Ege Sizin pin kodunuz kaç...

Sizin pin kodunuz kaç...

11.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Sizin pin kodunuz kaç...

Davet gelip de gidemediÇim seminerlerden bir tanesinin başlıÇı "Pin Kodu"ydu.Semineri Mercan Özgür veriyordu.Özgür, kendisini de "pin kodu danışmanı" olarak tanıtıyordu.İnsanın şifresinin yüzde 98'inin pin kodu, yüzde 2'sinin özgür irade olarak kabul eden bu felsefe ne anlama geliyor?Bu kavramı ilk olarak Güney Afrikalı bir fizikçi olan Dougles Forbes ortaya atmış. Mercan Özgür, bu konuya nasıl merak duyduÇunu şöyle anlatıyor."Kendi hayatımın çıkmazlarını öÇrenmek için İnsanın Pin Kodu, İlişkilerin Pin Kodu ve Kaderin Pin Kodu kitaplarını okudum. Ancak öÇrendiÇim bilgiler beni o kadar şaşırttı ve büyüledi ki; çözümsüz görünen hayat için bir yol haritam olmuştu. Artık kendimi de ilişkilerimi de daha iyi anlamaya başladım. Kendim için öÇrendiÇim bu sistemi yakın çevremdeki arkadaşlarıma ve yeni tanıştıÇım kişilere merakla uygulamaya başladım. Sonuçlar inanılmazdı. 'Sen bunları nasıl bilebiliyorsun...' diyen insanlar günden güne arttıkça; ben de neden bu bilgileri daha derinden öÇrenip, bunu insanların hizmetine sunmuyorum ki diye sordum kendime. Hem de kaderimin pin kodundan kendi evrensel misyonumu da öÇrenmişken; artık emindim, ben bir mucizenin içinde kendimi buluyordum ve isteyen herkesin kendini bulmasında bir rehberlik görevi kazanıyordum. EÇitimimi Cem Sen'den aldım. Douglas Forbes'in onayladıÇı bu uzmanlık eÇitimine sahip İzmir'deki ilk pin kodu uzmanı oldum..."Pin kodunu size biraz daha açayım.Jung, "Her günün bir enerjisi vardır ve insan içine doÇduÇu günün enerjisini alır" diyor.Pin kodunun mucidi Dougles ise "Herhangi bir günün enerjisi sadece bir rakam ve bu da doÇum tarihidir" diye bir iddiada bulunuyor. Pin kodunu anlatanlardan aldıÇım bilgilerde şu detaylar var.DoÇum tarihine de 9 aylık süre içinde bilinçli ya da bilinçsiz anne karar veriyor.Ve biz bir insanın doÇum gününü bildiÇimizde, o insanın karakterinin şifresine, yani pin koduna ulaşmış oluyoruz.Bu da o kişinin özelliklerini, niçin bu dünyada bulunduÇunu, kabaca bundan sonraki günlerde neler yaşayabileceÇini anlatıyor.Mercan Özgür, pin kodumuzun kişiliÇimizi, varoluş amacımızı ve kaderimizi büyük bir başarıyla ortaya koyabilen bir analiz yöntemi olduÇunu söylüyor.Özgür, kişiliÇimizin analizini yapmak için doÇum tarihimizden yola çıkılarak geliştirilmiş bilimsel bir yöntemle kendimizin ya da sevdiklerimizin tüm kişilik özelliklerini, temel alışkanlıklarını, zayıf ve güçlü yanlarını, genel eÇilimlerini belirlememizi saÇladıÇını söylüyor.Son sözü yine Mercan Özgür'e bırakalım."Kişinin karakterini belirleyen ve onun yaşam yolculuÇu sırasında diÇer insanlara, olaylara nasıl karşılık verebileceÇini görmemizi saÇlayan bir sistemden bahsediyoruz. Ayrıca kişinin yaşamdaki sorunlarıyla daha kolay başa çıkabilmesi için neler yapması gerektiÇi de anlatılıyor. Her birimiz çevremizdeki olaylar