yıllarda en güzel oyuncakları Japonlar üretmiş. Bugün en iyi oyuncakları Çin yapıyor. Geleceği siz düşünün. Oyuncağın tarihinde tasarım olarak iki önemli milat var. Birincisi buharla çalışan makinelerin bulunduğu dönem. O günlerde kurmalı, hareket eden oyuncaklar çıktı. Tabii sinema da çok etkiledi oyuncağı. Figürler tamamen sinema sahnesine dönüştü. Ama çocuğun yine de oyuna katabileceği şeyler vardı. İkinci milat ise pil. Bu kez oyuncak, çocuktan bağımsız hareket etmeye başladı. Çocuk da onu seyretti. Günümüzde bilgisayar oyunları var. Bu oyunlarda hareket daha fonksiyonel, çok yönlü; ama çocuktan uzak. Çünkü senaryo oynayana ait değil. Yani esaret söz konusu. Eskiden çocuklar aktörken, şimdi figüran..." * * * Ben markete gittiğimde oyuncak reyonunu asla pas geçmem.Yeğenim Ediz'i bahane ederek oyuncakçı dükkanını, bir küçük çocuğun heyecanıyla gezerim.Sunay Akın'ın dediği gibi oyuncuk demek hayal demek, oyuncak demek gelecek demek.O hayaller bir gün nasıl olsa gerçek olacak. Geçmişte öyle olmadı mı?Şimdiki çocuklar çok şanslı.Öylesine güzel şeyler var ki, öylesine alternatif odalarında bulunuyor ki.Ben babamın seyahatten dönmesini dört gözle beklerdim; her seyahat küçük bir hediye demekti çünkü.Ama benim çocukluğumda sahip olduklarımla bugünün şanslı çocuklarının sahip oldukları. * * * Sunay Akın güzel bir şey yapmış.Hepimizin geçmişinden, hepimizin hayallerinden örnekler sunmuş.İyi ki de yapmış. dsipahi@milliyet.com.tr Sunay Akın'ı çok severim. Hem bir şair olarak, hem bir tarihçi olarak. Geçmişte yaşananları bugüne öylesine güzel getirir ki; bizlere "tarih tekerrürden ibarettir" dedirtir.