12.03.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
Bülent Buda
Cumartesi akşamı saat 02.00... Kendimde değilim. Eve nasıl ulaştığımı anımsayamıyorum. Altay, Eskişehirspor maçı sonrası böylesine muhteşem bir futbol akşamına daha önce ne zaman tanık olmuştum bilemiyorum. İki maç oynamış gibiyim. Dökülüyorum. Coşkum, sevincim ayakta tutuyor.
Biraz brokoli vardı dolapta, bir kutu ton balığı açtım, biraz da tulum. Bir dilim kızarmış ekmek, bir kadeh de aslan sütü.. Giderek toparlanıyorum. Elim kalem tutacak aşamaya geçtiğinde, önüme A-4 defterimi açıyorum. Ancak yine de o olağanüstü 95 dakikanın hangi diliminden başlayacağımı kestiremiyorum.
Bu çılgın futbol dünyasında hakemleri hırpalamayı hiç yeğlemedim. Vedat Yüksel bakış açımı kamçıladı, içimi acıttı, duygularımı incitti; özellikle ikinci yarıdaki skandal düdükleriyle. Kötü niyetli olduğuna ilişkin izlenimler edindim ve de üzüldüm, bu öğretmen genç adam adına. Yanlı değilim, önyargılı hiç. Oğuz Sarvan tribündeydi. Koruma değil, adalet istiyoruz. Hepsi o kadar..
‘Kafa’dan kazanmışlardı
Altaylı futbolcuların bütünü, kendilerini aştılar lider Eskişehir karşısında. Zincirlerini kırdılar, kişilik, kimlik yarışmasında. Beyinlerinde kazanmışlardı bu maçı, daha başlama vuruşundan önce. Hayallerini sollayarak oynadılar, bilinçle, istekle, hevesle, ve kazandılar analarının ak sütü gibi hak ederek.
Önümde maç notları duruyor, sayfa bütünüyle dolmuş, olanlar, olmayanlar, kaçanlar, zırvalayan düdükler, acımasız gösterilen ucuz kartlar. Ve de kulübesinin önünde kabadayı edasıyla hakemlere saldıran ülkemin korumaya alınmış figürlerinden Metin Diyadin!
Altay’ın genç adamlarının cumartesi akşamı gösterdikleri direncin karşılığı, amacı üç puandı elbette. Ya da başka duygular. “Onlar lider, biz 11. sıradayız. Bu sıralamada bir yanlışlık olmalı” dercesine, sanki talihin yazgısına başkaldırır gibi...
Gerçek kimlikleri bu
Şimdi bu oyuncular cumartesi akşamı lider karşısında sergiledikleri futbolla sorumluluk katsayısı boyutlanan son dokuz haftaya giriyorlar. O unutulmaz akşamda sergiledikleri futbol düzeyi onların gerçek kimliklerini yansıtıyordu. Ne denli iyi olabildiklerini gösterdiler. Fazladan da ötesini yapabileceklerini belgelediler.
Gözümüzün önünde olan biten her şey bir rüya değildi, çoğumuz orada şaşarak, bakarak, dokunarak birbirimize, akşamın anlamını somutlaştırıyorduk sanki.
Bu yazının temelinde birkaç kadehin inanılmaz katkısı var. Çok maç izleyerek kilometreyi sıfırlayacağım günlerden geçiyorum.
Ancak o akşamı abartmıyorum. Güzelliği, bütün saflığı içinde yazmayı ödev sayıyorum.
Eğer bir de güzelliklere böylesine hasretseniz.
Altaylı futbolcular cumartesi akşamı gerçekten çok iyiydi.
İnanın..