Şimdi Foça zamanı

Daracık taş sokakları, eski evleri ve güzel insanları ile güzeller güzeli bir ilçedir Foça ve ilk görüşte sarıp sarmalıyor.
Foça’da bir öykü anlatılıyor ve o öykü Foça’ya çok yakışıyor. Gezip dolaşırken onun taşlarına basan, mümkünü yok bir daha Foça’dan kopamıyor, ilçenin tutkunu oluyor.
İzmir’e 70 kilometre uzaklıktaki Foça’yı, daha çok Akdeniz foklarının korunduğu bölge veya 12 özel çevre koruma alanından biri olarak tanırız. Oysa Foça, bütün bu özelliklerinin yanı sıra, 12 İon kentinden biri olan Phokaia’nın kalıntıları üzerine kurulmuş, yeraltında birçok tarihi döneme ait eserlerin bulunduğu önemli bir kenttir. Foçalılar kentlerini şimdilerde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan sevimli Akdeniz fokları ile simgeleştiriyorlar ama eski Foça’lıların simgesi horozdu. Dirliğin ve erken uyanışın sembolü horoz! Foça’nın girişindeki horoz heykeli göreceksiniz.
Yüzlerce,yıl önce Phokaialılar, yani Foça’nın eski sakinleri tahtadan horoz heykellerini meclislerine, tapınaklarına ve gemilerinin burunlarına koyarlarmış.
Foça’da bugün de bir yerlerde bir altın horoz olduğuna inanılıyor. Bir sürü insan yıllardır altın horozu arayıp duruyor, fırsat bulurlarsa da sağı solu kazıyorlar. Evet Foça’da bir altın horoz var gerçekten. Foça’nın ta kendisi.

Mersinaki koyları
Yaman denizcilermiş Phokaialılar, 50 kürekli 500 yolcu alabilen gemilerle Mısır ve İonia kentleri arasında ticaret köprüsü kurmuşlar. Marsilya’da eski limanın girişinde şu yazı duruyor: ‘Oturduğunuz bu şehir MÖ. 600 yılında Phokaia’dan gelen denizciler tarafından kurulmuştur’. Eski Foça’dan Yeni Foça yönüne doğru giderken ardarda göreceğiniz Mersinaki koyları en güzel plajlardır.
Yolboyunca yeşil ve mavinin gözkamaştırmasıyla yolculuğunuz devam eder. İki Foça arasında eski değirmenleri, denize dimdik inen yarları ve kıyısındaki kumsalları, tertemiz otelleri, sevimli pansiyonları ve Küçükdeniz kenarına sıralanmış, ekonomik fiyata nefis lezzetler sunan balıkçı lokantaları ve asıl güzel insanları ile sizi bekliyor.

Adalar diyarı
Foça tıpkı Ayvalık gibi adalar beldesidir. Çevredeki irili ufaklı pek çok adayla koya günübirlik tekne turlarına katılabilir ya da özel bir tekne kiralayabilirsiniz.İlk durağınız eski Foça’ya yarım saat uzaklıktaki Orak Adası olacak. Adanın ilk bölümünde küçücük bir göl bulunuyor. Göle paralel ilerlemeye devam ederseniz, eşine hiç bir yerde rastlanmayan, hayranlık uyandıran Siren Kayalıkları çıkacak karşınıza. Rüzgarın ve dalgaların aşındırarak dantel gibi işlediği kayalıkların sevimli ev sahipleri Akdeniz Fokları’nı eğer şansınız varsa görebilirsiniz bu çevrede.

Siren Kayalıkları’nda OdyseIa’nın ıslığı
Tarihçi Homeros, Siren Kayalıkları’ndan söz eder. Homeros’a göre, Siren Kayalıklarından geçen Odyseia ıslığa benzeyen gizemli sesler çıkaran kayalıkların çağrısından çok etkilenmiş. Tayfalarının bu karşı konulmaz davetten etkilenip duraklamamaları için de kulaklarına mum peteği tıkamış. Siren Kayalıkları bugün, nesilleri tükenmek üzere olan Akdeniz Foklarının barınma yeri olması nedeniyle koruma bölgesi ilan edildi.

Foça’da balık lezzeti
Foça deyince akla balık ve balık restoranlarının gelmesi tesadüfi değil. Foça’daki günübirlik turizmin en önemli etkenlerinden biridir balık restoranları. Büyük şehirlerde yaşayanların tercihi olan taze balıkla birlikte deniz havasını koklamak, Foça’nın insanı kendine çeken büyülü atmosferiyle daha da vazgeçilmez olur.
Tüm balık restoranlarda balığınızı, deniz ürünlerini seçiyor, fiyatını kilosunu belirleyip arzu ettiğiniz gibi pişirilmesini rica edebiliyorsunuz.
Binbir çeşit mezeler arasından istediklerinizi seçip, değişik deniz ürünü salataları ve ara sıcaklarınızı sipariş veriyorsunuz. Sızma zeytinyağıyla hazırlanan, deniz börülcesi, çiçek dolma ve enginarın da yer aldığı Ege otlarının çeşitlerini mevsimine göre yiyebildiğiniz Foça’da balık; muhabbetlere, lezzet ile eşlik ederken, çikolata sufle sevenleri bu ilçede müthiş bir lezzetin beklediğini de özellikle belirtelim.