karşısında farklı tepkiler veriyoruz. Bu özellikler tıpkı kişiliÇimizin malzeme deposu gibidir. Elimizde ne tür araçların bulunduÇunu anlayarak, kişiliÇimizin nasıl işlediÇini anlayabilir ve bu sayede de yaşamımızdaki seçimlerimiz konusunda çok daha başarılı olabiliriz..."Peki sizin pin kodunuz nedir? Son dönemde yeni yeni kavramlarla karşılaşıyoruz. Tabii zaman içinde bu kavramların açılımlarını anlatan seminerler, konferanslar... Atatürkçü Düşünce DerneÇi Soma Şubesi'nin daveti üzerine sunduÇum "Atatürk ve bilim" konulu konferanstan bir bölüm. Atatürk, Ankara'dan İstanbul'a giderken yanında mutlaka kitap götürürdü. Bu kitapların nasıl götürüldüÇünü, o zamanlar yakınında bulunan Agop Dilaçar şöyle anlatıyor: "Atatürk'le birlikte Ankara'dan İstanbul'a gidilirken, kütüphanecisi Nuri, Dolmabahçe'ye götürülecek kitapları yardımımızla seçer, boş cephane sandıklarına yerleştirir, muhafız alayı erleri de bunları vasıtalara taşırlardı. Kitapların cephane sandıklarına konulması, derin bir heyecan uyandıran muhteşem bir semboldü: Atatürk kültür savaşımıza fikir ve ilim cephanesi taşıyordu..." Boş zamanlarında sürekli tarih kitapları okuyan Atatürk'e Vasıf Çınar bir gün şöyle takılır:"Paşam, tarihle uÇraşıp kafanı yorma. 19 Mayıs'ta kitap okuyarak mı Samsun'a çıktın?"Atatürk bu samimi yakınmaya gülümseyerek şöyle karşılık verir:"Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. EÇer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım." * * *Atatürk'ün yaveri Cevat Abbas Gürer anılarında şunu anlatır: "Genellikle uykuda geçirdiÇi zamana acırdı. Bir defa bana demişti ki: Hayat pek kısa. Çocukluk ve okul hayatın bir kısmını alıyor. Geriye kalanını ise uyku, yarıya indiriyor. UykusuzluÇu giderecek ve vücuda verdiÇi istirahat gıdasını verecek ilaçlar icat edilse... Bir gün o da olacaktır. Nitekim tıp, kimya; uyutmak için pek güzel ilaçlar yapmışlardır."CumhurbaşkanlıÇı eski genel yazmanı Tevfik BıyıklıoÇlu Atatürk'ün çalışma şeklini anlatıyor:"Atatürk için çalışma saati diye birşey yoktu. YapacaÇı işi bitirinceye kadar uyumadan, dinlenmeden, yemek yemeden çalışırdı. OturduÇu kuru çalışma sandalyesinden kımıldamadan, 24 saat aralıksız çalışma, O'nun için olaÇanüstü birşey deÇildi. Savaş yıllarında, normal düzenli uyku nedir bilmemişti. Atatürk, tarih, dil ve genellikle ülke sorunlarıyla uÇraştıÇı zamanlarda, tıpkı savaş meydanında imiş gibi uyumadan çalışmış ve en büyük zevki, en çok sevdiÇi ulusuna en küçük bir yarar saÇlamakta ve hizmet edebilmekte bulmuştur."* * *Atatürk başarılı olmanın sırrını şöyle açıklamıştır: "Bir insan, yaşadıÇı sürece büyük bir başarı kazanabilir. Ama, yalnız onunla övünerek kalmak isterse, o başarıyla unutulmaya mahkumdur. Onun için çalışmak, sürekli olarak başarı aramak, herkes için ilke olmalıdır."Çocuklarımıza bunları öÇreteceÇimize, kargaları nasıl kovaladıÇını anlatıyoruz Atatürk'ün. Hoş, o da lazım ya! Atatürk'ün başarısının sırrı dsipahi@milliyet.com.tr